Türkgün Galeriler Gündem Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı

Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı

Osmanlı İmparatorluğu'nun baş mimarı, dâhi isim Mimar Sinan'ın 1588'deki ölümünün ardından birçok iddia ortaya atıldı. Yıllarca tartışmalara sebep olan bu söylentiler 1935’te ünlü mimarın mezarının açılmasıyla son buldu. Ancak Mimar Sinan'ın mezarının açılması bu sefer de 'kafatası' gizemine yol açtı.

MUHABİR: Beybin Usanmaz
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 1
Mimarlık hayatına 50'nci yaşında başlamış olmasına rağmen asırlara meydana okuyan sağlam ve görkemli yapılar inşa etti, üstelik bu yapıların hiçbiri depremden etkilenmedi. Osmanlı İmparatorluğu'nun baş mimarı olarak tanınan Mimar Sinan, birçok kişiye göre bir dahiydi. Yarattığı gösterişli eserlerle herkesi kendine hayran bırakan Mimar Sinan'ın aslında bir Türk olmadığı ölümünden sonra en çok konuşulan konuların başında geliyordu. Baş mimarın ölümünden tam 347 yıl sonra mezarı açıldığında yaşananlar ise bugün dahi gizemini korumaya devam ediyor.
1 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 2
BAŞ MİMAR'IN MEZARI NEDEN AÇILDI? Mimarlık hayatına 49 yılda toplam 375 eser sığdıran Mimar Sinan, birçok kişi tarafından dahi olarak kabul ediliyor. Ünlü mimarın, eserlerini daha önce karşılaşılmamış matematik formülleri ve fizik kurallarını kullanarak oluşturması onun olağanüstü biri olarak görülmesine sebep oldu. Hatta bu olağanüstü durum bazı tarihçilere göre Mimar Sinan'ın aslında Türk olmadığını dahi düşündürttü. Özellikle 1900'lü yılların başında ortaya çıkan bu söylenti, 1935 yılında resmi bir kararla baş mimarın mezarının açılmasıyla tarihe karıştı. Ancak ünlü mimarın mezarının açılması önemli bir soru işaretini ortadan kaldırırken bir başka gizemli sonuca yol açtı. 'Mimar Sinan'ın Kayıp Kafatası' adlı kitabın yazarı, Mimari ve Restorasyon Uzmanı Hakan Sökmen Mimar Sinan'ın mezarının açılma sebebini şu şekilde özetledi:
2 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 3
"İkinci Dünya Savaşı yaklaşırken ırkçılık söylemler başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede tesirini artırmıştı. Batı ülkelerinde 'Beyaz ırktan olmayan hiçbir kimse uygarlık tarihinde yüksek noktalara ulaşamaz' gibi söylemler sık sık dillendirilmeye başlanmış ve dünyanın en önemli mimarlarından biri olarak kabul edilen Mimar Sinan'ın aslında Türk olmadığı iddiası ortaya atılmıştı. Bu nedenle Türk Tarihi Araştırma Cemiyeti yetkilileri, Mimar Sinan’ın mezarını açıp onun kafatasını incelemek ve ırk ölçülerini tespit edip Türk olduğunu ispatlamak için özel bir izin istedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de imzasıyla bu talep onaylandı ve Mimar Sinan’ın mezarı 1 Ağustos 1935’te açıldı. Burada amaçlananın, Mimar Sinan’ın Türk olduğunu bilimsel verilerle ispatlamaktı. Türkler arasından da dünya mimarlık tarihine yön veren bir dehanın çıkacağını kanıtlamak ve Mimar Sinan’ı ırk olarak sahiplenen ülkelere bir cevap vermek hedeflenmişti."
3 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 4
O dönem Mimar Sinan’ın mezarının açılmasıyla yetkilendirilen isimler aslında pek de yabancı değildi. Bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumu olan Türk Tarihi Tetkiki Kurumu adına Hasan Cemil Çambel, Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan ve Şevket Aziz Kansu Mimar Sinan'ın mezarını açarak kafatasını çıkarmıştı.
4 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 5
KAFATASININ ŞEKLİ HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARDI Hakan Sökmen, Mimar Sinan’ın kafatasının çıkarılıp tetkik edilmesi sonrası dönem gazetelerine yansıyan haberlere de değindi. Sadece ulusal değil, uluslararası bir mesele haline gelen dahinin Türk olup olmadığına artık kesin olarak bir cevap verilmişti. Mimar Sinan’ın mezarının açıldığı hafta yayımlanan bir gazetede şöyle bir habere yer alıyordu:
5 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 6
"Süleymaniye'de büyük Türk mimarı Sinan'ın mezarında araştırmalar yapılmış, Mimar Sinan'ın kafatası çıkarılmıştır. Koca mimarın kafatası sağlam ve bozulmamış olarak bulunmuştur. Koca dahinin kafatası üzerinde yapılan tetkikat, büyük mimarın yalnız kültür itibarıyla değil ırk noktasından da Türk olduğunu göstermiştir. Türkler ırk itibarıyla Brakisefal yani yassı yuvarlak kafalıdır. Mimar Sinan'ın kafatasının muayenesinde bu büyük başın da Brakisefal olduğu meydana çıkmıştır."
6 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 7
'O MÜZE HİÇBİR ZAMAN AÇILMADI' Mimar Sinan'ın mezarında yapılan incelemeler sonucunda dahi ismin Türk olup olmadığı netliğe kavuşsa da Osmanlı'nın baş mimarının kafatasının kaybolduğuna yönelik çıkan haberler zaman içerisinde büyük bir gizeme evrildi. Sergilenmesi düşünülürken kaybolan kafatasının nerede olduğunun hâlâ bir sır olduğuna dikkat çeken Hakan Sökmen, Mimar Sinan'ın kafatasıyla ilgili şu çarpıcı bilgileri paylaştı:
7 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 8
"Çıkarılan kafatası tekrar mezara konulmamış, bunun yerine açılacak Antropoloji Müzesi'nde sergilenmesine karar verilmiştir. Ancak bu müze hiç açılmadı. Önce depoda saklanılıyor diye bilindi. Sonrasında kaybolduğu ya da çalındığı anlaşıldı. Ardından ise bu konu tam bir şehir efsanesine dönüştü. Kimileri koleksiyonerlerin aldığını, kimileri ritüellerinde ve ayinlerinde kafatası kullanan tarikatların elinde olduğunu iddia etti. Kimileri ise kafatasının aslında hiç çıkarılmadığını, sadece o dönemde çıkan söylentilere karşı bir belge ortaya koymak için böyle yansıtıldığını dillendirdi. Sonuç olarak kafatası halen kayıp ve nerede olduğu bilinmiyor."
8 / 9
Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı 9
ATATÜRK'TEN ÖZEL NOT Yapılan tüm incelemelerin ardından Mimar Sinan’ın Türk olduğu kanıtlandığında Türk Tarih Kurumu yetkilileri Mustafa Kemal Atatürk'ün yanına giderek durumu heyecanla anlatmıştı. Dahinin Türk olduğunun kanıtlanmasına çok memnun olduğunu ifade eden Atatürk ise 2 Ağustos 1935 saat 22.50 tarihli notunda Mimar Sinan’ın heykelinin dikilmesi için emir vermişti. Kaynak: Milliyet
9 / 9
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Deprem Bölgesinde kritik gelişme: 30 Kasım'a kadar uzatıldı!

Deprem Bölgesinde kritik gelişme: 30 Kasım'a kadar uzatıldı!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde yürürlükte olan mücbir sebep halinin süresinin, 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatıldığını açıkladı. Bu durum, bölgedeki vatandaşların sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 6 Şubat depremlerinden etkilenen vatandaşların yaralarını sarmaya, deprem bölgesindeki illerin çalışma hayatını güçlendirmeye devam ettiklerini belirtti.

Depremden zarar gören vatandaşların her zaman yanında olduklarını kaydeden Işıkhan, "Bakanlığımız ve ilgili kurum ve kuruluşlarımızca gerekli olan tüm düzenlemeler deprem bölgesindeki sigortalılarımız ve işverenlerimiz için ivedilikle hayata geçirilmektedir. Bu kapsamda Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep ili İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde 31 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla sona eren mücbir sebep hali 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatılmıştır." ifadelerini kullandı.

Bakan Işıkhan'ın açıklamasına göre, deprem felaketinin meydana geldiği tarihte söz konusu il ve ilçelerde faaliyet gösteren ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen kriterlere sahip mükelleflerden 5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı çalıştıran iş yerlerinin, 5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile diğer sigortalılar ve genel sağlık sigortalılarının, mücbir sebep sona erme tarihine kadar vermekle yükümlü oldukları her türlü bilgi ve belgenin 15 Aralık 2025 tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi halinde söz konusu bilgi ve belgeler, yasal süresi içinde verilmiş sayılacak.

2023, 2024 yıllarına ve 2025 yılı Ocak ila Ekim aylarına ilişkin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin/Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin 2 Şubat 2026 tarihine kadar Kuruma verilmesi halinde söz konusu beyannameler/belgeler yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecek.

6 Şubat 2023 tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları 31 Aralık 2025 tarihine kadar; 2023, 2024 yıllarına ve 2025 Ocak ila Ekim aylarına ait prim borçları ise gecikme cezası ve zammı uygulanmaksızın 31 Temmuz 2026 tarihine (bu tarih dahil) kadar ertelendi.

Ödeme vadesi geçmiş borçların çeşitli kanunlar uyarınca yeniden yapılandırılmış veya taksitlendirilmiş işveren, sigortalı ve hak sahiplerinin 6 Şubat 2023 ila 30 Kasım 2025 tarihleri arasında sona eren taksitlerini 31 Aralık 2025 tarihine kadar ödeyebilmelerine imkan sağlandı.

İşverenlerin 6 Şubat 2023'ten önce ödeme süresi dolmuş borçları için 31 Aralık 2025'e (bu tarih dahil), 6 Şubat 2023 ve sonrası erteleme kapsamına alınan borçları için 31 Temmuz 2026'ya kadar (bu tarih dahil) başvuru yapması ve ilgili mevzuat kapsamında belirtilen diğer şartları sağlaması kaydıyla faiz alınmaksızın 24 aya kadar taksitle ödeme imkanı getirildi.

Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki sigortalıların borçlanma ve ihya kapsamındaki borçlarının son ödeme tarihleri, kontrol muayene tarihleri yeni mücbir sebep tarihine göre uygulamalardan sorunsuz şekilde yararlanmaları için güncellendi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *