Türkgün Gündem FETÖ sanıkları 'etkin pişmanlıkta' bulunuyor

FETÖ sanıkları 'etkin pişmanlıkta' bulunuyor

Kayseri'de "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanan 3 sanık, etkin pişmanlıkta bulunarak örgütün gerçek yüzünü anlattı.

Kayseri'de "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanan 3 sanık, etkin pişmanlıkta bulunarak örgütün gerçek yüzünü anlattı.

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında yargılanmaya devam eden 3 sanık, etkin pişmanlıkta bulunarak örgütün gerçek yüzünü açıkladı.

Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı gerçekleşen duruşmalara eski askeri öğrenci tutuklu sanık İ.G, tutuksuz sanıklar eski askeri öğrenci İ.A. ve eski polis memuru H.B. ile avukatları katıldı.

Sanık İ.A, savunmasında ortaokul son sınıftayken bu örgütle tanıştığını, örgüt üyelerinin asker ya da polis olması için kendisini yönlendirdiğini ifade etti.

Askeri lise sınavına hazırlandığı süreçte bu örgütün deneme sınavları yaptığını söyleyen İ.A, "Sınav öncesi 4-5 tane deneme sınavı çözdürdüler. Her denemede 100 soru vardı. Askeri lise sınavlarında yer alan sorular, bize yapılan deneme sınavındaki sorularla benzerlik gösteriyordu. Bunu sınava girdiğimde fark ettim. Yaptıkları deneme sınavlarını daha sonra yok ediyorlardı." şeklinde konuştu.

Sanık İ.G. ise dershaneye gittiği dönemde bu örgütle tanıştığını, ders çalışmak amacıyla evlerine gittiğini ve kara harp okuluna yerleştikten sonra Ankara'da bu örgüt üyeleriyle görüştüğünü söyledi.

17/25 Aralık döneminden sonra yapının gerçek yüzünü görünce ayrılmaya karar verdiğini ifade eden İ.G, bu süreçte yapının tehditleriyle karşı karşıya kaldığını açıkladı.

Etkin pişmanlıkta bulunarak bildiklerini açıkladığını söyleyen İ.G, "Devletimizin varlığına ve birliğine zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmadım. Tamamen dini duygularla burada yer aldım. Şu anda üniversitede hukuk okuyorum. Okuluma devam etmek istiyorum, bu nedenle tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Duruşmada tanık olarak ifadeleri dinlenen M.U. ve A.A. da sanık İ.G. ile 2012’de kara harp okulunu kazandıktan sonra örgüt üyesi Seçkin Keskin tarafından tanıştırıldıklarını, bu kişinin kendilerinden sorumlu olduğunu ve sabit hatlardan yapılan aramalarla görüştüklerini ifade ettiler.

17/25 Aralık olaylarından sonra örgütün gerçek yüzünü gördükten sonra ayrılmaya karar verdiklerini dile getiren tanıklar, "Bu süreçte yapının baskısına maruz kaldık. Baskı ve tehdit nedeniyle o dönemde tamamen ayrılamadık. Örgüt üyesi Seçkin Keskin 3 yıl boyunca bizimle ilgilendi." diye konuştular.

Sanık H.B. de suç işlemediğini ifade ederek beraatını istedi.

Mahkeme heyeti, sanık H.B'ye, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan önce 9 sene hapis cezası verdi, ardından etkin pişmanlığını kabul ederek cezayı 1 yıl 10 ay 15 güne indirdi, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına hükmetti.

Sanıklar İ.G. ve İ.A'nın yargılandıkları duruşmaları eksikliklerin tamamlanması için erteleyen heyet, sanık İ.G'nin tahliyesine karar verdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Özel bir provokasyon!

Özel bir provokasyon!

Kaynak: Yıldıray Çiçek

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen cenaze töreninin ardından bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Öncelikle, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Bu olay, yalnızca açık bir provokasyon değil, aynı zamanda ciddi bir koruma zaafını da gözler önüne sermektedir. Allah korusun, saldırganın elinde bir bıçak ya da silah olsaydı, çok daha vahim sonuçlarla karşı karşıya kalabilirdik. Çünkü saldırganın ortaya çıkan kirli geçmişi bunu herkese düşündürdü.

Saldırganın, iki öz çocuğunu öldürdüğü için 16 yıl hapis yatmış bir katil olduğu bilgisi ilk anda kamuoyuna yansıdı. Ayrıca, hırsızlık ve taciz gibi başka suçlara da karıştığı yönünde iddialar bulunmaktadır. Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, Zafer Partisi kurucu üyelerinden Davut Tengioğlu’nun kardeşi olduğu da ortaya çıkmıştır.

Böylesine kirli bir geçmişe sahip birinin, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze programında böyle bir provokasyonda bulunması son derece düşündürücüdür. Kim tarafından yönlendirildi? Kim ya da kimler, onu böyle bir saldırıya motive etti? Bu soruların tüm yönleriyle aydınlatılması şarttır.

Kaos yaratmak isteyen provokatörler her zaman uygun zamanı ve zemini kollar; fırsatını bulduklarında da harekete geçerler. Belki de bu saldırgan, böylesi bir senaryoda rolünü oynayan bir figürandı.

Özgür Özel’i, haftalardır bu tür bir atmosfere katkı sağlayan eylem ve söylemleri konusunda uyarıyoruz. “Polis barikatlarını yıkın, geçin” şeklindeki çağrıları, halkı ve yandaşlarını sokağa iten bu çiğ söylemler, tam da kaos peşinde koşanların aradığı zemini yaratmıştır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli her açıklamasında Özgür Özel’in kullandığı dilin tehlikesi noktasında defalarca uyarıda bulundu. Özgür Özel bunun farkına daha varamadı ve aynı ölçüsüzlükleri sürdürüyor.

Ben de bir yazar sorumluluğunda haftalar önce bu köşedeki bir yazımda şu ifadelere yer vermiştim:

“CHP, Saraçhane toplantılarını bir hafta daha uzatsaydı; kontrolsüz ve her türlü provokasyona açık kalabalık, önce söylemleri ve davranışlarıyla her yanından çiğlik ve tecrübesizlik akan Özgür Özel’i ve onun yönetimini hedef almaya başlardı. Birileri bunun farkına vardığı için Özgür Özel’e ‘Saraçhane’de yarın toplanma olmayacak’ açıklamasını yaptırdı. Çünkü bunu kendi başına düşünmesi pek mümkün değil… Hatırlayın, ilk günlerde toplanan kalabalıklar İBB binasının camlarını ve kapılarını kırmıştı. Eylemciler, ‘Bizi içeri almadılar’ diyerek CHP yönetimine tepki göstermek için bunu yaptıklarını söylemişti. Hatta şu sloganı atmışlardı: ‘Özgür dışarı, halk içeri!’” (27 Mart 2025)

Özgür Özel’in kullandığı dilin hem toplum hem de CHP yönetimi açısından ne denli tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir.

Özgür Özel’e saldıran kişi ilk ifadesinde “CHP’nin sokağa gençleri çağırmasıyla ilgili daha önceden biriktirdiğim sinirimi içimde muhafaza ediyordum.” demiş… Özgür Özel’in eyleme çağırdıkları nasıl ki, İBB binasının kapısını, pencerelerini kırdıysa, bakın bu saldırgan da CHP’nin “sokağa gençleri çağırmasını” kendine bahane etmiş…

Özgür Özel, Sayın Bahçeli’nin son açıklamasındaki “Türkiye’yi şiddet sarmalına çekmek, tahrik ve tahrip ortamını alevlendirmek, buna müzahir faaliyetleri gafilce yürütmek tarihi bir yanlıştır. Bilerek veya bilmeden bu yanlışın içinde olanlar evvelemirde aklını başına almalı, ahlaki sorumluluğun ve sağduyulu tutumun yörüngesinden ayrılmamalıdır.” cümlelerini iyi idrak etmeli, Türkiye’yi provokasyon ortamına getiren, provokatörleri memnun eden siyaseti terk etmelidir. Çünkü “Dilencinin keyfi işlek caddede gelir” misali onların en çok sevdiği ortamı mevcut CHP yaratmaktadır. Yarın daha büyük olaylar yaşanmaması için sağduyunun artık CHP’ye uğraması lazımdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *