Geçen yıl bu zamanlar, Letonya ve Ukrayna galibiyetleriyle başladığı Dünya Şampiyonası yolculuğunda, başına gelmedik kalmadı basketbol milli takımızın. Önce sürpriz İsveç yenilgisi, ardından Letonya mağlubiyeti. “Ne oluyoruz” derken, peş peşe kazanılan Ukrayna, İsveç, Karadağ ve Slovenya maçlarıyla derin bir nefes aldık. Sakatlıklar her zaman oluyor. Keşke tek dert bu olsaydı. Eurolig ve lig takvimi hem milli takımı, hem kulüpleri zaten zorlarken, bir de NBA oyuncularının gelememesi işin tuzu biberi oldu. Ersan gibi deneyimli ve etkili bir oyuncudan sadece iki maç faydalanabilmişken… Son maçlarda takımın skor yükünü çeken Cedi ve Furkan Korkmaz’dan da yoksun kaldı milli takım. Dananın kuyruğunun kopacağı maçlarda yoktu genç yıldızlar. Araya bir de koç Ufuk Sarıca’nın Beşiktaş ile yaşadığı sözleşme sıkıntısını koyun. Neyse ki bu konu çabuk kapandı.

Hepsi önemliydi de. Gelinen noktada en kritik virajdı İspanya maçı. Ve bu maç öncesi Melih’i de kaybetti 12 Dev Adam. Üstelik devşirme Wilbekin de yoktu. Ama kaptan Semih’in etrafında kenetlenmiş Doğuş, genç Metecan, Berkan, Buğrahan, Tolga vardı. Sertaç, Sinan, Oğuz vardı. İspanya galibiyetiyle her şey bitmişti aslında. Hesap liderlik içindi artık. Karadağ çok üçlük attı biz atamadık. Onlar ribaund aldı biz alamadık. Üçüncü periyod çok kötüydük. Ancak Karadağ, Letonya ve Ukrayna’ya ikili averaj üstünlüğümüzle bitime iki maç kala Çin biletini aldık.

“Çok sıkıntı çekti” dedik milli takım. Tabi koç Ufuk Sarıca da. Bugüne kadar oynanan maçlarda 25 oyunca kadroya girdi. Rotasyon sürekli uygulandı. Bir takım düşünün: Sayı, asist ve ribaund ortalamalarındaki ilk üç isimden minimum faydalanabilmiş. (Cedi, Furkan Korkmaz, Ersan, Ali, Furkan Aldemir, Wilbekin)

Arada devşirme oyuncusunu değiştirmiş. Üç yıl aradan sonra Oğuz Savaş göreve çağrılmış. En önemlisi çok ciddi bir jenerasyon değişikliğini bu hengamede yapmak zorunda kalmış. Savaşın ortasında bir yandan maç, bir yandan gençleri kazanmış. Her şeye rağmen Dünya Şampiyonasını şimdiden garantileyen yedi takım arasına girmiş. Futbolcularımız örnek alsın. Üst üste beşinci kez Dünya Şampiyonası finallerinde Basketbol Milli Takımı… Daha ne olsun? Bu takım, koç Ufuk Sarıca ve ekibi sadece alkışlanır.