Türkgün Gündem Bakan Güler: Üs bölgelerinde güvenlik tedbirleri artırılıyor

Bakan Güler: Üs bölgelerinde güvenlik tedbirleri artırılıyor

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Ordunun orada ne işi var? gibi sorular soruluyor. Şüphesiz ki bunu söyleyenler yakın geçmişte yaşananları Irak ve Suriye’den kaynaklı ödediğimiz bedelleri de unutmuşa benziyorlar. Böyle hassas bir konuda birlik olmak yerine acıların siyasi malzeme yapılması asla kabul edilemez" dedi.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Meclis'te terörle mücadele oturumu yapılıyor. İlk olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler söz aldı. 

Bakan Güler'in açıklamalarından öne çıkanlar: 

Şehit haberi alındıktan sonra bazı kesimler tarafından spekülasyonlar yaratılmaktadır. Kahraman Mehmetçiği yok sayma amaçlı olduğu da görülmektedir.

“Ordunun orada ne işi var?” gibi sorular soruluyor. Şüphesiz ki bu söylemler yakın geçmişte yaşananları Irak ve Suriye’den kaynaklı ödediğimiz bedelleri de unutmuşa benziyorlar. Böyle hassas bir konuda birlik olmak yerine acıların siyasi malzeme yapılması asla kabul edilemez. Eleştiriler olabilir ama birlik içinde olunmalıdır.

TERÖR ÖRGÜTÜNE AĞIR DARBE VURDUK

Teröristlerin yanı başımızda bu şekilde yuvalanması ile artık sınır ötesinde daha etkin mücadele gereği ortaya çıktı bu kapsamda 2016’dan itibaren sınırlarımız emniyetini ileriden sağlama ve terörü kaynağında yok etme stratejisini uygulamaya başladık.

Suriye’de bedel ödediğimizi ifade ediyorlar evet Türkiye bedel ödemiştir ancak Suriye’de gerekli tedbirleri almadan önce ödemiştir. Operasyonlar sonrasında bölgedeki durum değişti.

Sınırlı hedefli ve süreli operasyonlar bugün yerini sürekli operasyonlara bırakmıştır. Bu çerçevede TSK tarafından 2019 yılında başlatılan pençe harekatlarını terör örgütünün hareket kabiliyetinin engellemesi konusunda önemli kazanımlara ulaşmamızı sağlamıştır. 

"AĞIR TAHRİBATA UĞRAYAN PKK HAREKAT ALANLARIMIZI ÖNCELİKLİ HEDEF HALİNE GETİRDİ"

Üs bölgesi stratejisi sayesinde 30 kilometre derinlikte güvenli hat oluşturduk. Pençe Kilit operasyonu ile kilit kapatılmıştır. 

Terör örgütünün mühimmat aktarımları bitme noktasına getirilmiştir. İşte bu nedenle Pençe harekatlarımız sonrası ağır tahribata uğrayan PKK harekat alanlarımızı öncelikli hedef haline getirdi. 

 "ÜLKEDE TESİS EDİLEN GÜVEN VE HUZUR ORTAAMINA KOLAY GELİNMEDİ"

Eğer orada olmasaydık sınırlarımıza yönelik saldırılar devam edecekti ve şehirlerimizde daha büyük bedeller ödenecekti. Ülke içinden tek bir şehit haberi gelmiyor. Bu da stratejimizin başarısını gösteriyor. İllerde güvenlik sağlandıkça terör bölgeleri yatırımlar alıp cazibe merkezi haline geldi. Sağlanan güvenlik ve huzur ortamını görmeniz için bu şehirlerimizi ziyaret etmenizi istiyorum.

Gabar'da petrol çıkarılabiliyor, Hakkari'nin yaylalarında festivaller yapılabiliyorsa, terörü kaynağında yok etme stratejimiz sayesindedir. Ülkede tesis edilen güven ve huzur ortaamına kolay gelinmedi. Şu anda da kahraman mehmetçik ülkesinin huzuru için zorlu şartlarda görev yapıyor. Maalesef şehitlerimiz de oluyor. 

Hain PKK'lı teröristler tarafından üs bölgelerimize gerçekleştirilen alçak saldırılar görüş mesafesinin olmadığı ortamda alçakça gerçekleştirildi. Üs bölgelerimize yaklaşan teröristlerimizin bir çoğu da etkisiz hale getirilmiştir. Sınırlarımızın ötesinde bulunan kahraman evlatlarımız üs bögelerinde her türlü donanıma sahip bir şekilde çalışıyor, teknolojiyi kullanıyorlar. 

"80 DOKTORUMUZ ÜS BÖLGELERİNDE GÖREV YAPIYOR"

Şu anda 80 doktorumuz üs bölgelerinde görev yapmaktadır. Yine pençe kilit harekatına kurulan Çukurca Hakkari Işıklı seyyar sahra hastaneleri ile de hizmet verilmektedir. Helikopterler dahil en seri vasıtalar üs bölgelerinde kullanılıyor. Hassasiyetimiz en üst seviyededir. 

Bölgedeki üslerimizdeki güvenlik tedbirlerini sürekli olarak artırıyoruz. Son teknoloji koruyucu sistemleri kullanılıyor. 

"114 HEDEF İMHA EDİLDİ"

Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terör hedefleri vuruldu. Toplam 114 hedef imha edildi. Terörün kalbi olan Zap'a ulaştık. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Kardeş ülke ile Türkiye arasında iş birliği! Aile bağını güçlenecek adım

Kardeş ülke ile Türkiye arasında iş birliği! Aile bağını güçlenecek adım

Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Türkiye ile Azerbaycan’ın aile yapısını güçlendirmek amacıyla benzer hedeflere sahip olduklarını belirtti. Muradova, iki ülkenin bu alandaki iş birliklerini kararlılıkla devam ettireceğini vurguladı.

Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Sorunları Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla düzenlenen Uluslararası Aile Forumu'na katılımının ardından açıklamalarda bulundu.

Muradova, Türkiye'nin 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmesinin yalnızca Türkiye'deki aileleri değil, tüm bölgeyi ilgilendiren uluslararası bir mesaj taşıdığını söyledi.

"Aile Yılı" çerçevesinde geliştirilen politikaların ülkeler arası yeni iş birliklerinin önünü açtığını belirten Muradova, aile kurumunun hem Azerbaycan'da hem de Türkiye'de toplumsal yapının temel taşı olduğunu vurgulayarak "Aile, ulusal kimliğimizin en önemli öznesidir. Aileye yönelik gösterilen özen, devletin ve milletin geleceğine yapılan en önemli yatırımdır." ifadelerini kullandı.

“Aile politikaları ikili iş birliğini güçlendiriyor”

Muradova, aile politikalarının ikili iş birliğini güçlendirdiğine işaret ederek, "Hem Türkiye'de hem de Azerbaycan'da ikili formatta çok sayıda proje yürütüyoruz ve karşılıklı deneyim alışverişinde bulunuyoruz. Bakanlar toplantısında alınan kararlar Türkiye için olduğu kadar Azerbaycan için de eşit derecede önemli ve bunları uygulamaya kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Foruma katılan farklı ülkelerden temsilcilerin aile kurumuna yönelik ortak tehditlerden endişe duyduklarını kaydeden Muradova, küresel ölçekte ortak bir mücadele yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Muradova, "Bugün dünyanın farklı kıtalarındaki ülkeler, aile yapısındaki değişimlerden dolayı benzer kaygılar taşıyor. Eğer sorunlarımız ortaksa bu sorunlara karşı geliştireceğimiz çözümler de ortak olmalı. Aileye yönelik tehditlere ancak uluslararası iş birliğiyle çözüm bulabiliriz." diye konuştu.

Azerbayca'da aile politikalarına bütüncül yaklaşım

Azerbaycan'da da devletin aile politikalarının kapsamlı şekilde uygulandığını aktaran Muradova, sosyal desteklerden eğitime, sağlıktan gençlerin toplumsal katılımına kadar pek çok alanda projeler yürütüldüğünü anlattı.

Muradova, "Devlet organları, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm temsilcileriyle iş birliği içinde çalışıyoruz. Projelerimizde hak eşitliği ve toplumsal bütünleşme ön planda." dedi.

Savaş mağduru ailelere yönelik özel projeleri hayata geçirdiklerini belirten Muradova, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uzun yıllar süren çatışmalardan sonra topraklarımız özgürleşti. Bu bölgelere dönen aileler için şehirler ve köyler yeniden inşa ediliyor. Eğitim, sağlık, istihdam gibi temel hizmetleri sağlamak devletimizin temel sorumlulukları arasında yer alıyor."

Medya ile yakın iş birliği vurgusu

Muradova, dijital medya ve geleneksel medya temsilcileriyle yakın iş birliği içinde çalıştıklarını da belirterek, medyanın aile politikalarının kamuoyuna doğru şekilde aktarılmasında önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Medyanın toplumun algısını şekillendirme gücüne sahip olduğuna dikkati çeken Muradova, "Bu gücün olumlu yönde kullanılması ailelerin korunması açısından son derece kritiktir. Anadolu Ajansı gibi köklü kuruluşların bu konudaki katkılarını değerli buluyoruz." şeklinde konuştu.

Muradova, sosyal medya kullanıcıları ve blog yazarları gibi dijital içerik üreticileriyle de iletişim kurduklarını, onların hedef kitlelere ulaşmadaki etkisini yakından takip ettiklerini belirterek, aile kurumunu güçlendirmeye yönelik mesajların doğru mecralarda paylaşılmasının kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi.

“Aile güçlü olursa toplum da güçlü olur”

Aile yapısının sağlamlığının toplumların huzur ve refahı için belirleyici olduğunu anlatan Muradova, "Toplumumuzda barış, istikrar ve gelişmenin temelinde ailelerdeki dayanışma, sevgi ve karşılıklı anlayış yatıyor. Ailede ortaya çıkan sorunlar toplumu doğrudan etkiliyor. Bu nedenle aileyi korumaya yönelik çalışmalarımızı her geçen gün artırıyoruz." dedi.

Muradova, çok kültürlü ve çok dinli bir yapıya sahip olan Azerbaycan'da farklı etnik ve dini gruplara mensup ailelerin bir arada yaşadığını vurgulayarak, bu çeşitliliğin toplumsal dayanışma açısından önemli bir kaynak olduğunu aktardı.

Bakan Muradova, "Bu farklılıklar sayesinde aileler arasındaki dostluk ve dayanışma daha da güçleniyor. Bu da ülkenin en zor görevlerini yerine getirmesi için önemli bir toplumsal güç kaynağı oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye her zaman yanımızda oldu”

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik iş birliğine de değinen Muradova, iki ülkenin "bir millet, iki devlet" anlayışıyla hareket ettiğini vurguladı.

"Türkiye’nin en zor günlerimizde yanımızda olduğunu unutmadık." diyen Muradova, şöyle konuştu:

"Bugün evlerine dönen Azerbaycanlı ailelerin arkasında bu kardeşliğin gücü var. Ben de 30 yıl boyunca evinden uzakta yaşamış biri olarak, toprağımız özgürleştikten sonra ailece oraya dönecek olmanın heyecanını yaşıyorum."

"Ailede barış varsa toplumda da barış vardır." vurgusunu yapan Muradova, Türkiye ile Azerbaycan'ın aile kurumunu güçlendirme yönünde ortak hedeflere sahip olduğunu ve bu yolda iş birliklerini kararlılıkla sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *