Türkgün Gündem Belediye başkan yardımcıları gözaltında! Savcılığın sevk yazısına ulaşıldı

Belediye başkan yardımcıları gözaltında! Savcılığın sevk yazısına ulaşıldı

PKK/KCK terör örgütünün belediyelere sızdığı iddiasıyla düzenlenen operasyonda, Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları dahil 10 kişi gözaltına alındı. Savcılık sevk yazısında, şüphelilerin örgüt yöneticilerinin talimatlarıyla kritik belediye pozisyonlarına yerleştirildiği ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuklanmaları talep edildi.

KAYNAK: AA

Terör örgütü PKK/KCK'nın yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla düzenlenen operasyonda gözaltına alınan, Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da aralarında bulunduğu 10 şüpheli hakkındaki savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütünün yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmada gözaltına alınan ve terör örgütü PKK/KCK'nın alt yapılanması Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyesi oldukları öne sürülen Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da aralarında bulunduğu 10 şüphelinin adliyedeki işlemleri sürüyor.

Soruşturma kapsamında savcılığın nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısında, PKK/KCK terör örgütünün talimatlarında sözde "demokratik özerklik" amaçlarına ulaşmak amacıyla "kent uzlaşısı" stratejisiyle, alt yapılanma olan HDK ve bileşenlerine rol verildiği ifade edildi.

Bu kapsamda HDK'nın sosyal alandaki faaliyetleriyle eş güdümlü şekilde siyasal alanda da "kent uzlaşısı" modeli üzerinden büyükşehir belediyelerindeki kritik noktalara HDK üyelerinin sızdırıldığı anlatılan yazıda, 10 şüphelinin ifadelerinin, siyasi tutum ve davranışlarının, üst düzey örgüt yöneticilerinin talimatına göre şekillendiği, şüphelilerin HDK içerisinde faaliyet yürüttükleri kaydedildi.

Yazıda, şüphelilerin, KCK eş başkanları ve üst düzey örgüt mensuplarının talimatları ile "demokratik özerklik" planını hayata geçirmek amacıyla İstanbul'un ilçe belediyelerinde kritik konumlara getirildikleri belirtildi.

Bu yöntemle şüphelilerin, silahlı terör örgütü ile organik bağ kurarak örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde gerçekleştirdikleri çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik içeren eylemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular bulunduğu aktarılan yazıda, şüphelilerin tutuklanması talep edildi.

Şüphelilerin terör örgütüyle irtibatları tek tek anlatıldı

Yazıda, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel hakkında yapılan değerlendirmede, Yüksel'in "terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında soruşturma yürütülen İ.O'nun bulunduğu ve örgütsel paylaşımlar yapılan 61 kişilik grupta yer aldığının tespit edildiği kaydedildi.

HDK'ya ait binada yapılan aramada ele geçirilen dijital materyallerde Yüksel hakkında bilgiler tespit edildiği belirtilen yazıda, Yüksel'in evinde yapılan aramada, el yazısıyla yazılmış, "Şüphe yoktur. 6-8 Ekim olaylarının toplumsal açıdan yarattığı derin yaraları sarmanın yolu bu olaylar ile ilgili hakikatin açığa çıkarılması - 10 Ekim" metninin bulunduğu aktarıldı.

Yazıda, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür'e ilişkin yapılan değerlendirmede, Gür'ün HTS incelemesine göre adli kaydı bulunan 52 kişiyle iletişimde olduğunun belirlendiği, bu kişilerden 2'si hakkında arama kararı bulunduğu belirtildi.

Şüphelilerden Üsküdar Belediyesi Meclis Üyesi Bülent Kaygun'un 2015 ile 2025 yılları arasında HTS kayıtlarına göre 223 farklı kişiyle irtibatı olduğu, bu kişilerden 10'u hakkında arama kararı bulunduğu, 1'inin ise cezaevinde olduğu aktarılan yazıda, Kaygun'un diğer şüpheliler Cemalettin Yüksel, Hasan Özdemir ve Turabi Şen ile de irtibatı bulunduğu ifade edildi.

Yazıda, "PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan soruşturma yürütülen A.F.Ç'den ele geçirilen telefonda yapılan incelemede, şüpheli Kaygun'un "Bulent HDP" olarak kayıtlı olduğu ve örgüt adına paylaşımlar yapılan grupta yer aldığının anlaşıldığı kaydedildi.

Şüphelilerden Elif Gül hakkında terör örgütünün KCK/TDÖ (Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Demokratik Örgütlenmesi) siyasal alan yapılanması içinde Sancaktepe'de faaliyette bulunduğu iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü belirtilen yazıda, Gül'ün Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında adli işlem başlatılmasını protesto etmek amacıyla Kadıköy'de 6 Haziran 2024'te düzenlenen basın açıklamasına katıldığının değerlendirildiği aktarıldı.

Yazıda, 4 Nisan 2023'te PKK/KCK terör örgütünün yönetiminde yayın yapan Mezopotamya Ajansının internet sitesindeki "Beyoğlu ve Sancaktepe'de seçim bürosu açılışı: Kazanacağız" başlıklı haberin içeriğinde, "Burada ilk olarak Yeşil Sol Parti Sancaktepe İlçe Eş Sözcüsü Elif Gül, seçime çok kısa bir tarih kaldığını belirterek, herkesi seçimler için çalışmalara davet etti." ifadesinin yer aldığı, toplantıda ise Gül'ün örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ı öven ifadeler kullandığı anlatıldı.

Sancaktepe Belediyesi Meclis Üyesi Elif Gül, eşiyle terör örgütü kırsalına gitmiş

Gül'ün eşi ve kızıyla 1-2 Kasım 2014'te terör örgütünün kırsal alanı olduğu değerlendirilen yerde fotoğraflarının olduğu, Gül'ün eşi Fethi Ahmet Gül ile 29 Ekim 2014'te Şırnak-Habur sınır kapısından çıkış yaptığı, aynı yıl 2 Kasım'da ise giriş kayıtlarının olduğu, örgütün sözde ''Özel kuvvetler'' olarak adlandırdığı yapılanmanın sorumlularından Erhan Porsibi kod adlı, kırmızı kategoride aranan terörist İshak Özçaktu ile de 2012'de çekilen görüntüleri olduğu, dijital materyal incelemesinde de çok sayıda örgüt mensubuyla fotoğrafları tespit edildiği aktarıldı.

Şüphelilerden Tuzla Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Özdemir'in soruşturma kaydı bulunan 223 kişiyle HTS kaydı olduğu aktarılan yazıda, bunlardan 7'si hakkında arama kararı bulunduğu ifade edildi.

Yazıda, Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi Turabi Şen'in HTS kayıtlarında ise haklarında soruşturma kaydı bulunan 474 farklı kişiyle iletişimi olduğunun belirlendiği, bu kişilerden 50'sinin aranma kaydı olduğu, 16'sının ise cezaevinde bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Şen'in evinde yapılan aramada bir yasaklı kitap ile toplatma kararı olup olmadığı belirlenemeyen, ön ile arka yüzünde PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alanda faaliyet yürüten mensuplarının fotoğraflarının bulunduğu kitapların ele geçirildiği de yazıda yer aldı.

Yazıda, Şişli Belediyesi Meclis Üyesi Sinan Gökçe'nin, haklarında soruşturma kaydı olan 336 farklı kişiyle iletişimde olduğu, bu kişilerden 21'inin arandığı, 4'ünün ise cezaevinde olduğunun belirlendiği anlatıldı.

Gökçe'nin HDK'nın çeşitli faaliyetlerine katıldığına dair tutanaklar ele geçirildiği aktarılan yazıda, şüphelinin Mezopotamya Ajansına verdiği röportajda "Kürdistan" söyleminde bulunduğu ifade edildi.

Yazıda, Adalar Belediyesi Meclis Üyesi Nesimi Aday'ın da telefon kayıtlarında soruşturma kaydı olan 376 farklı kişiyle iletişimi bulunduğu, bu kişilerden 22'sinin arandığı, 6'sının cezaevinde olduğunun belirlendiği kaydedildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *