Türkgün Faydalı Bilgiler İstanbul'un Fethi hadisi nedir? Peygamber Efendimiz'in İstanbul'un Fethi hadisi gerçek mi?

İstanbul'un Fethi hadisi nedir? Peygamber Efendimiz'in İstanbul'un Fethi hadisi gerçek mi?

29 Mayıs Çarşamba günü İstanbul'un Fethi kutlanacak. Bundan tam 571 yıl önce Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethetti. İstanbul'un Fethi hadisi nedir? Peygamber Efendimiz'in İstanbul'un Fethi hadisi gerçek mi?

KAYNAK: Haber Merkezi

İstanbul'un fethini müjdeleyen Peygamber Efendimizin o hadisi her yıl olduğu gibi bu yıl da araştırılan başlıklar arasında yer aldı. Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin ardından tam 571 yıl geçti. Peki, İstanbul'un Fethi hadisi nedir? Peygamber Efendimiz'in İstanbul'un Fethi hadisi gerçek mi?

İSTANBUL'UN FETHİ HADİSİ NEDİR?

Hadislerde rivayet edildiğine göre İstanbul'un Fehi hadisi şu şekilde:

"Letüftehanne'l Kostantıniyyete, ve le ni'mel emrü zâlike'l emr, ve le ni'mel ceyşü zâlike'l ceyş"

"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur."

İstanbul'un Fethi̇ Hadisi

FATİH SULTAN MEHMET İSTANBUL'U NASIL FETHETTİ?

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı. Boğaz'ın Anadolu yakasında büyük dedesi Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı'nın inşa emrini verdi. İmparator Konstantin Mehmed'e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi. İmparator en son 1452'nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçileri yine reddetti.

Bunun anlamı savaştı. Hisar 1452'nin Ağustos ayında tamamlandı. Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu. Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı. Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı. 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı. Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı. Mehmed kendisinden Konstantinopolis'in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil'in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti.

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı. Boğaz'ın Anadolu yakasında büyük dedesi Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı'nın inşa emrini verdi. İmparator Konstantin Mehmed'e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi. İmparator en son 1452'nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçileri yine reddetti.

Bunun anlamı savaştı. Hisar 1452'nin Ağustos ayında tamamlandı. Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu. Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı. Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı. 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı. Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı. Mehmed kendisinden Konstantinopolis'in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil'in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti.

Mehmed Theodosius Forumu'nun olduğu yerde ilk sarayının inşasını başlattı. Daha sonraki yıllarda ise Sarayburnu'nda Topkapı Sarayı'nı inşa ettirdi.

Fatih, ilk tahta geçtiğinde ve İstanbul'un fethi sırasında sergilediği tutumlar nedeniyle, Çandarlı Halil Paşa'yı 10 Temmuz 1453 tarihinde Edirne'de idam ettirdi. Bazı kaynaklara göre Çandarlı Fatih'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu. Bu olay ile Fatih otoritesini pekiştirmiş oldu ve herkes genç hakana boyun eğdi.

Çandarlı Halil Paşa fetihten sonra idamına giden süreçte Yedikule'de Altın Kapı'da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz'da gözlerine mil çekildi ve daha sonra idam edildi. Boyun eğeceği yerde Hakan'a dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik'e götürülüp türbesine gömüldü. Çandarlı Halil Paşa, idam edilen ilk Osmanlı sadrazamıdır.

Gut hastalığından muzdarip olan Fatih Sultan Mehmet, Anadolu'ya çıktığı sefer sırasında 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'nda vefat etti, naaşı, kendi adını taşıyan Fatih Camisi'ndeki türbesinde defnedildi. Tarihçiler tarafından büyük bir devlet adamı ve askeri deha olarak gösterilen Fatih Sultan Mehmet, orduda düzen olarak yeniliklere gidip ateşli ve son teknoloji silahları üretip, asker sayısını artırdı. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Slavca bilen Fatih Sultan Mehmet, matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok alanda da yetenekli ve bilgi sahibi bir entelektüeldi.

Devrinin en büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders alan Fatih Sultan Mehmet, merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim aldı. Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, "Avni" mahlasıyla şiirler de yazdı. Sanata ve ilme verdiği önemle de bilinen Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet etti. Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarını taşıyan Fatih Sultan Mehmet, dünya hakimiyetini amaç edinmiş kudretli bir asker ve geniş görüşlü bir kültür adamıydı. Hatta, bazı Rum tebaalar onu, İstanbul'u elinde tutması sebebiyle "imparator" olarak gördü.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Dahiye bölgesine yönelik hava saldırılarını uluslararası anlaşmaların ihlali olarak kınadı. Başbakan Nevvaf Selam da saldırıların Lübnan'a karşı sistematik bir hedef alma politikası olduğunu belirtti.

KAYNAK: AA

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail’in Kurban Bayramı arifesinde başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını "açık bir uluslararası anlaşmanın ihlali ve bölgede adil barış koşullarının reddedildiğinin kanıtı" olarak değerlendirdi.

Lübnan resmi ajansı NNA’nın aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Avn, İsrail tarafından akşam saatlerinde savaş uçaklarıyla Dahiye’ye düzenlenen 8 hava saldırısını kınayarak "Bu saldırılar yalnızca uluslararası anlaşmaları değil, aynı zamanda insan hakları, dini değerler ve bölgesel istikrarı da açıkça ihlal etmektedir" dedi.

İsrail'in saldırılarının, barış ve istikrarın gereklerini kabul etmediğini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Avn, "Bu vahşetin faili olan taraf (İsrail), ABD’ye ve onun politikalarına bir mesaj gönderiyor; bu mesaj, Beyrut’un kalbinden ve dökülen masum kanları üzerinden veriliyor. Lübnan bu mesajı asla kabul etmeyecek." ifadelerini kullandı.

Avn, İsrail’in saldırılarının dini bir bayramın hemen öncesine denk gelmesini ayrıca kınayarak uluslararası topluma İsrail’i durdurma ve sivilleri koruma sorumluluğunu üstlenme çağrısında bulundu.

Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikası

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam da İsrail’in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını sert bir dille kınadı.

Selam, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail'in özellikle Beyrut’un güney mahallelerine yönelik tekrarlanan tehdit ve saldırıları, Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikasıdır." ifadelerini kullandı.

Saldırıların, ülkenin egemenliğini, güvenliğini, istikrarını ve ekonomik yapısını doğrudan hedef aldığını vurgulayan Selam, bu tür ihlallerin özellikle dini bayram arifesinde ve turizm sezonu öncesinde gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını belirtti.

Selam ayrıca, "Bu saldırılar, Lübnan’ın egemenliğine ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına yönelik açık bir ihlaldir." dedi.

İsrail savaş uçakları akşam saatlerinde Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine hava saldırısı düzenlemişti.

İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının (İHA) Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine mahalleleri üzerinde yoğun uçuşlar gerçekleştirmesiyle, bu bölgelerden büyük bir göç yaşanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, başkent Beyrut’un güneyindeki Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine bölgelerindeki 4 binanın işaretlendiği harita paylaşmıştı.

Adraee, söz konusu bölgelerdeki 4 binanın Hizbullah'a ait tesisler olduğunu öne sürerek civarındaki binaların "tahliye edilmesini" istemişti.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *