Türkgün Gündem Bebek katili çetenin davasında 2. gün! Fırat Sarı'nın hemşiresinden ilk itiraf geldi

Bebek katili çetenin davasında 2. gün! Fırat Sarı'nın hemşiresinden ilk itiraf geldi

İstanbul'da özel hastanelere sevk edilen bebek acil hastalarıyla ilgili yargı süreci devam ediyor. 47 sanığın yer aldığı davada, çete lideri Fırat Sarı'nın hemşiresi sanık Hasan Basri Gök'ün tanıklığı dikkat çekti. Gök, Sarı'nın doktorlar aracılığıyla bebekleri 112'ye bildirmeden özel hastanelere sevk ettiğini ve haksız kazanç elde edildiğini belirtti. Serdar Yüksel'in ise il dışı sevklerden 5 bin lira kazandığı ifade edildi.

KAYNAK: Sabah

Türkiye'de infial yaratan olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan İddianamede, şüpheliler hakkında yüzlerce yıl hapis istemiyle dava açıldı. Dün başlayan yargılama sabah saat 10.00'dan akşam 21.00'e kadar devam etti.

Dün mahkeme heyeti tüm katılma taleplerini reddetti. 11 saat süren yargılamada sadece hemşire Hakan Doğukan Taşçı dinlendi. Bugün diğer sanıklar dinlenecek. Duruşma saat 10.00'da başladı. Duruşmada ilk olarak sanık müdafilerin isimleri okundu. Duruşma hemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasının alınmasıyla başladı.

“112 DEVREYE GİRMEDEN FIRAT SARI ALIYORDU”

Hemşire Hasan Basri Gök, duruşmada yaptığı savunmasında şunları söyledi:

Tutuklu sanık Hasan Basri Gök mahkeme başkanının 'Hakkında sahtecilik ve örgüt üyesi olmak suçlarından dava açıldı Savunmanı yapacak mısın?' sorusuna karşılık, “Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç örgütüne üye olma suçundan açılan dava hakkında, savcılık ve emniyette anlattım. Tekrar anlatmaya gerek yok gözümle gördüğüm bildiğim şeyler. Epikriz değiştirme olayı, hastanın bir egzersiz sistemi vardı, bebeklerin değerlerini girerdik, karşıdaki görevlinin verdiği bilgileri girerdik. Bu sistem savcılıkta var. Reyap, Silivri, Duygu hastanesinde çalıştım. 2019-2021 Reyap Hastanesinde çalıştım. Fırat Sarı'nın bir sene kadar normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim son zamanlarda da şöförlüğünü yaptım. Özel Reyap hastaneleri tam işletme gibi değildi. Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon Hastanesi, Bağcılar Şafak, TRG Hastanesi gibi hastaneler. Bebek sevklerini Fırat Sarı ve 3 kişi daha yapıyordu. Esenyurt'ta Tıp merkezinde doğan bebek, araya 112 girmeden Fırat Sarı hastaneye sevkini yaptırıyordu.Aileye ise yakında bu hastane var oraya sevkini yapıyoruz diyorlardı.” dedi.

'MEHTAP BEBEĞİ ÖLDÜR' DEMİŞSİN BUNA NE DİYORSUN?

Gök, "Sevkler 112 bilgilendirmeden yapılıyordu bu durumda doktorlar üzerinden yapılıyordu. Bu durumdan para Kazanıyorlardı, ama gözümle gördüğüm birşey yok. Serdar, il dışı sevklerden 5 bin lira kazanıyordu. İlker ve Fırat zaten yöneticiydi.Mehtap ile görüşmem konusunda ise denetimlerde Fırat Sarı'nın talimatı üzerine hareket ettik. Hasta üzerinden kullanılmış gibi gösterilen gaz ve ilaçlar vardı, onlarla ilgiliydi. Serdarova bebeğin ailesinden para istediğimiz konusunda ise Fırat Sarı aradı, sevk vardı ancak ailenin parası yoktu. Toplamda yaklaşık 40 bin lira para toplandı. Hastaneye parasını verdik, Fırat Sarı kendi komisyon ücretini aldı. Bana da yemek parası verdi. Amaç ise SGK'dan daha fazla para almaktı. Mahkeme başkanının Mehtap ile 'Çocuğu öldür' mesajlaşmasını sorması üzerine Gök, "Bebeğin nabzı belli bir seviyede tutuluyor bu da bebeğin sürekli kalbinin durup geri gelmesine sebep oluyor. Bebeği görmediğim için ya da bilgi sahibi olmadığım için bir şey söyleyemem" yanıtını verdi.Gök, Fehmi Alperen ile 'Benim bölgeme girmiyorsun değil mi?' mesajlaşmasını ise, 'İstanbul'u bölgelere bölmeden ziyade semt olarak tanıdığı kişiler, doktorlar sayesinde bebekleri alıyorlardı. Zuhal ile mesajlaşmasını da Ocak ayında kapanan dosyanın tam tekbir olmasını istiyordu onunla ilgili konuşmamız" şeklinde açıkladı.

Gök, "20 yatışa uygun epikriz raporu yazılmasını hatırlamıyorum. Fırat Sarı düşük ücretler ödüyordu. Fırat Sarı, tüm sorumlulara para ödüyordu. Herşeyin bir ücreti vardı; doktora yardım etmek, epikriz raporu yazılması gibi işler. Basamak hastaneler doğru değildi. SGK'dan buna göre para alınıyordu. Önümüzdeki basamakları değiştiriyorduk. Hastanedeki ilaçları da Doğukan ile birlikte satıyorduk. İlaç satışından 40 bin lira para kazandık. Hemşirelerden ilaç aldık. Fırat Sarı'nın bilgisi dahilinde aldım. Denetim var diye bir seferinde 24 kutu ilaç verdiler. İlaçları alırken hastanenin haberi vardı. Bu raporu zaten hastane başhekimi ve sahibi görüyor. Bunlar fark edilmeyecek ilaçlar değil; sistemden düştüğünde herkesin haberi olur. Sonuçta hastanenin birdenbire cirosu artıyordu" dedi

“BAZI SİSTEMLİ YANLIŞLIKLAR VAR”

Dünkü duruşmada ilk savunmayı yapan hemşire Hakan Doğukan Taşçı ise "Öncelikle tutuklandıktan sonra kendim yaptığım işlemi söyledim ve kabul ettim. Soruşturma aşamasında dürüstlükle ifadelerimi verdim. Bazı konulardaki suçlamaları kabul etmiyorum. Kasten öldürme suçunu kabul etmiyorum. Sadece telefon tapelerinden bilir kişi raporu yazılmış. 2014 yılında sağlık lisesinden mezun oldum.

10 yıldır yenidoğan yoğun bakımda çalışıyorum. 7-8 hastanede çalıştım. Hepimiz sağlık sektöründe olduğumuz için diğer sanıkları hepimiz tanırız. Çoğunu tanıyorum.

Fırat Sarı'yı Reyap hastanesinden tanıyorum. Hasan Basri arkadaşım. Davamız bir çok eylemden oluşuyor. Bir çok suçlama var. Bazı sistemli yanlışlıklar var" demişti.

“HER HASTANE SAHİBİ PARA KAZANMAK İSTER”

Fırat sarı ile olan ses kaydı sorulan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, "Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayılarının fazla tutulması için Fırat Sarı'ya baskı kuruyor. Fırat'ta bana bunu aktarıyor" şeklinde cevap verdi.

ÇETE LİDERİ FIRAT SARI: “HASTA YOK DOLDUR”

Yoğun bakım boşalınca Fırat Sarı'nın sitem ettiğini ve "Hasta yok doldur" diyerek bir günde doldurulmasını istediğini belirten Taşçı, "Yoğun bakım ne kadar dolu olursa o kadar para kazanılıyor" diye konuştu.

“ÇEK FİŞİ GİTSİN”

Savunmasında durumu kritik bir bebek için yardım istenen bir doktorun "Çek fişi gitsin" dediğini de söyleyen Taşçı, Şafak hastanesinin yöneticisinin ise Fırat Sarı'ya oraya sevk edilen her bebek başına 10 bin TL verdiğini ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Hamas: Avrupa Hastanesi'nin bombalanması katliam suçudur

Hamas: Avrupa Hastanesi'nin bombalanması katliam suçudur

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Avrupa Hastanesi'ne düzenlediği saldırıları "katliam suçu" olarak nitelendirirken, hastanenin bombardımanda birçok kişinin ölümüne yol açtığını bildirdi. Uluslararası toplumdan, Gazze'deki sağlık tesislerine yönelik saldırıları durdurması çağrısında bulundu.

KAYNAK: AA

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Avrupa Hastanesine yönelik saldırıların Gazze Şeridi’nde hizmet veren hastaneleri tamamen devre dışı bırakmayı hedefleyen yeni bir "katliam suçu" olduğunu belirtti.

Hamas'tan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Avrupa Hastanesine yönelik bombardımanının hastalar, sağlık ekipleri, sivil savunma ve ambulans görevlilerinin de bulunduğu onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olduğu ve görevlilerin yaralıları kurtarmaya çalıştığı esnada yapılan ikinci saldırının ardından hastanenin tamamen hizmet dışı kaldığı ifade edildi.

Açıklamada, "İşgalci faşist hükümet, uluslararası hukuku açıkça ihlal etmeyi ve çatışma tarihinde benzeri görülmemiş suçlar işlemeyi sürdürmektedir. Hasta ve yerinden edilmiş kişilerle dolu hastaneleri hedef alarak katliamlar gerçekleştirmekte ve insanlık onurunu ayaklar altına almaktadır." denildi.

İsrail ordusunun söz konusu yerlerde askeri merkezlerin bulunduğuna dair iddialarının, sadece yalanlardan ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik girişimlerden ibaret olduğu aktarılan açıklamada, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletlerden sorumluluklarını yerine getirmesi ve Gazze Şeridi’nde devam eden katliamı derhal durdurmak için müdahalede bulunması istendi.

İsrail Gazze Şeridi'nin doğusunda bulunan Han Yunus'taki Gazze-Avrupa Hastanesi ve çevresine düzenlediği saldırılarda 34 Filistinli yaşamını yitirmiş, en az 40 kişi yaralanmıştı.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada Gazze Avrupa Hastanesi ve çevresinin, İsrail uçakları tarafından düzenlenen bir dizi saldırıya maruz kaldığı, ateş çemberine alındığı ifade edilmişti.

İsrail saldırısında Gazze-Avrupa Hastanesi'nin bazı kısımları ile hastaneye bağlı tesislerin ciddi şekilde hasar aldığı aktarılmıştı.

Gazze'deki Filistinli yetkililer, sık sık İsrail ordusunun kasıtlı olarak Gazze'deki sağlık merkezlerini ve altyapıyı hedef aldığını belirtiyor.

Gazze'deki hükümetin medya ofisi verilerine göre, İsrail ordusu 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 164 sağlık kuruluşunu hedef aldı, 81 sağlık merkezi ile 38 hastaneyi hizmet dışı bıraktı ve 144 ambulansı da kullanılamaz hale getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *