Türkgün Futbol Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz’dan U21 takımı önerisi: "Futbolcuları kaybediyoruz"

Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz’dan U21 takımı önerisi: "Futbolcuları kaybediyoruz"

Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz, altyapıdan yetişen futbolcuların A takıma yükselmeden önce kaybolmaması için 21 yaş altı takımlarının kurulmasını önerdi. Yılmaz, bu takımların futbolculara yeni bir gelişim fırsatı sunarak Türk futbolunun geleceğine katkı sağlayabileceğini ifade etti.

KAYNAK: AA

Gaziantep Futbol Kulübü Başkanı Memik Yılmaz, altyapıdan yetişen oyuncuların daha iyi gelişim göstermesi için 21 yaş altı (U21) takımlarının kurulmasını önerdi.

U21 Takımı Önerisi

Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz, altyapıdan A takıma yükselmeye çalışan futbolcuların karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. 19 yaşını tamamlayan oyuncuların A takıma girememeleri nedeniyle amatör küme kulüplerine gitmek zorunda kaldıklarını belirten Yılmaz, bu durumu şu şekilde değerlendirdi:

“19 yaşını tamamladıktan sonra biz o çocukları oynatamıyoruz. Onlar da doğal olarak amatör küme takımlarına veya başka yerlere gidiyor ve biz çocukları orada kaybediyoruz. Aslında 21 yaşa kadar U21 takımı olması lazım.”

Altyapıya Yatırım ve Yenilikler

Yılmaz, Gaziantep FK altyapısının gelişimi için önemli adımlar attıklarını vurguladı. Şehir dinamikleri ve yerel destekle altyapıya iki yeni saha kazandırdıklarını söyledi. Eski maç sahalarını hibrit çimle, kullanılabilir hale getirdiklerini belirten Yılmaz, ayrıca bir kum sahayı halı saha statüsünde yeniden düzenlediklerini açıkladı.

"Bizim orada eksikliklerimiz vardı. Bu şehrin dinamikleri, bu şehre gönül veren insanların yardımıyla biz altyapımıza iki tane saha kazandırdık," diyen Yılmaz, altyapı alanında yapılan yeniliklerin takıma olumlu yansıyacağını ifade etti.

Yeni Bir Hoca ve Potansiyel

Altyapıyı hareketlendirmek amacıyla yeni bir genç hoca getirdiklerini belirten Yılmaz, bu adımla birlikte altyapıda ciddi bir potansiyel oluştuğunu ifade etti. Ancak başarılı sonuçların zaman alacağını belirten başkan, altyapının uzun vadeli bir süreç olduğunu vurguladı.

U21 Takımı ve Türk Futbolu İçin Yeni Bir Model

Memik Yılmaz, Türkiye’de altyapıdan çıkan ve büyük başarıya imza atan oyunculara örnek olarak Arda Güler’i gösterdi. Ancak altyapıdan A takıma geçişin zorluklarına değinen Yılmaz, U21 takımlarının kurulmasının önemine dikkat çekti. Yılmaz, Türkiye’de 19 yaşına geldiğinde oyuncuların yeni yeni adapte olmaya başladığını ve bu yaş grubundaki futbolcuların kaybedilmemesi için U21 takımlarının büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.

"Bizim PAF takım dediğimiz 14'ü, 15'i, 16'sı, 19'u var. Bizim ülkemizde 19 yaşına geldiğinde çocuklar yeni yeni adapte olmaya çalışıyorlar," diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"19 yaşını tamamladıktan sonra biz o çocukları oynatamıyoruz. Onlar da doğal olarak amatör küme takımlarına veya başka yerlere gidiyor ve biz çocukları orada kaybediyoruz. Aslında 21 yaşa kadar U21 takımı olması lazım. Bu takımda bir opsiyon olması lazım ve 23 yaşa kadar olan 3-4 oyuncunun oynaması lazım ki biz oyuncu kazanalım."

Gaziantep ve Çevre İllerdeki Zorluklar

Gaziantep FK Başkanı, kulübün çevre iller dahil 2. ve 3. ligde takımlarının olmaması nedeniyle altyapıdan çıkan oyuncuların gelişimi konusunda şanssızlık yaşadıklarını ifade etti. Yılmaz, bu tür liglerin olmasının, genç oyuncuları geliştirme fırsatını artıracağını belirtti:

"Onlar olsa belki paslaşıp bu çocukları yetiştirme şansımız olacak. Şu an aşağıdan gelen 3-4 iyi oyuncumuz var. Bunlarla önümüzdeki yıllarda iyi birkaç oyuncu kazanacağımızı düşünüyorum," diyerek altyapıdaki umut verici gelişmelere dikkat çekti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem 10. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi

10. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi

Son dakika haberi: Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

KAYNAK: TRT Haber

Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor.

Buna göre, istinaf ve temyiz yoluna başvuru ve incelemede, davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. İstinaf ve temyize başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artışın, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaması ve ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırların esas alınmasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Noterlik Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, noterlere, sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından biri verilecek.

Noterlere yönelik uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma cezalarını gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilerek, hangi hallerde uygulanacakları hüküm altına alınıyor. Meslekten çıkarma hariç olmak üzere disiplin cezalarında, nitelik ve ağırlık itibarıyla hükümde belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunma hali de ilgili disiplin cezasını gerektirecek eylem olarak tanımlanıyor.

Kanun'daki "Eski cezaların etkisi" hükmünün başlığı, "Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı" olarak değiştiriliyor. Buna göre, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde, bu fiil için Kanun'da öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacak.

İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecek.

Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamayacak, disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde ise disiplin cezası verilemeyecek.

Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanacak. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.

Söz konusu düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla Kanun'un "Yasaklara aykırı harekette bulunmak" hükmü yürürlükten kaldırılıyor ve noterlikler ortak cari hesabına ilişkin ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere yönelik cezada değişikliğe gidiliyor.

Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Buna göre, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde açılan ve Kanun'da belirtilen şartları taşıyıp duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.

SUÇA TEŞEBBÜS VE KASTEN YARALAMAYA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor.

Buna göre, suça teşebbüs halinde faile, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilirken, bu süre 14 yıldan 21 yıla kadar; müebbet yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören hükümdeki süre ise 10 yıldan 18 yıla kadar şeklinde düzenleniyor.

Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye yönelik hapis cezasının alt sınırı bir yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılıyor.

Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine hükmolunacak 4 aydan 1 yıla kadar olan hapis cezası ise 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya yükseltiliyor.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya neden olan kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları da artırılıyor. Buna göre, kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan 4 yıla; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.

Kasten yaralama fiili, mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan 6 yıla; fiilin vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre verilecek hapis cezasının alt sınırı ise 8 yıldan 9 yıla yükseltiliyor.

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırı 8 yıldan 12 yıla kadar yerine, 10 yıldan 14 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.

TEHDİT SUÇUYLA ETKİN MÜCADELE

Kanun teklifiyle tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor.

Buna göre, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 ay olacak.

Tehdidin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde hükmolunacak hapis cezasının üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.

Ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçunun kapsamına alınıyor. Buna göre, ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullananlar 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda yangın çıkarılması; bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olunması; ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş edilmesi veya patlayıcı madde kullanılması suçlarının, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılacak.

TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKANLARA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik cezalar da artırılıyor. Buna göre, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.

Trafikteki saldırganlık fiilleriyle daha etkin mücadele edilmesi ile kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması da amaçlanıyor. Buna göre, Kanun'da yer alan "Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" hükmünün başlığı "Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması" şeklinde değiştiriliyor.

Hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halindeyken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Suçun konusunun deniz veya demir yolu ulaşım aracı olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.

Hukuka aykırı bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişiye, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tanımlanan bu suçların işlenmesi amacıyla veya sırasında başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca bu suçtan dolayı ceza uygulanacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *