Son 20 yılda ivmesini artırarak devam eden küreselleşme ve dijitalleşme hamleleri toplumsal dinamiklerin işleyiş biçimini değiştirdi. 21'inci yüzyılın terör odakları da bu duruma ayak uydurdu ve eylemlerini başarıya ulaştırmak için sosyal medyayı bir 'rıza üretim aracı'na çevirdi. 15 Temmuz 2016 gecesi hain darbeciler ülkenin kritik noktalarına saldırılar düzenlerken, yüzlerce, binlerce sosyal medya hesabı da kalkışmanın başarıya ulaşması için faaliyet gösterdi.
BU HESAPLARIN EN BÜYÜK SİLAHI İSE DEZENFORMASYONDU
Yanlış bilgileri dolaşıma sokarak halkın iradesini hedef aldılar. Umutsuzluk yaymak için asılsız haberler yayınladılar. Darbecilere karşı şanlı bir direniş sergileyen milletin arasına nifak tohumları sokmak için mesnetsiz tartışmaları gündeme getirdiler. Milletini, darbecilere karşı direnmeye davet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldılar. Halkın Cumhurbaşkanlığı makamına ve Erdoğan'a olan güvenini zedelemek için türlü yalanlar uydurdular. Bu dezenformasyon fırtınasına uluslarası kurum ve odakları da alet ettiler.
Henüz hain girişimin ilk saatlerinde, 16 Temmuz gecesinin ilk dakikalarında bir tweet atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının Almanya'ya yöneldiğini iddia ediyordu paylaşım. Yalanlandı. Erdoğan'ın ülkeyi terk ettiğine dair bir dedikodu çıkarıp halkın direncini kırmayı hedefliyorlardı. Erdoğan'ı bilenler, onun böyle bir gecede milletinden ayrı hareket etmeyeceğini de biliyordu. Yine de yalanı sürdürdüler. İlk yalan tutmayınca Almanya'ya iniş yapamayan uçağın 'iltica talebiyle' Londra'ya yöneldiğini öne sürdüler. Bunun da yalan olduğu kısa süre içinde ortaya çıktı.
UYDURMA TALİMATLAR TWITTER'DA
Halkın hain darbecilere karşı dimdik duruşunu, canını tehlikeye atışını ve mücadelesini sekteye uğratmak bir diğer amaçlarıydı. İstanbul Emniyet Müdürü'nün tüm emniyet personeline talimat verdiği, 'Darbeye direnmeyin ve teslim olun' dediği yalanını ortaya attılar. Bu yalanın sahada bir karşılığı yoktu. Fedakar polis, vatandaşlar ile omuz omuza darbecileri derdest ederken sokakta olan kimse buna inanmazdı. Ancak direnişin büyümesini engellemek, darbecilere moral vermek ve dünyaya sahte bir mesaj duyurmak için bu yalanı da dolaşıma soktular. Yine aynı amaçla başka ülkelerde yaşanan çatışmalardan kırpılan görüntüleri Türkiye'de olmuş gibi dolaşıma soktular. Darbe girişiminin başarılı olduğu algısını yaratmaya çalıştılar.
DARBE GİRİŞİMİ BİTTİ, DEZENFORMASYON FIRTINASI BİTMEDİ
Dezenformasyon fırtınası darbeden sonra da devam etti. Darbeciler emellerine ulaşamamışlardı ama millet Demokrasi Nöbeti için ülkenin dört bir yanında meydanlarda sabahlıyordu. Bu ruhu yok etmek amacıyla İstanbul'un 19 yerinde bomba patlayacağı iddiasını sosyal medyada yaydılar. Amaçları "Canımız güvende değil" algısı oluşturup, 15 Temmuz ruhuna zarar vermekti. Yedinci yıl dönümünü yaşadığımız 15 Temmuz gecesi, şehitlerin kanı ve gazilerin cansiperane mücadelesi sayesinde tarihe milletin zafer kazandığı bir gece olarak yazıldı. Ancak o gece yaşananları unutmamalı. 15 Temmuz gecesi kullanılan dezenformasyon teknikleri, önümüzdeki krizlerde toplumu yönlendirmek, direncini kırmak, ümitsizliğe sürüklemek ve karışıklık çıkarmak gibi amaçlarla tekrar tekrar kullanılabilir.
FETÖ ELEBAŞININ "DARBE GİRİŞİMİNİ PLANLAYAN VE UYGULAYANLARI TANIMADIĞI" İDDİASI
Darbeye kalkışan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in ABD tarafından Türkiye'ye bir an önce iadesi bekleniyor. Darbe girişimini planlayanları ve uygulayanları tanımadığını ifade eden elebaşının 19 Mart 2016'da Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızan terör örgütü üyelerine seslendiği belirlenmişti.
Elebaşının darbeye kalkışan ya da örgüt kapsamında hakkında kesinleşmiş hapis cezası olan birçok isimle izleri bulunuyor. Darbe girişiminde FETÖ'yü gösteren çok delil var. Darbecilerin itirafları gerçeğe işaret ediyor. Örgütün darbe hazırlığı yabancı medyada konu edildi.
ARKA PLAN VE İDDİALAR
Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen, darbe girişimini planlayanları ve uygulayanları tanımadığını öne sürdü. Elebaşı, bu açıklamayı darbe girişiminin ardından ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki çiftliğinde yabancı medyaya yaptı.
BULGULAR
Elebaşının Fetullahçı Terör Örgütü'nün sır küpü, Hava Kuvvetleri sözde imamı firari Adil Öksüz'le fotoğrafı bulunuyor. Adil Öksüz'ün darbe girişimini Ankara'daki Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan yönettiği tespit edildi.
Eski Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Adil Öksüz hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Silahlı terör örgütü yönetmek" gibi çok sayıda suçlama var. Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminde Akıncı Üssü'nde bulunan sivil imam Kemal Batmaz'a yönetici sıfatıyla tüm eylemlerden sorumlu tutularak 79 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
Batmaz, yakalandıktan sonra elebaşı Gülen'i bizzat tanımadığını, medyadan tanıdığını ifade etti. Ancak Batmaz'ın 1 Ocak 2016'da ABD'ye gittiğini ve havalimanında kendini sorgulayan güvenlik güçlerine Pensilvanya'da Gülen'in yanında kalacağını söylediğini gösteren belge ortaya çıktı.
Elebaşı Gülen'le aynı fotoğraf karesinde görülen Yusuf Bekmezci, FETÖ kapsamında silahlı terör örgütü yöneticiliği suçundan 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. FETÖ üyesi olan ve örgüt kapsamında hakkında kesinleşmiş hapis cezası olan firari Önder Aytaç'ın elebaşıyla fotoğrafı bulunuyor. Firari, İçişleri Bakanlığı'nca terör suçu nedeniyle yeşil listede aranıyor. Hakkında kırmızı bültenle arama kararı var.
FETÖ kapsamında yargılanan ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan komedyen Atalay Demirci'nin elebaşıyla fotoğrafı bulunuyor. AA