Türkgün Faydalı Bilgiler Okaliptus Yağının Faydaları Nelerdir?

Okaliptus Yağının Faydaları Nelerdir?

Okaliptus yağının faydaları halk arasında sıklıkla kullanılmasından dolayı araştırılan konular arasında yer almaktadır. Mersingiller familyasından olan okaliptüs, yaprak dökmeyen ve hızlı büyüyen ağaçlar arasında yer almaktadır.

KAYNAK: Haber Merkezi

Pek çok alanda kullanılabilir özellikleri bünyesinde barındırması da insanların bu bitkinin içeriğini araştırmasına ve sağlık açısından nasıl mucizeler sunduğunu öğrenmek istemesine neden olmuştur. 

Sizler de okaliptus bitkisi hakkında ve okaliptus yağı kullanımı hakkında araştırmalar yapıyorsanız hemen her alanda tercih edilen bu bitkinin sağlık açısından sunduğu faydaları merak ediyorsanız yazımızın tamamına göz atarak tüm sorularınızın cevaplarına ulaşabilirsiniz.

Solunum Yolu Rahatsızlıklarına Karşı Okaliptus Yağının Faydaları

Okaliptus yağının faydaları arasında en çok bilineni ise solunum rahatlatma konusundaki başarısıdır. Özellikle Koah hastalarının rahat nefes alabilmesi için tercih edilen bir bitki olsa da soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarının pek çoğunda nefes açıcı özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra gıdadan tutunda kozmetik ve temizlik sektörüne de ilham kaynağı olan okaliptüsün diğer faydaları ise şöyledir:

•    Kas ve eklem ağrılarına iyi gelir.
•    Enfeksiyonu iyileştirir.
•    Bağırsak florasını düzenler.
•    Öksürüğü keser.
•    Diş ve diş eti sağlığına iyi gelir.
•    Balgam söktürür.
•    Bronşları temizler sinüzit ve bronşiti rahatlatır.
•    Mantar enfeksiyonlarına iyi gelir.
•    Uçuk ve çeşitli cilt sorunlarına iyileştirici etki gösterir.
•    Sinir sistemini yatıştırır.
•    Kan şekerini dengeler.
•    Sivrisinekleri uzak tutar.
•    Ağız kokusunu engeller.
•    Temizlik ürünü olarak kullanılır.
•    Bağışıklığı güçlendirir.
•    Ağrı kesici özelliği vardır.

Okaliptus Yağının Antiseptik Özellikleri

Okaliptus yağının faydaları arasında en bilineni ise antiseptik özelliğinden dolayı iltihabı yok etmesidir. Doğal enfeksiyon sökücü olarak görülen bu bitki içeriğinde anti-inflamatuar, antimikrobiyal ve analzejik özellikler barındırmaktadır. Bu sebepten dolayı dikkatli kullanımı oldukça önemlidir. Harici kullanımlar için genellikle tavsiye edilen okaliptüs, dâhili kullanımlarda alerjen etkiler gösterebilmektedir. 

Okaliptus yağı kullanımı sırasında dâhili kullanımı hekim tavsiyesi ile yapmanız alerjik durumlardan korunabilmenize olanak sunacaktır. Harici kullanımlarda ise okaliptüs yağının doğru seyreltme oranına sahip olması gerekmektedir.

Okaliptus Yağının Cilt Bakımındaki Yeri ve Faydaları

Okaliptus yağı kullanımı cilt içinde oldukça önemlidir. Pek çok kozmetik firması ürünlerinin içeriğinde bu bitkinin yağını kullanmaktadır. Cilt bariyerinin yenilenebilmesine olanak sunan okaliptüs hazırlanan cilt kremlerine eklenmektedir. Bu sayede cildin elastikiyet seviyesi artırılmakta ve ciltte oluşan lekelerin azalmasına olanak sunulmaktadır. Cildin kendi kendini yenileyebilmesine destek olduğu gibi cilt için hazırlanan kozmetik ürünlerin daha fresh kokulara sahip olmasına da destek olmaktadır. 

Siz de okaliptus yağının faydaları hakkında araştırmalar yapıp cildiniz için kullanmak istiyorsanız evde çeşitli maskelerle cildinizi yapılandırabilirsiniz. Genellikle bal, limon suyu ve okaliptüs yağı ile hazırlanan maskeler evde insanlar tarafından özenle kullanılmaktadır. Lakin doğru oranda çözeltilmiş okaliptüs yağını kullandığınızdan emin olmanız tavsiye edilmektedir. Yoksa cildinizde tahrişe sebep olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Tüm Türkiye'yi rahatlata kavuşturacak hamle...

Tüm Türkiye'yi rahatlata kavuşturacak hamle...

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde üretilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili aşıda, yakın zamanda insan üzerinde faz çalışmalarına başlanacağı bildirildi.

KAYNAK: İHA

Koronavirüs aşısı olan Turkovac'ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, yapılacak birkaç deneyin ardından her şeyin yolunda gitmesi halinde bu yılın sonunda insan faz çalışmalarına başlanabileceğini söyledi.

Havaların ısınmasıyla birlikte ortaya çıkan kene ısırma vakaları insanları tedirgin etmeye devam ediyor. Yakın günlerde ülkenin çeşitli yerlerinde kene vakası gündeme gelirken, Kayseri'de de 2 kişi KKKA nedeniyle hayatını kaybetti. Öte yandan ERÜ bünyesinde çalışmalarına devam eden ve Turkovac'ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli başkanlığındaki Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Türkiye'nin ikinci enstitüsünde 15 kişilik ekiple çalışmalara devam edildiğini aktaran Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, "2015'te Türkiye'de ilk Aşı Merkezi olarak kurulduk ve geçen sene de Aşı Araştırmaları ve Geliştirme Enstitüsü olduk. Hacettepe'den sonra ikinci enstitüyüz bu konuda Türkiye'de. Burada yaklaşık 4 tane post ağımız var, 4 tane doktora öğrencimiz var, bunun yanında master öğrencilerimiz var. 15 kişilik bir aşı grubu olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aşı enstitüsü olmak gerçekten önemli; sadece aşı konusunda geliştirme ve üretimin yanında aynı zamanda yetişmiş insan gücü noktasında faal bir noktaya geldiğimiz zaman hem yetişmiş insan gücü açısından hem de önemli aşıları belirli noktaya getirip geliştirme açısından önemli bir kurum olduğumuzu ve daha da ilerleyeceğimizi düşünüyorum" dedi.

YIL SONUNDA İNSAN FAZ ÇALIŞMASI BAŞLAYABİLİR

Uzun süredir Kırım Kongo aşısı çalışmalarının devam ettiğini ve her şeyin yolunda gitmesi durumunda yıl sonuna doğru insan faz çalışmalarına başlamayı düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Özdarendeli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada; "Uzun süredir çalışıyoruz bu konuya, TÜBİTAK Projesi ile 2015 yılında başlamıştık. O zaman belirli bir noktaya gelmişti ama araya 2019'un sonunda covid pandemisi ortaya çıkınca yaklaşık 4 yıl kadar ara vermek zorunda kaldık. Şimdi 1 yıldan beri tekrar Kırım Kongo ile ilgili aşı çalışmaları devam ediyor. Şuanda zaten Sağlık Bakanlığı'nın desteklediği 2023 yılında çıkan bir projemiz var, Kırım Kongo'ya karşı rekombinant aşı. Gayet güzel sonuçlar alındı. Şuanda insan faz çalışmalarına geçmek için son birkaç deney yapıyoruz, özellikle zararsızlık ve toksikoloji deneyleri var. Onları da en kısa zamanda bitireceğimizi düşünüyorum. Tabi neticede bir araştırma yapıyoruz, her şeyin yolunda gitmesi halinde bu yılın sonunda faz çalışmasının başlayabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

“BÖLGEDE YAŞAYAN İNSANLARI RAHATLATACAĞIZ”

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının görüldüğü bölgelerde milyonlarca insanın yaşadığını ve bu aşıyı yaparak o bölgedeki insanları rahatlatacaklarını kaydeden Özdarendeli, "Bu grip aşısından farklı bir aşı. Kenelerin özellikle aktif olduğu dönemlerde mevsimsel bir aşıdan ziyade 2 doz bir aşı ve sonrasında belki birkaç yıl sonra ilave bir dozla insanları koruyabileceğimizi düşünüyorum. Her sene bu aylarda maalesef ciddi vakalar var ve maalesef vatandaşlarımızı kaybediyoruz. Ülke olarak da aşı konusunda covid-19 pandemisinde kendimizi gösterdik. Kırım Kongo bizim üzerinde çok çalıştığımız bir aşı ve bu bizim ülkemiz için ciddi bir sağlık problemi. Her sene bu konuyla ilgili bir takım açıklamalar yapıyoruz ama artık konuşma değil yapma zamanı. Ülkemize bu aşıyı yapmak bizim borcumuz. Kırım Kongo'nun görüldüğü 3-4 milyon insanın yaşadığı belirli bölgeler var. Umuyorum o insanlara en güzel şekilde aşıyı yapıp, inşallah o bölgedeki insanları rahatlatacağız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *