Bir grup insanın vazgeçilmezi olan bu eyleme aynı zamanda “milli sporumuz” olarak bakıyoruz. Fakat bunu bizimle birlikte yapan bir halk daha var; İtalyanlar!
İnşaat izlemeyi bizim gibi seven bir millet var: İtalyanlar... Hatta İtalyanlar durup inşaat izlemeyi seven insanlara "küçük adam" anlamına gelen Umarell adını verdi. 2020'de bu kelime sözlüğe dahi girdi.
Bir gözlem hobisi olarak değerlendirilen inşaat izlemeyi sevenler için belirli bir bütçe ayrılarak kentteki inşaatları "kontrol etmeleri" istendi.
Türkiye'de ise; bazı belediyeler, vatandaşların inşaatı izleyebilmesi için "izleme alanları" kurarak bu zevkten mahrum kalmamalarını sağlıyor.
Peki bu gözlemi neden bu kadar seviyoruz? Tahrip etme, yıkma ve kontrol etme içgüdülerimiz burada anahtar rolde.
Freud'un "Thanatos" adını verdiği ölüm dürtüsü, kendisini çocukluğumuzdan itibaren "yıkma isteğiyle" ortaya koyuyor. Çocukluğumuzda kırdığımız, parçaladığımız oyuncakları düşünün...
İş makinelerini izlerken de aslında "kendimizi onların yerine" koyarak bu dürtüleri tatmin ediyoruz. Bu durum; bir filmin başrolüyle "özdeşleşmemize" benziyor.
İş makinelerinin teknik detayları, sahip olduğumuz öğrenme refleksiyle bir araya geldiğinde, bu makinelerdeki "hareketleri yapabileceğimiz" duygusuna kapılmaya neden oluyor. Bu nedenle izlemekten kendimizi alamıyoruz.