18. yüzyılda açılan bir mezarda bulunan Connecticut'lu bir adamın cesedindeki uyluk kemiklerinin çapraz olarak yerleştirilmesi bir süredir araştırmacıların dikkatini çekiyordu. Bu uygulamanın ise ölen kişiyi gömenlerin onun vampir olduğunu düşünmesinden kaynaklanıyordu.
200 yılın ardından ise gelişen teknoloji ile DNA kalıntıları üzerinde yapılan çalışmalarda 'vampirin' neye benzediği ortaya çıkarıldı.
Adli bir sanatçı, 3 boyutlu yüz rekonstrüksiyon yazılı kullanarak, adamın kahverengi ya da ela gözlü, açık tenli, çilli ve siyah saçlı olduğunu ortaya koydu.
Aynı zamanda adamın bacak ve kafatasının mezardaki konumuna dayanarak vücudun bir noktada parçalanıp tekrar birleştirildiği tespit edildi. Bu da genellikle o dönemde vampir olduğuna inanılan insanlara yapılırdı.
Adamın tüberkülozdan öldüğü düşünülüyor. Araştırmacılar, o dönemlerde tüberkülozdan ölenlerin vampir olduğuna dair bir kanının olduğuna dikkat çekti.
Kemiklerin çıkarılıp göğsünün üzerine konulmasının nedeni ise şöyle: Kemikleri yerinde olmayacağı için öldükten sonra dirilse de kalkıp kimseye saldıramazdı.
İlk sözde vampir kalıntıları ise 1990 yılında ortaya çıktı. 2019 yılında tekrar mercek altına alınan kalıntılar sonucunda söz konusu vampirin tüberkülozdan ölen fakir bir çiftçi olan John Barber olduğunu belirlemişti.