Türkgün Galeriler Gündem Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir

Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Karahan ve ekibinin, yaşlanmayan ve haftalık olarak tüm vücut onarımı yapan ilkel omurgalı ascidians grubu deniz canlıları üzerinde yürüttüğü projelerde kanserden yaşlanmaya kadar birçok alanda kullanılabilecek ilaç ham maddeleri elde edilmesi hedefleniyor.

MUHABİR: Beybin Usanmaz
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 1
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Karahan, "Yeni tanımladığımız metabolitleri 2 yıllık bir süreçte duyuracağız ve bir kısmının antibiyotik, antikanser veya yaşlanma karşıtı olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
1 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 2
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Karahan, "Yeni tanımladığımız metabolitleri 2 yıllık bir süreçte duyuracağız ve bir kısmının antibiyotik, antikanser veya yaşlanma karşıtı olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
2 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 3
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Karahan, "Yeni tanımladığımız metabolitleri 2 yıllık bir süreçte duyuracağız ve bir kısmının antibiyotik, antikanser veya yaşlanma karşıtı olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
3 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 4
Canlıların kendi kendilerini onarabilme ve yaşlanmama özellikleri üzerine yürütülen projelerde kanserden yaşlanmaya kadar birçok alanda kullanılabilecek ilaç ham maddeleri elde edilmesi hedefleniyor.
4 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 5
Canlıların kendi kendilerini onarabilme ve yaşlanmama özellikleri üzerine yürütülen projelerde kanserden yaşlanmaya kadar birçok alanda kullanılabilecek ilaç ham maddeleri elde edilmesi hedefleniyor.
5 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 6
Yurt dışında bu alanda araştırmalar yapılsa da Türkiye`de hiçbir araştırma olmadığını görünce kıyılarda tür tespiti çalışmasına başladıklarını anlatan Karahan, "Türkiye`de çok farklı türler olduğunu gördük. Bu türlerin üzerinde çeşitli popülasyon genomiğini ve türlerin yapısal ve işlevsel yönlerini incelemeye başladık. Sistem biraz altyapı ve canlıyı yaşatmak için çaba gerektiriyordu. Şu anda yaşatmayı da başardık. Ardından da tüm vücut onarımı çalışmaları başladı." diye konuştu.
6 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 7
Biyoçeşitliliğin yüzde 50 ila 80`i denizlerde bulunuyor" Tür üzerinde, dünyada belirli ve az sayıda enstitünün çalıştığına, Türkiye`de ise sadece kendilerinin ilk kez bu alanda çalışma yürüttüğüne dikkati çeken Karahan, şöyle devam etti:
7 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 8
"Dünyada artan antibiyotik direnci ve kanser vakalarından dolayı yeni ilaç ham maddesi dediğimiz metabolit arayışına girildi, bunların başında denizel canlılar var. Dünyanın yüzde 71`ini denizler kaplıyor ve toplam biyoçeşitliliğin yüzde 50 ila 80`i denizlerde bulunuyor. Bu kadar muazzam çeşitlilik içerisinde muazzam kimyasallar var. Dünyada birçok sektör ve üniversite bunların keşfi için denizlere yönelmiş durumda. Bu canlılarda (ascidians grubu) tüm vücut onarımının farklı aşamalarını dünyadaki diğer enstitülerle birlikte çalışıyoruz. Yaşlanma çalışmaları da aynı şekilde sürüyor. Şu ana kadar yapılan çalışmaların sonuçları, bu canlıların yaşlanma belirtileri göstermediği şeklinde olunca biz de bunun üzerine çalışmaya başladık"
8 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 9
"Her hafta vücudunun tamamı yenileniyor" Söz konusu canlıların ürettikleri maddelerin, vücutlarının içinde bulunduğunu ve yaşam döngülerinin çok ilginç olduğunu ifade eden Karahan, şunları söyledi: "Her hafta vücutlarının tamamı yenileniyor, bu yüzden yaşlanma yok ve kan hücrelerinden tüm vücut onarımı yapıyorlar. Düşünün, insanın kan hücrelerini izole ediyorsunuz, oradan tüm bir insan çıkıyor gibi. Bu canlılar hem eşeyli hem de eşeysiz bir şekilde ürüyor. Bizim bildiğimiz anlamda bir yaşlanmaları yok. `Kök hücre yaşlanması` dediğimiz bir yaşlanmadan dolayı ölüyorlar. 3 yıllık ömürlerinin son 3 haftasında yaşlanma belirtileri gösteriyor ve ölüyorlar. Bunu 80 yaşında bir insan olarak düşünürsek 75 yaşına kadar hiçbir yaşlanma belirtisi göstermeden yaşıyor, son 4-5 yıllık bir süreçte yaşlanıyor ve ölüyor"
9 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 10
Çalışmalarda geldikleri son durum hakkında bilgi veren Karahan, biyoçeşitlilik anlamında Akdeniz kıyılarında ascidians grubundan DNA barkotlama yöntemiyle 8 tür tanımladıklarını, bunlardan birinin yeni tür olduğunu, birinin ise yeni tür olma potansiyeli bulunduğunu aktardı.
10 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 11
Yaşlanma konusunda çalışmalarının başlangıç aşamasında olduğunu, tüm vücut onarımı çalışmalarında ise güzel sonuçlar bulduklarını vurgulayan Karahan, "Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarımızla daha önce dünyada hiç tanımlanmamış olan yeni metabolitlerimiz var, bunların hangi amaçla kullanılabileceğini araştırıyoruz. Ayrıca daha önce tanımlanmış ve antibiyotik olarak kullanılan, kolesterol üzerine dolaylı ya da direkt olarak etki ederek damar sertliği tedavisinde kullanılan metabolitler tanımladık" diye konuştu.
11 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 12
Türkiye kıyılarında üzerinde çalıştıkları ascidians grubunun oldukça farklı türlerinin olabileceğini belirten Karahan, kendilerinin sadece Akdeniz kıyılarına bakabildiklerini, diğer kıyılara da açılmayı planladıklarını kaydetti.
12 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 13
13 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 14
14 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 15
15 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 16
16 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 17
17 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 18
18 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 19
19 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 20
20 / 21
Yaşlanmayan deniz canlıları kanser ve yaşlanma tedavisinde ilaç ham maddesi olabilir 21
Kaynak: AA
21 / 21
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Dahiye bölgesine yönelik hava saldırılarını uluslararası anlaşmaların ihlali olarak kınadı. Başbakan Nevvaf Selam da saldırıların Lübnan'a karşı sistematik bir hedef alma politikası olduğunu belirtti.

KAYNAK: AA

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail’in Kurban Bayramı arifesinde başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını "açık bir uluslararası anlaşmanın ihlali ve bölgede adil barış koşullarının reddedildiğinin kanıtı" olarak değerlendirdi.

Lübnan resmi ajansı NNA’nın aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Avn, İsrail tarafından akşam saatlerinde savaş uçaklarıyla Dahiye’ye düzenlenen 8 hava saldırısını kınayarak "Bu saldırılar yalnızca uluslararası anlaşmaları değil, aynı zamanda insan hakları, dini değerler ve bölgesel istikrarı da açıkça ihlal etmektedir" dedi.

İsrail'in saldırılarının, barış ve istikrarın gereklerini kabul etmediğini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Avn, "Bu vahşetin faili olan taraf (İsrail), ABD’ye ve onun politikalarına bir mesaj gönderiyor; bu mesaj, Beyrut’un kalbinden ve dökülen masum kanları üzerinden veriliyor. Lübnan bu mesajı asla kabul etmeyecek." ifadelerini kullandı.

Avn, İsrail’in saldırılarının dini bir bayramın hemen öncesine denk gelmesini ayrıca kınayarak uluslararası topluma İsrail’i durdurma ve sivilleri koruma sorumluluğunu üstlenme çağrısında bulundu.

Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikası

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam da İsrail’in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını sert bir dille kınadı.

Selam, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail'in özellikle Beyrut’un güney mahallelerine yönelik tekrarlanan tehdit ve saldırıları, Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikasıdır." ifadelerini kullandı.

Saldırıların, ülkenin egemenliğini, güvenliğini, istikrarını ve ekonomik yapısını doğrudan hedef aldığını vurgulayan Selam, bu tür ihlallerin özellikle dini bayram arifesinde ve turizm sezonu öncesinde gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını belirtti.

Selam ayrıca, "Bu saldırılar, Lübnan’ın egemenliğine ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına yönelik açık bir ihlaldir." dedi.

İsrail savaş uçakları akşam saatlerinde Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine hava saldırısı düzenlemişti.

İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının (İHA) Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine mahalleleri üzerinde yoğun uçuşlar gerçekleştirmesiyle, bu bölgelerden büyük bir göç yaşanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, başkent Beyrut’un güneyindeki Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine bölgelerindeki 4 binanın işaretlendiği harita paylaşmıştı.

Adraee, söz konusu bölgelerdeki 4 binanın Hizbullah'a ait tesisler olduğunu öne sürerek civarındaki binaların "tahliye edilmesini" istemişti.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *