Kiloyla birlikte, bazı gıdaların kolesterol seviyelerini artırma eğiliminde olduğu bilinmektedir.
Bu noktada, Beslenme Uzmanı Rory Batt'a göre, şekerli içecekler özellikle dikkate değerdir.
Batt'a göre, şekerli içeceklerin kolesterol seviyeleri üzerindeki etkileri damarlardaki pıhtılaşmanın önde gelen nedenlerinden biridir.
Kan pıhtısı, jel benzeri bir maddeye dönüşen küçük kan kümeleridir. Bir noktada oluşan kesik halinde aşırı kanamaya önlemek için gereken pıhtılaşma, doğal olarak çözünmediğinde tehlikeli olabilir.
Akciğerler veya kalp gibi organlara gitmesi halinde ise büyük bir endişe kaynağına dönüşür.
Beslenme Uzmanı Batt'a göre, şekerin kan pıhtılaşma riskini artırdığı ve şekerli gıdaların ateroskleroz oluşumuna katkıda bulunan birçok mekanizmaya dahil olduğu bilinmektedir.
Bu gıdalar, yağlara benzer bir şekilde sadece kötü kolesterolü artırmakla kalmaz, aynı zamanda bu kötü kolesterolü "oksitlenmiş" düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) seviyelerine neden olan oksidatif stres ve iltihaplanmayı da tetikleyebilir.
Yağlarda olduğu gibi, iltihaplanma, kan pıhtılarının nasıl oluştuğu trombosit agregasyonu gibi süreçleri yönlendirir.
Platelet agregasyonu, aterosklerozda yer alan faktörlerden biridir ve tıkanıklığa ve kan pıhtılarına yol açan şeydir.
Kan pıhtısı geliştirme riskini azaltmak için aşağıdaki içeceklerden fazla miktarda tüketmemenizi tavsiye ederim:
Gazlı içecekler
Meyve suları (şeker eklenmiş, posasız)
Enerji içecekleri
Cleveland Clinic'e göre, yüksek şeker içeren diyetlerin, karaciğerin daha fazla "kötü" LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) kolesterol üretmesine neden olabileceği belirtiliyor.
Ayrıca, yüksek şeker içeren diyetlerin "iyi" HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) kolesterol seviyelerini düşürebileceği ifade ediliyor.
Bu durum, şekerin kolesterol düzeyleri üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamakta ve sağlıklı kolesterol dengesini korumanın önemini vurgulamaktadır.
Amerikan Kalp Derneği, bir araştırmanın kolesterol ile damarda kan pıhtısı oluşumu arasında bir bağlantı keşfettiğini duyurdu. LDL kolesterolü, yaygın olarak "kötü" kolesterol olarak bilinir, arterlerde daralma yaratma eğilimindedir ve bu da kalp krizleri ve felçlere yol açabilir.
Son araştırmalar, şimdi venöz tromboembolizme katkıda bulunabileceğine dair şüpheleri ortaya koyuyor. Kan pıhtısı belirtileri arasında şunlar bulunabilir:
Bir bacak veya kolda zonklama veya kramp şeklinde ağrı, şişlik, kızarıklık ve sıcaklık
Ani nefes darlığı, keskin göğüs ağrısı (nefes alırken daha kötü olabilir) ve öksürük veya kan tükürme.
İki tür venöz tromboemboli (VTE) vardır: Derin Ven Trombozu (DVT) ve Pulmoner Emboli (PE). DVT genellikle bacak gibi derin damarlardaki pıhtıyı içerir. Amerikan Kalp Derneği, DVT'nin zaman zaman kol veya diğer damarları da etkileyebileceğini belirtmektedir.
DVT pıhtısı bir damar duvarından ayrıldığında ve akciğerlere ulaştığında, ardından kan akışının bir kısmını veya tamamını engellediğinde, bu duruma pulmoner emboli denir. Uyluktan kaynaklanan kan pıhtılarının, alt bacaktaki veya vücudun diğer bölgelerindeki kan pıhtılarından daha fazla kopma eğiliminde olduğu ve bu nedenle akciğerlere gitme olasılıklarının daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Kaynak: Sabah