15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ'cü alçaklara direnirken başından vurulan Turgut Aslan, Akşam Gazetesi vasıtasıyla gençlere seslendi.
Aslan'ın gençlere mektubu şöyle:
"Bu Aziz vatanın asil evlatları, sevgili gençler, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Sizin için verdiğimiz büyük mücadelelerin sonunda bugün sizleri şimşek gibi parlayan gözlerle görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Biliyorsunuz 15 Temmuz 2016 hain kalkışma günü Jandarma Genel Komutanlığını işgal eden Fetö Mensubu teröristlerce infaz edilmek istendim. Kafama 2 kurşun sıkıp öldü diye bıraktılar. Korumamı şehit ettiler. O gece kalkışmanın ilk saatlerinde Jandarma Genel Komutanlığına gittiğimde beni İçeri almadılar. Dönemin harekat başkanı Arif paşayla görüşeceğimi söyledim.
O artık yetkili değil, yurtta sulh konseyi yönetime el koydu, giremezsiniz dediler. Başınızdaki kim kardeşim, onunla görüştürün beni, yapamazsınız böyle bir şey, izin vermeyiz dedim.
Beni uzaklaştıramayınca, oradan sorumlu olan sözde Albayı aradılar. Durumu anlattılar.
O da, alın içeri gelsin bakalım kimmiş terörist diye beni içeri aldırdı. Çünkü kendileri hakkında ben ve ekibimin hazırladığı rapor ve eki deliller FETÖ'nün Silahlı Terör Örgütü kabul edilmesine dayanak sağlamıştı. İçeri girer girmez benim ve korumamın ters kelepçeyle ellerimizi ve bir bezle gözlerimizi bağladılar. Bilmediğimiz bir yere kapattılar.
Sabaha kadar tuvalete bile izin vermediler. Seni öyle bir yere göndereceğiz ki tuvalet ihtiyacın olmayacak dediler. Ben sakinliğimi korudum. Bakın başaramayacaksınız, yapmayın, bırakın, teslim olun, siz bu ülkenin evlatları değil misiniz dedim. Dinlemediler. Sabaha karşı Özel Harekât içeri girince kaybettiklerini anladıklarında Sözde Albay benim ve korumamın kafasına sıkarak kaçmış. Korumam şehit oldu. Beni de Özel harekâtçılar yaralı bir şekilde Kelime-i Şahadet getirirken bulup hastaneye kaldırmış.
Bugün olsa hiç tereddütsüz yine aynı şeyi yapardım. Beni içeri almadıklarında çıkıp gidebilirdim.
Ama ben infaz listelerinde olduğumu bile bile girip zalimin yakasına yapışmak, hesap sormak istedim. Nihayetinde biz o güne kadar da yıldırmalara boğun eğmeden, zorluklarla mücadele ederek, korkmadan çalışarak gelmiştik. Bu aziz milletin canı ve geleceği bize emanetti, ne pahasına olursa olsun onu korumalıydık.
Bugün her birinizin bu ülke için ne büyük işler yapabileceğinizi ta yüreğimde hissediyorum. Siz gençlerin coşkusunu gördükçe, bin canım olsa ülkemin çocuklarının uğruna feda etmekten çekinmeyeceğimi bilmenizi isterim. Eminim ki sizin her biriniz, o gece sokaklara çıkıp vatanına sahip çıkan ailelerinizden aynı ahlak ve şuuru alıyorsunuz. Unutmayın ki ancak vatanınız varsa bir geleceğiniz, hayalleriniz ve planlarınız vardır. Yoksa, bir yarınınız da yoktur. İşte onu koruyacak ve gözetecek de sizsiniz. Sizleri çok seviyor ve hepinizi ayrı ayrı gözlerinizden öpüyorum. Allah'a emanet olun."