Türkgün Gündem 1200 kişiye mezar olmuştu: Müteahhidi kaportacı çıktı

1200 kişiye mezar olmuştu: Müteahhidi kaportacı çıktı

Kahramanmaraş merkezli deprem faciasında Hatay Antakya'da yaklaşık 1200 kişiye mezar olan 58 bloklu 600 Evler Konut Yapı Kooperatifi'nin yapı müteahhidi Hayrettin Ersoy İzmir'de yakalandı. 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan tutuklanan Ersoy'un kaportacı olduğu ortaya çıktı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisinin en yoğun olduğu Hatay Antakya İlçesi'nde enkaza dönen milyonluk yapıların sorumlularıyla ilgili yürütülen soruşturmada önemli bir gelişme daha yaşandı.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu, yıkılan binalarla ilgili sorumluları tek tek tespit etti. Bu isimlerden bir tanesi de Antakya'daki yıkımın sembolleri arasına giren yaklaşık bin 200 vatandaşımıza mezar olan 5 katlı 58 bloklu 600 Evler Konut Yapı Kooperatifi'nin yapı müteahhidi Hayrettin Ersoy'du.

Hakkında haftalar önce gözaltı kararı çıkarılan ancak sırra kadem basan 63 yaşındaki Hayrettin Ersoy, İzmir'de yakalandı.

YAPI DENETİM SORUMLUSU KAPORTACI ÇIKTI
Yapı denetim sorumlusu olan Ersoy'un otobüs kaportası ustası olduğu da ortaya çıktı. Ersoy, hakkındaki "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan sevk edildiği Nöbetçi Hatay 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

2 binden fazla kişinin yaşadığı, yaklaşık bin 200 kişiye mezar olan 600 Evler Sitesi'nin yapı müteahhidi olan Ersoy'un ifadesine de Sabah ulaştı.

BABASI DA KAPORTACIYMIŞ
Edinilen bilgilere göre, 600 Evler Konut Yapı Kooperatifinin temeli 1988-1989 yıllarında atıldı. 1993-1995 yılları arasında da yapılan konutlar vatandaşlara teslim edildi. Kooperatifin 1989 yılında yönetim kurulu başkanlığını, 2004 yılında vefat eden babası Sebahattin Ersoy'un yaptığını dile getiren Ersoy, "Benim bu 600 Evler ile herhangi bir alakam yoktur.

Benim de orada dairem vardı. Ben oraya hiç gitmedim. Kiraya vermiştim. Babam da müteahhit değildi. Babam da benim gibi otobüs karoseri ustasıydı" şeklinde kendisini savundu.

SİGORTA PRİMLERİ KOOPERATİF TARAFINDAN YATIRILDI
Sorgusunda, sigorta primlerinin kooperatif tarafından yatırılması kendisine sorulan Ersoy, "Ben kesinlikle kooperatif yönetiminde yer almıyordum. Kooperatif başkanı babamdı. Sigorta primlerinin yatırılmasının sebebi ise o dönem benim askerden dönmüş olmam nedeniyle işimin bulunmaması, kooperatifin ise sigortalı işçiye ihtiyaç duyulmasından kaynaklıdır" ifadelerini kullandı.

İNŞAAT KUSURLARI TESPİT EDİLDİ
Sevk edildiği Nöbetçi Hatay 2. Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararında, 600 Evler Sitesi'nde deprem yönetmeliğine aykırılıklar ve inşaat kusurlarının bulunduğu vurgulandı.

Ersoy hakkında, sitenin yapı denetim sorumlusu olduğuna ilişkin tanın beyanlarının olduğu, 1989 yılından itibaren sigorta primlerinin de kooperatif tarafından yatırıldığı ve buna devam edildiği kaydedildi. Ersoy'un bu nedenle kusurlu yapılan 600 Evler Sitesi'ni yapan kooperatif olan Güzelburç Yapı Kooperatifin yetkilisi olması nedeniyle tutuklandığı kaydedildi.

TOPLAM TUTUKLU SAYISI 49 OLDU
Öte yandan Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Antakya ve Defne'de yıkılan binalarla ilgili yürüttüğü soruşturmada bugüne kadar tespiti yapılan 393 şüpheliden 49 şüpheli tutuklandı.

81'i adli kontrolle serbest kalırken, 19 şüpheli savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 91 firari şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset TBMM'de "Yapay Zeka Zirvesi" hakkında bilgilendirme toplantısı

TBMM'de "Yapay Zeka Zirvesi" hakkında bilgilendirme toplantısı

TBMM, 8 Mayıs'ta "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi" düzenleyecek. Katılımcılar, cep telefonlarıyla panelistlere soru sorabilecek. Zirvede yapay zeka ve etik, siyasetteki etkileri gibi konular ele alınacak. Fatih Dönmez, Türkiye'nin yapay zeka alanında ilerlemesi gerektiğini vurguladı.

KAYNAK: AA

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez, 8 Mayıs'ta TBMM'de düzenlenecek "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi"yle ilgili, "İnteraktif bir zirve yapmayı düşünüyoruz. Katılımcılar, sahip oldukları cep telefonundan bir uygulama ile panelistlere doğrudan soru yöneltebilecek." dedi.

Komisyon Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Başkanvekili AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu ve Komisyon Sözcüsü AK Parti İstanbul Milletvekili Büşra Paker ile 8 Mayıs'ta TBMM'de düzenlenecek "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi" hakkında bilgi vermek için basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Toplantının açılışında, komisyonun geçmişteki çalışmaları hakkında bilgi veren Dönmez, komisyonun ilk toplantısını 14 Ocak'ta yaptığını, 17 Şubat'ta İstanbul Teknik Üniversitesi ile Koç Üniversitesini ziyaret ettiğini anımsatarak, üniversitelerin yapay zeka alanında kendilerine verilen imkanları sonuna kadar kullandığına dikkati çekti.

Dönmez, komisyonun 11 Mart'taki toplantısını "yapay zeka ve etik" temasıyla yaptığını bildirerek, "Biz, işin başından beri insan odaklı bir yapay zeka ekosisteminin inşa edilmesini savunuyoruz." dedi.

TBMM'de 8 Mayıs'ta "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi"nin yapılacağını kaydeden Dönmez, zirvenin TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş himayesinde düzenleneceğini, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın da zirveye katılacağını aktardı.

Başkan Dönmez, zirvede 5 panelin düzenleneceği bilgisini vererek, "İlk panelimiz 'Yapay Zeka ve Siyaset' olacak. Aslında TBMM siyasetin de yapıldığı yer. (Meclis’te) Gurubu bulunan siyasi partilerimizin yapay zekaya bakışını, siyasi partilerimizin temsilcilerinden dinleyeceğiz." diye konuştu.

2'nci panelin "Yapay Zeka Hayatımızı Nasıl Değiştirecek? Yapay Zekaya Dair Gelecek Senaryoları" olacağını dile getiren Dönmez, panelde bu konuda çalışma yapan kişilerin dinleyeceğini bildirdi.

Dönmez, 3'üncü panelin "Yapay Zeka ve Hukuki Çerçeve ve Etik Düzenlemeler", 4'üncü panelin ise "Yapay Zekanın İşgücü Piyasasındaki Etkileri ve Sektörler Uygulamaları" olacağını belirterek, "Orada da yurt içinden ve yurt dışından bu alanda çalışmaları olan kişileri dinleme, izleme fırsatımız olacak." bilgisini paylaştı.

Dönmez, son panelin "Yapay Zeka Ekosistemi" başlığında gerçekleştirileceğini söyleyerek, "Biz, başından beri yapay zekayı sadece kullanan değil, üreten, öncelikle kendi ihtiyaçları için kullanan, ardından da küresel alanda belli sektörlerde bu teknolojiyi yurt dışına da satabilen bir ülke olmak arzusundayız. Bu açıdan yapay zeka ekosistemi kapsamında da hem uluslararası firmalar hem de yerli firmalarımızın temsilcilerini dinlemiş olacağız." diye konuştu.

"Biz, bu teknolojiyi ıskalamış değiliz"

Başkan Dönmez, bilgilendirmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalardan varılan sonuca göre yapay zeka konusunda Türkiye'nin nerede olduğuna yönelik sorusunu Dönmez, şu şekilde cevapladı:

"Bu konuda dünya genelinde yapay zekaya hazırlık seviyeleriyle ilgili yapılmış çalışmalar var. Türkiye, bazı çalışmalarda 30'uncu, bazı çalışmalarda 50'nci seviyede. Bizim gördüğümüz, Türkiye çok kısa süre içerisinde ilk 20'ye girecek durumda. Biz, bu teknolojiyi ıskalamış değiliz. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak hem özel sektör hem kamu kurumlarımız hem de üniversitelerimiz gelişmeyi yakinen takip ediyor. Akademik camia olarak baktığımızda, doğrudan ve dolaylı olarak bu alanda çalışan 2000'in üzerinde akademisyenimiz var. Şirket olarak baktığımızda TÜBİTAK ile temasa geçmiş, Ar-Ge desteği talebinde bulunmuş yine 2000'in üzerinde şirketimiz var. TÜBİTAK, bunların neredeyse 500'üne de zaten bir şekilde Ar-Ge desteği ve teşviki vermiş durumda. Dolayısıyla özetle şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Türkiye son yıllarda 'milli teknoloji hamlesi' kapsamında savunma sanayisi başta olmak üzere bazı alanlarda nasıl öne çıktıysa, bu alanda da iyi koordine olabilirsek, destek ve teşvikler yeteri kadar olursa 'rekabette bizi öne geçirecek adımları atabiliriz' diye değerlendiriyorum."

Dönmez, yapay zekanın siyaseti nasıl etkileyeceğine dair soru üzerine ise "Bana göre etkilemeye başladı bile. Siyasetin, bu tip teknolojik olayların dışında kalması, 'bana ne' demesi de mümkün değil. Toplumun ilgilendiği her konuyla siyaset de siyaset kurumu da siyasetçiler de ilgilenir. Kullanmaya da başlayan birçok siyasetçi arkadaşımız var." şeklinde konuştu.

Yapay zekanın güvenilir bilgilere dayalı olarak kullanılması durumunda siyasetçinin de işini kolaylaştıracağına dikkati çeken Dönmez, "Biz işin başında söyledik şimdi de söylüyoruz; bu teknoloji insanın yerini almamalı, dolayısıyla siyasetçinin de yerini almamalı ama insana da siyasetçiye de iyi bir yardımcı olabileceğini değerlendiriyoruz." dedi.

Dönmez, yapay zekanın insan için, özellikle de gençler açısından bir tehdit oluşturup oluşturmadığına dair soru üzerine, komisyon çalışmalarında hep bunun cevabını aradıklarına dikkati çekti.

Her teknolojinin bazı riskleri barındırdığına işaret eden Dönmez, "Bu teknoloji, diğer klasik teknolojilere göre baktığımızda, iyi tarafa kullanıldığında çok faydalı işler çıkartabileceği gibi özellikle 'deepfake' gibi insanın görüntü ve sesini taklit yöntemiyle kötüye kullanması veya dijital dolandırıcılığa aracılık etmesi gibi riskleri ve tehlikeleri de barındırıyor. Zaten komisyonumuz bu riskleri belirledikten sonra eğer bir hukuki altyapı ihtiyacı varsa önerileri arasına alacağını söylemiştik ki o da yavaş yavaş olgunlaşıyor." ifadelerini kullandı.

"Bu tip yenilikleri yasaklayarak bir yere varmanız mümkün değil"

Dönmez, bu konuda farkındalık oluşturmanın son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Teknolojileri, bu tip yenilikleri yasaklayarak bir yere varmanız mümkün değil. Ben de kişisel olarak bunu doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Teknolojinin erken evrelerinde çok sıkı bir regülasyon, onun ideal bir şekilde gelişmesine engel de olabilir. Burada dengeli bir politika izlememiz gerektiği kanaatindeyim. Korumayı ve kullanmayı dengeli bir yere oturtabilirsek bu, insanımızın lehine sonuçlar doğurabilir." diye konuştu.

Yapay zeka konusundaki hukuki düzenlemeye dair soruya ise Dönmez, Türkiye'ye özgü bir model geliştirilebileceği kanaatinde olduğunun altını çizerek, "Avrupa Birliği regülasyonunu eleştirenler var fakat böyle ABD gibi de 'full liberal', 'isteyen istediğini yapsın' gibi bir yaklaşımın da çok doğru olmadığı kanaatindeyim. O açıdan dengeli bir rapor çıkacağı kanaatindeyim. Hukuki altyapı açısından, başlangıç itibarıyla belki bir 'çerçeve metin' daha doğru olabilir. Orta vadede ihtiyaca göre regülasyon belirlenmesi daha doğru." açıklamasında bulundu.

Bu açıdan başlangıçta yapay zekanın kötüye kullanılmasını önlemeye dönük adımların atılabileceği değerlendirmesinde bulunan Dönmez, "Avrupa Birliği'nin çerçeve metni de bu konuda bize de biraz yol gösterecek gibi duruyor açıkçası. Bu tartışmaları da zaten birlikte, kendi içimizde de yapacağız." ifadelerini kullandı.

Dönmez, 8 Mayıs'taki zirvede bu konuların "enine boynuna" konuşulacağını belirterek, "İnteraktif bir zirve yapmayı düşünüyoruz. Katılımcılar, sahip oldukları cep telefonundan bir uygulama ile panelistlere doğrudan soru yöneltebilecek. Hatta arkadaşlar, anket soruları da hazırlamış. Bazı anketleri de orada izleyici arasında yapıp, panelin sonunda onu açıklamış olacağız." diye konuştu.

Toplantı, soru-cevap kısmının ardından basına kapalı olarak devam etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *