Türkgün Gündem Borçluyu hacizle tehditle ilgili emsal karar

Borçluyu hacizle tehditle ilgili emsal karar

Yargıtay, avukat tarafından borçluya gönderilen 'Borcunu ödemezsen evinize haciz gelecek' mesajını şikayet eden vatandaşı haklı buldu. Emsal kararla, hukuk bürolarınca borçlulara gönderilen mesajlar incelenecek, sonucuna göre mesajı atan hukukçular hakkında, 'kişilerin huzur ve sükûnunu bozma' suçundan işlem yapılacak.

Bursa'da, alacağını tahsil edemeyen bir şirket, gereğinin yapılması için hukuk bürosuna müracaat etti. 

İddiaya göre hukuk bürosu da borçluya 'Borcunuzu ödemezseniz evinize haciz gelecek' şeklinde mesaj attı. Mesaj sonrası öfkelenen borçlu, soluğu Cumhuriyet Savcılığında aldı. 

Borçlu, 'kişilerin huzur ve sükûnunu bozma' suçundan işlem yapılmasını istedi. Savcılık da şüpheliler hakkında soruşturma yapılmasına gerek duymadı. Bunun üzerine tehdit edildiğini düşünen borçlu, 2. Sulh Ceza Mahkemesine kovuşturmaya yer olmadığına dâir karara itiraz etti. Mahkeme de itirazı reddetti. Borçlu bu kez konu Yargıtaya taşındı. 

Emsal bir karara imza atan Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, bu tür mesajların hangi sıklıkla atıldığının araştırılması ve sonucuna göre cezaî müeyyide uygulanması gerektiğine hükmetti. 

Kararda şöyle denildi: "Borçlunun, Avukat A.A.'dan bir süredir 'Borcunuzu ödemezseniz evinize haciz gelecek' diye mesaj geldiğini belirterek şikâyetçi olmuştur. Savcılık, herhangi bir soruşturma yapmadan, söz konusu mesajlarda suç unsuru bulunmaması gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dâir karar vermiştir. Mesaj gelen ve gönderilen numaraların HTS kayıtlarının alınması, şüphelilerin belirlenmesi, ne kadar sıklıkla mesaj geldiğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre, şüphelilerin, 'kişilerin huzur ve sükûnunu bozma' suçu açısından hukukî durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isâbet görülmemiştir. Sırf huzur ve sükûnu bozmaya yönelik kastın olup olmadığı ile suçun oluşması için gerekli olan ısrar unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmadan, eksik soruşturma ile alacağın tahsiline yönelik mesajlarında suç unsuru bulunmaması gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği görülmektedir. Bu sebeple itiraz merciince soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Ömer Çelik: Pakistan'a yapılan saldırıyı kınıyoruz

Ömer Çelik: Pakistan'a yapılan saldırıyı kınıyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Hindistan'ın yaptığı saldırı sorumsuzca, tansiyonu yükselten, kışkırtıcı bir saldırıdır ve bu bizim tarafımızdan tabii ki şiddetle kınanmaktadır" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti Genel Merkezi'nde milletvekilleriyle kahvaltıda bir araya gelmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Çelik,  iç ve dış politikayla ilgili, milletvekillerinin illeriyle ilgili değerlendirmeler yapıldığını belirterek, "Soru cevap şeklinde çok sayıda milletvekilimizin gündeme getirdiği konu ve soru oldu. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bunları yanıtladı ve ilgili bakan arkadaşlarımıza yönlendirerek daha detaylandırılmasını, takip edilmesini temin edecek şekilde talimatlandırdılar." ifadelerini kullandı.

Çelik, şöyle devam etti;

Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın toplantının açılışında yaptığı bir konuşma var. Bu konuşma çerçevesinde Cumhur İttifakı'nın büyük bir inisiyatifle sahip çıktığı ve öncülük ettiği terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması için gereken hassasiyetin gösterilmesini, bütün grubumuzun bu hassasiyet çerçevesine, hassasiyet çerçevesinde gerekli inceliklere dikkat ederek terörsüz Türkiye süreci konusundaki süreci yakından takip etmesini ve bütün illerimizde, bütün teşkilatlarımızla birlikte bu sürece destek verilmesini ifade ettiler.

"Terörsüz Türkiye süreci bir devlet politikasıdır "

Ben Cumhurbaşkanımızın iç cephenin güçlendirilmesi çağrısından sonra Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı stratejik ve tarihi çağrı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle ortaya çıkan ve netice itibariyle bugün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da bir devlet politikası olarak adlandırılan süreç, bütün yönleriyle takip ediliyor. Gelinen noktada terörsüz Türkiye süreci bir devlet politikasıdır ve bu çerçevede bütün bu hassasiyetler tüm boyutlarıyla takip edilmektedir.

Burada terör örgütünün bütün unsurlarıyla, bütün şubeleriyle ve bütün uzantılarıyla birlikte silah bırakması ve feshini ilan etmesi gerekmektedir. Terör örgütünün feshini ilan etmesiyle ve silah bırakmasıyla birlikte ortaya çıkacak süreç tabii ki yeni bir, çok önemli bir aşamaya işaret edecektir. Bu aşamadan sonra hem bölgede terör örgütlerini, vekalet savaşlarının parçası olarak kullananların, emperyalist denklemlerinin bozulmasına dönük yepyeni bir sayfa açılmış olacaktır ve bu bölge için büyük bir ilham kaynağı olacaktır. Bölgemizdeki kaynamanın, birtakım çatışmaların, fay hatlarının tetiklenmesine dönük bütün kötücül projelerin engellenmesi açısından son derece stratejik olacaktır.

Tabii terörün yıllar içerisinde gerek siyasi sistemimiz üzerinde gerek demokrasimiz üzerinde yarattığı bir yüksek tansiyon var. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahlarını bırakmasıyla birlikte bu tansiyonun da ortadan kalkması, demokrasimizin daha güçlü bir siyasi enerjiyle donanmasına imkan verecek ve bu çerçevede terörün sona ermesine dönük, terör örgütünün kendisini feshetmesine ve silahları bırakmasına dönük attığı her somut adım, yeni olumlu karşılıkları, yeni olumlu adımları beraberinde getirecektir. Bu çerçevede terör örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili kararın en kısa zamanda bir an evvel açıklanması son derece önemlidir.

Bu sürecin somut olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Sözde kalmaması gerekiyor. Bunun açıklanmasıyla birlikte, bunun somut olarak nasıl hayata geçeceği konusunu devlet kurumlarımız sahada takip edecektir. Sahada bunu organize edecektir. Bunun sahada teyit edilmesi, devlet politikasının gereği olarak da devletin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza tabii ki arz edilecektir, rapor edilecektir.

"Hindistan'ın yaptığı saldırı hiçbir şekilde kabul edilemez"

Dün akşam, gece geç saatlerde biliyorsunuz Hindistan'la Pakistan arasında bir gerilim ortaya çıktı. Hindistan'ın Pakistan'a yaptığı füzelerle ve savaş uçaklarıyla bir saldırı söz konusu oldu. Tabii biz Pakistan'a yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. Hindistan tarafı bunu daha önceki terör saldırılarına bir karşılık olarak ifade ediyor. Fakat Pakistan tarafı bildiğiniz gibi terörün araştırılmasıyla ilgili kapsamlı bir komisyon kurulmasını ve araştırılmasını istemişti. Doğru olan da buydu. Bunun araştırılmasıyla ilgili mekanizmanın hayata geçmesi ve kapsamlı bir şekilde araştırılması ve soruşturulması gerekiyordu.

Bunun yapılması yerine sivil hedefleri hedefleyecek şekilde, sivil alanları ve sivil yapıları, sivil kişileri hedefleyecek şekilde füzelerle ve savaş uçaklarıyla Hindistan'ın Pakistan'a yaptığı saldırı hiçbir şekilde kabul edilemez. Bunu şiddetle kınadığımızı ifade ediyoruz. Tansiyonun daha fazla yükselmemesi için gereken adımların atılması gerekir. Burada Hindistan'ın yaptığı saldırı sorumsuzca, tansiyonu yükselten, kışkırtıcı bir saldırıdır ve bu bizim tarafımızdan tabii ki şiddetle kınanmaktadır. Bundan sonrasında daha bölgede bir savaşı tetikleyecek bir tablonun ortaya çıkmamasını temenni ediyoruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *