Türkgün Faydalı Bilgiler Bit Spreyi Nasıl Kullanılır?

Bit Spreyi Nasıl Kullanılır?

Bit spreyi kullanımı özellikle anneler tarafından sıklıkla araştırılmaktadır. Günün büyük çoğunluğunu sınıflarda beraber geçiren özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarda, bit salgını çok karşılaşılan bir durum. Konak olarak oldukça uygun olan çocuklar, birbirleri arasındaki yakın sosyal aktiviteleri sayesinde, farkında bile olmadan salgının büyümesine neden olmakta.

KAYNAK: Haber Merkezi

Son yıllarda çocuklar arasında artan bit salgınları sebebiyle insanlar bit spreylerinin nasıl kullanıldığını öğrenmek istemektedir. Saç bitlerinin hızlı bir şekilde çoğalması ve evdeki herkese bulaşabilmesinden dolayı insanlar bit spreyi ile kurtulmak istemektedirler.  

Sizler de bu tarz bir durumla karşı karşıyaysanız bit spreyi kullanım sıklığı ve bit spreyi kullanımı sonrası saçı temizlemek nasıl olmalı gibi soruları araştırıyorsanız hemen yazımızın tamamına göz atarak bu ürünlerin nasıl kullanılması gerektiğini hızla öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz. 

Bit Spreyi Kullanımı İçin Hazırlık Adımları Nelerdir? 

Bit spreyi kullanımı ön hazırlık aşaması da merak edilen konuların başında yer almaktadır. Öncelikle kuru saçı tarayarak dört bölüme ayırmanız ve bit spreyini saç diplerinize uygulamanız gerekmektedir. Bitler genellikle ense ve kulak arkalarında daha çok yumurtladıklarından dolayı o bölgelere daha yoğun sprey kullanımı gerçekleştirmeniz gerekmektedir. 
Ardından saçınızda 30 dakika spreyi bekletmeniz ve bol sabunla saçları durulamanız gerekmektedir. Saçta herhangi bir sabun kalmayana kadar durulama işlemine devam etmeniz önemlidir. Kurulama işlemi bittikten sonra bit spreyi kutusunun içerisinden çıkan bit tarağı ile saçları yavaş yavaş taramanız gerekmektedir. Bu sayede ölü bitler ve yumurtaları tarağa takılarak gelecek ve saçlar arındırılacaktır. Bitlerin saçlardan tamamen uzaklaşması adına saçınıza bu işlemi her gün uygulamanız gerekmektedir. 

Bit Spreyi Ne Sıklıkta Kullanılmalıdır? 

Bit spreyi kullanımı da araştırılan sorular arasındadır. Her ne kadar bit yoğunluğuna göre bu durum değişkenlik gösterse de hemen her gün bu işlemi uygulamanız saçlarınızın hızla bitlerden arındırılmasına yardımcı olacaktır. Bit spreyi kullanım sıklığı sayesinde bit yumurtalarını bırakma fırsatı bulmadan direkt ölmeye başlayacaktır. Özellikle ilk bir hafta yoğun bit sprey kullanımı yaparak saçlarınızın hızla temizlenmesine destek olabilirsiniz. 
Aynı zamanda evde yaşayan başka aile bireyleri varsa bit spreyini hepsinin kullanması gerekmektedir. Bitler saçlardan temizlendikten sonra yastık, yorgan ve çarşaflarında dezenfekte edilerek temizlenmesi tekrardan bitlenmenizin önüne geçecektir. 

Bit Spreyi Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir? 

Bit spreyi kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Özellikle göz ve ağız bölgesine bu ürünün durulama aşamasında kaçmaması gerekir. Temizleme sırasında özenle bu duruma dikkat etmeniz gerekmektedir. Bunun yanı sıra bit spreyi kullanımı sonrası saçı temizlemek de oldukça önemlidir. Saçınızı iyi temizlemediğinizde spreyin sersemlettiği bitler yeniden canlanacak ya da yumurtlamaya devam edecektir. 

Bit Spreyi Uygulandıktan Sonra Saç Nasıl Temizlenir?

Bit spreyi kullanımı sonrası saçı temizlemek için içerisinden çıkan tarağı mutlaka kullanmanız gerekmektedir. Bit tarağı ile yıkama sonrasında saçınızı bölüm bölüm ayırarak temizlemeye başlamalısınız. Ve her taramadan sonra tarağın üst kısmını temizleyerek toplanan bit ve yumurtaların tekrardan saçınıza temas etmesini önlemelisiniz. Bit spreyi kullanımı oldukça basit olduğundan dolayı bu işlemleri birebir uygularsanız hızlı bir şekilde saç bitlerinden kurtulabilirsiniz. 
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem BM Daimi Temsilcisi Yıldız’dan deniz hukuku açıklaması

BM Daimi Temsilcisi Yıldız’dan deniz hukuku açıklaması

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, denizlerin barışçıl kullanımını savunarak deniz güvenliğine yönelik tehditlere dikkat çekti. Karadeniz’in istikrarının küresel gıda güvenliği için kritik olduğunu vurguladı ve hidrokarbon kaynaklarının adil kullanımının önemini belirtti.

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, denizlerle çevrili bir ülke olarak Türkiye’nin denizlerde hukukun üstünlüğünü ve seyrüsefer özgürlüğünü savunduğunu, denizlerin ve okyanusların barışçıl kullanımını korumaya öncelik verdiğini belirtti.

Yıldız, BM Güvenlik Konseyi’nde deniz güvenliği üzerine düzenlenen oturumda konuştu.

Türkiye’nin deniz güvenliği ve denizde hukukun üstünlüğünü güçlü şekilde savunduğunu söyleyen Yıldız, "Denizlerle çevrili bir ülke olarak, seyrüsefer özgürlüğünü ve denizlerin ve okyanusların barışçıl kullanımını korumaya öncelik veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Yıldız, deniz güvenliğinin küresel ticaret, ekonomik refah ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin başarılmasıyla bağlantılı olduğuna dikkati çekerek, öte yandan, deniz güvenliğine yönelik tehditlerin çeşitlendiğini ve geliştiğini vurguladı.

Türkiye’nin bu bağlamda, uluslararası topluluk tarafından yürütülen deniz korsanlığı, silahlı soygun ve denizde terörizme karşı ortak operasyonlara aktif olarak katıldığının altını çizen Yıldız, Somali, Aden Körfezi, Arap Denizi, Afrika Boynuzu gibi bölgelerdeki operasyonlarda yer aldıklarını hatırlattı.

Yıldız, terörizm, organize suç, kaçakçılık ve deniz yollarını kullanan insan ticaretiyle kesin bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğine işaret ederek, Türkiye'nin bu tehditlere karşı stratejisinin uluslararası işbirliğine dayandığının altını çizdi.

Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gerginliklerin, Gazze'deki İsrail saldırganlığının bölgesel taşma riski taşıdığı ve deniz seferlerini tehdit ettiği yönünde uzun süredir devam eden uyarıları doğruladığını da vurgulayan Yıldız, bu konuda ABD ile Yemen'deki Husiler arasındaki ateşkesi memnuniyetle karşıladıklarını ve bunun bölgedeki deniz güvenliğini arttırmasını umduklarını kaydetti.

"Karadeniz'in istikrarı, küresel gıda pazarının tırmanmasını önlemek için kritik öneme sahip"

Büyükelçi Yıldız, Karadeniz’in güvenliğinin de Avro-Atlantik bölgesinde her zaman benzersiz bir yere sahip olduğunu dile getirerek, 80 yılı aşkın bir süredir 1936 Montrö Sözleşmesi'nin oluşturduğu hassas denge ve Türkiye'nin hükümlerini titizlikle uygulaması nedeniyle Karadeniz bölgesinin deniz alanında hiçbir zaman askeri çatışma yaşanmadığının altını çizdi.

Son üç yıldır Ukrayna'da devam eden savaşa rağmen, Karadeniz'de stratejik dengenin büyük ölçüde korunduğunu kaydeden Yıldız, "BM ve ülkem tarafından aracılık edilen Karadeniz Tahıl Girişimi, yalnızca küresel bir gıda krizini önlemede kritik bir diplomatik başarı değil, aynı zamanda bölgedeki deniz güvenliğini iyileştirmede de önemliydi." dedi.

Yıldız, "Karadeniz'in istikrarı, küresel gıda pazarının tırmanmasını ve bozulmasını önlemek için kritik öneme sahip olmaya devam ediyor." diye konuştu.

Türkiye’nin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (UNCLOS) taraf olmamakla birlikte, bu sözleşmenin önemini kabul ettiğini belirten Yıldız, Türkiye’nin sözleşmeye taraf olmama kararının, özellikle kapalı ve yarı kapalı denizlerdeki özel koşulları yeterince dikkate almayan hükümlerden kaynaklandığını, bu tutumun Türkiye’nin deniz hukukuna saygı duymadığı anlamına gelmediğini anlattı.

Yıldız, bununla birlikte UNCLOS’un ne evrensel ne de kapsayıcı bir düzenleme olduğunu, dolayısıyla sözleşmeye taraf olmayan bir ülke olarak, UNCLOS’un "deniz güvenliğine ilişkin yegane hukuki çerçeve" olarak tanımlanmasına katılmadıklarını ifade etti.

"Hidrokarbon kaynaklarının kullanımı, tüm ilgili halkların ve tarafların meşru ve doğal haklarını dikkate almalıdır"

Adil deniz sınırlandırmasının uluslararası hukuka uygun olarak sağlanmasının önemine de dikkati çeken Yıldız, hakkaniyet ilkesinin ve uluslararası mahkemelerin içtihadının bu konuda yol gösterici olması gerektiğini vurguladı.

Yıldız, şunları kaydetti:

"Hidrokarbon kaynaklarının kullanımı, tüm ilgili halkların ve tarafların meşru ve doğal haklarını dikkate almalıdır. Bu bağlamda, tek taraflı eylemlerden ve maksimalist yaklaşımlardan kaçınmak, istikrar ve işbirliğini teşvik etmek için çok önemlidir. Bölgemizi, deniz yetki alanlarının uluslararası hukuk temelinde adil ve barışçıl bir şekilde tamamen sınırlandırıldığı ve hidrokarbon kaynaklarının adil bir şekilde paylaşıldığı bir istikrar ve refah alanı olarak görmek istiyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *