Bakan Kirişci, Türkoğlu ilçesine bağlı Kadıoğu Çiftliği Mahallesi'nde düzenlenen Hasat Bayramı ve Çiftçilerle Buluşma programına katıldı.
Çiftçilerle birlikte yemek yiyen Kirişci, burada yaptığı konuşmada, Tarım Sigortaları Sistemi (TARSİM), çiftçilere yapılan desteklemeler ve seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çiftçilerin "üreten insanlar" olarak her zaman baş tacı olduğuna vurgu yapan Kirişci, "Çünkü siz üreterek en başta kendinize istihdam sağlıyorsunuz. Daha sonra da yanınızda, sağınızda solunuzda kim varsa onları da istihdam ediyorsunuz. Bir arkadaşımız 500'e yakın insanı istihdam ettiğini, onlarla beraber olduğunu söyledi. Allah kendilerinden ve hepinizden razı olsun. Çünkü çok önemli bir iş yapıyorsunuz." diye konuştu.
Bakan Kirişci, 21 yılda tarıma verilen desteğin 1,8 milyar liradan 57,6 milyar liraya çıktığını vurguladı.
Kirişci, 21 yıl önce 98 milyon ton olan bitkisel üretimin 128,6 milyon tona ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdığına dikkati çekerek, beş yıllık periyotta ise bunun 132 milyon tona çıkarılacağını söyledi.
- "Siz ürettiğiniz sürece sizi desteklemeye devam edeceğiz"
Büyükbaş hayvan sayısının 9,9 milyondan 17 milyona, küçükbaş hayvan sayısının 32 milyondan 53,6 milyona, kanatlı hayvan sayısının da yüzde 46'lık bir artışla 367 milyon hayvana çıkığını aktaran Kirişci, şöyle devam etti:
"Şimdi bunları ne için söylüyorum? Hani bazıları ileri geri konuşuyorlar. 'Türkiye üretmiyor. Türkiye ithalat yapıyor' diyorlar. Nüfus artmış. Artık eskisi gibi evde yemek yiyen kaç kişi kaldı? Herkes bir yeri gördüğünde bir şeyler atıştırıyor. Bir lokanta, bir ayaküstü atıştırmalık yiyor, içiyor. 15 milyon turist geliyordu. Şu anda 52 milyon turist geliyor. Bu turistlere biz herhalde Yunanistan'dan Bulgaristan'dan sipariş verdiğimiz yok. Bu ülkenin üreticileri üretiyor. Bu da yetmez. Biz 2002 yılında tarım ve gıda alanındaki ihracat rakamımız 3,8 milyar dolar. Bugün nereye geldik? 30 milyar dolar. Üreticimiz kendisi için üretiyor. Yurt dışına ihraç ediyor. Ülkesine gelen turistleri doyuruyor. Dolayısıyla Türkiye üretiyor. Üretmeye de devam edecek. Çünkü üreticinin yanında olan üreticiyi her daim destekleyen bir bakanlığınız var. Biz, siz ürettiğiniz sürece sizi desteklemeye devam edeceğiz. Ürünlerimizi daha katma değerli hale getirmek, daha iyi para kazanabilmek adına inşallah biz sizlere yine yardımcı olacağız."
- Üreticiler "Örtü Altı Kayıt Sistemi'ne" kayıt olacak
Kirişci, konuşmasında özellikle tapuları olmadığı için Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıt yaptıramayarak mağdur olan ve başta devlet destekleri olmak üzere birçok şeyden faydalanamayan üreticilerin 23 Mart 2023 tarihinde yayınlanan bir kanun ile artık kendilerini daha güvende hissedeceğini kaydetti.
Seracılık diye tabir edilen örtü altı yetiştiriciliği yapan Kadıoğlu Çiftliği Mahallesi sakinlerinin de benzer sorunları artık yaşamayacağını anlatan Kirişci, "Şimdi siz ÇKS'ye kayıtlı olamadığınız için doğal olarak TARSİM'den de yararlanamıyorsunuz. Şimdi sera faaliyetlerinde, seracılık faaliyetlerinde bulunan siz değerli kardeşlerimiz biz buna 'Örtü Altı Kayıt Sistemi' diyoruz. O kayıt sistemine dahil olacaksınız. Ve böylelikle de TARSİM'e bağlantı kurmuş olacaksınız. TARSİM'de sizi görüyor olacak ve sizin kendi ektiğiniz, yetiştirdiğiniz ürünleri sigorta edecek." diye konuştu
Kirişci, TARSİM'in kurulduğu günden bu yana üreticilere ciddi manada destek olduğunu dile getirerek, "TARSİM, 17 yılda çok ciddi bir mesafe kat etti. Ve bu çerçevede de biz üreticilerimize yaklaşık 13,5 milyar liralık bir sigorta primlerinde sübvansiyon uyguladığımız için o kısmını tam olarak biz üstlendik. Neredeyse bir o kadar da zarar ödemesi yaptı. Yani bu poliçelerden dolayı hasar ödemesi yaptı. Eğer biz TARSİM'i hayata geçirmemiş olsaydık örneğin, 13 milyar liralık, 12,5 milyar liralık bir hasar ödemesini biz yapamayacaktık. Kim yapacaktı? Bunu vatandaş kendisi üstlenmek zorunda kalacaktı." ifadesini kullandı.
- "Sen niye Avrupalılara yönünü dönüyorsun?"
Kirişci, konuşmasının sonunda 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Muhalefetin derdi iktidar falan değil. Bunların derdi dışarıdaki ağababalarının uşaklığını yapmak. Çünkü onlar, o ağababaları, bunların arkasında olduğu için bu koltuklardan oturabileceklerini düşünüyorlar. Bunların derdi millet değil. Çıkıp utanmadan, sıkılmadan 'ya biz öyle güzel bir çalışma yürüttük ki Avrupalılar gördüğünde bize aferin diyecekler' diyor. Allah senin aklını almış. Sana aferin diyecek veya seni eleştirecek olan millettir. Sen niye Avrupalılara yönünü dönüyorsun? Avrupalılar sana dönsün. Böyle bir büyük milletin, böyle aziz bir milletin evladı olarak bu aferinini biz Avrupa'dan mı bekleyeceğiz? Yoksa sizlerden, şuradaki hazirundan mı bekleyeceğiz? Allah onlara akıl fikir versin diyeceğim. Ama bunların o akla fikre yakın zamanda kavuşacakları falan da yok. Bunlar Kandil'deki terör ve diğer elebaşlarıyla sürekli iş birliği halindeler. Birbirlerini övmekle meşguller. Birbirlerine akıl vermekle meşguller. Allah bunların belasından, musibetinden bu memleketi bu milleti korusun diyorum."