Türkgün Faydalı Bilgiler Sakız çiğnemenin zararları neler? Her gün sakız çiğnersem ne olur?

Sakız çiğnemenin zararları neler? Her gün sakız çiğnersem ne olur?

Sakız çiğnemenin potansiyel zararları çeşitli sağlık sorunlarını içerebilir. Aşırı sakız çiğneme, çene ekleminde rahatsızlık, dişlerde aşınma ve sindirim problemleri yaratabilir. Sakız çiğnemenin zararları neler? Her gün sakız çiğnersem ne olur?

MUHABİR: Burhan Tural

Aşırı sakız çiğneme, birçok kişi için günlük alışkanlık haline gelmiş bir eylemdir. Ancak bilinçsizce yapılan bu alışkanlık, bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, sakız çiğnemenin aşırıya kaçılması durumunda çene ekleminde rahatsızlık, dişlerde aşınma ve sindirim sorunları gibi sorunlar ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. Peki, her gün sakız çiğnersek vücudumuzda ne gibi değişimlere neden olur? Bu soruların yanıtlarını merak edenler için bu yazıda detaylı bir inceleme yapılacak.

Sakız Çiğnemenin Çene Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Aşırı sakız çiğneme, çene eklemi üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Çene eklemi, her zaman hareket eden ve yük taşıyan bir yapıya sahiptir. Sürekli sakız çiğnemek, bu eklemde aşırı basınç oluşturabilir ve zamanla çene ağrılarına, eklem iltihabına ya da temporomandibular eklem (TMJ) bozukluklarına neden olabilir. Bu durum, çiğneme sırasında sürtünme ve ağrıya yol açarak günlük yaşam kalitesini düşürebilir. Çene sağlığına zarar vermemek adına, sakız çiğneme alışkanlığınızın dozunu iyi ayarlamak önemlidir. Aksi takdirde, diş hekimine sık başvurular yapmanız gerekebilir.

Dişlerde Aşınma ve Diş Sağlığı

Sakız çiğnemenin bir diğer etkisi de diş sağlığı üzerindendir. Özellikle şekerli sakızlar, dişlerde çürük riskini artırır. Aşırı çiğnemenin yaratabileceği mekanik etki, dişlerde aşınma ve çatlaklara sebep olabilir. Diş minesinin zayıflayarak hassaslaşması, sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı aşırı duyarlılığa yol açabilir. Ayrıca, sakızın içeriğindeki asidik maddeler dişlerde aşındırıcı bir etki yaratabilir. Bu nedenle diş sağlığını korumak isteyenlerin, sakız tüketiminde ölçülü olmaları ve düzenli diş kontrollerini ihmal etmemeleri önerilir.

Sindirim Problemleri ve Sakız Çiğneme İlişkisi

Sakız çiğneme, sindirim sistemi üzerinde beklenmedik etkiler yaratabilir. Çiğneme sırasında ağızda salgılanan tükürük, sindirim sürecini başlatmak için gereklidir. Ancak aşırı çiğneme, mide asidinin gereksiz yere artmasına neden olabilir. Bu durum, mide bulantısı, gaz ve şişkinlik gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Özellikle şeker içeren sakızların aşırı kullanımı, bağırsak hareketlerinde düzensizliklere neden olabilir. Sindirim sağlığını korumak için, sakız tüketiminin dikkatli ve ölçülü yapılması gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak, sakız çiğneme alışkanlığının sağlık üzerinde bazı olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, sağlıklı çiğneme alışkanlıkları geliştirerek bu etkileri minimize etmek mümkündür.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *