Türkgün Gündem Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştirdi… Seyit Onbaşı’nın hikayesi!

Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştirdi… Seyit Onbaşı’nın hikayesi!

Türkiye’nin en büyük destanlarından birisi olan 18 Mart Çanakkale Zaferi coşkuyla kutlanıyor. Aynı zamanda Şehirleri Anma Günü olan 18 Mart'ın önemli isimlerinden Seyit Onbaşı hikayesi de araştırılan isimlerden oldu. Binlerce gencin şehit olduğu Çanakkale cephesinde kahramanca çarpışan askerlerden birisi de Seyit Onbaşı olarak biliniyor.

Kaldırdığı top mermisi ile İngiltere’ye ait Ocean Zırhlısı’nı batıran Seyit Onbaşı savaşın seyrini değiştirmeyi başarmıştır. Peki, Seyit Onbaşı kimdir, aslen nereli? Seyit Onbaşı kaç kilo mermi kaldırdı, hangi gemiyi batırdı? İşte Seyit Onbaşı'nın kahramanlık hikayesi!

1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda alınan Çanakkale Zaferi unutulmaz kahramanlıklarıyla bu yıl da anılıyor. Çanakkale Zaferi’nde büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı hikayesi de bu yıl yeniden anlatılıyor. Düşman savaş gemisini kaldırdığı ağır top mermisi ile denizin derinliklerine gönderen Seyit Onbaşı görevine Çanakkale Cephesi’nde topçu eri olarak başlamıştır. İşte Seyit Onbaşı’nın hayatı ve kahramanlık hikayesi!

SEYİT ONBAŞI KİMDİR, NERELİ?

Seyit Onbaşı 1889 yılının Eylül ayında Balıkesir'in Havran ilçesi Manastır köyünde dünyaya geldi. Babasının ismi Abdurrahman, annesinin ismi Emine olan Seyit Onbaşı 1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile 1914 yılında Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı.

SEYİT ONBAŞI KAÇ KİLO MERMİ KALDIRDI?

Seyit Onbaşı 18 Mart 1915 günü Çanakkale Zaferi’nde kaldırdığı 215 kiloluk top mermisi ile İngiltere’ye ait Ocean zırhlısını dümeninden vurarak kontrolden çıkmasına ve bir mayına çarpıp batmasına sebep olmuştur. Seyit Onbaşı'nın o gün kaldırdığı top mermilerinin ağırlığı hakkında çeşitli kaynaklarda farklı bilgiler bulunur. Bazı araştırmalarda 276 kg olarak geçen top mermisi aslında 215 kg ağırlığında olup Osmanlı döneminde Almanya ile olan ağırlık birimi farkından dolayı, sehven 215 kg olan merminin ağırlığı 215 okka (yaklaşık 276 kg) olarak kayıtlara geçmiştir

SEYİT ONBAŞI HİKAYESİ

Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a gitmek isteyen Müttefik donanması 18 Mart 1915'te Anadolu ve Rumeli hattındaki tabyalara yoğun bombardıman yaptıkları sırada Rumeli Mecidiye Tabyasında görevliydi. Bombardıman sırasında düşman gemilerinden atılan bir mermi Seyit Ali'nin bataryasında cephaneliğe isabet edip havaya uçurmuş; bataryadaki erlerden on dördü hayatını kaybetmiş, yirmi dördü ise yaralanmıştı. Sadece Seyit Ali ile Niğdeli Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardı. Bataryanın toplarından sadece bir tanesi kullanılabilir halde idi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin yerleştirdiği mayınlar saldırıyı püskürttü.

Müttefik donanmasının başındaki Amiral De Robeck, saat 17.50 sırasında yavaş yavaş boğaza doğru donanmanın yol almasını istedi. Bombardıman sırasında tabyada çalışır durumda kalan tek topun mermi kaldıran kaldıraç kısmı bozulduğu için Seyit Ali, yanındaki arkadaşı Niğdeli Ali'nin yardımıyla sırtına bir mermi yüklenmiş ve karşısındaki gemiye ateş etmiştir. Üçüncü atışında İngilizlerin en büyük savaş gemilerinde olan HMS Ocean adlı gemiyi dümen donanımından (arkadaki pervaneden) vurdu.

Atılan top, geminin su kesiminin altına isabet ederek geminin yan yatmasına neden oldu. Gemi kontrol edilemez bir hâle geldiğinden dolayı Nusret mayın gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean zırhlısı, kimi kaynaklarda saat 18.00 civarında kimi kaynaklarda ise 22.00 civarında Eskihisarlık diye bilinen bugün Çanakkale Şehitler Anıtı'nın bulunduğu alanın karşısında sulara gömüldü ve Müttefik donanması Çanakkale'den ayrıldı. Seyit Ali'ye ödül olarak onbaşılık unvanı verildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi "İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu" sona erdi

"İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu" sona erdi

TİSK ve Türkiye Adalet Akademisi'nin işbirliğiyle düzenlenen "İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu", Sakarya'da gerçekleştirildi. Yargıtay ve Adalet Bakanlığı temsilcilerinin katıldığı etkinlik, iş hukuku alanında önemli değerlendirmeler ve sosyal diyalog için bir platform olarak öne çıktı.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Türkiye Adalet Akademisi arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, dördüncüsü bu yıl düzenlenen "İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu" sona erdi.

TİSK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, sempozyum, 23-25 Mayıs'ta Sakarya'da bir otelde gerçekleşti.

Yargıtay Birinci Başkanvekili Adem Albayrak ve Adalet Bakan Yardımcısı Niyazi Acar'ın da katıldığı, iki gün süren Sempozyumda, 9. Hukuk Dairesi Başkanı ve üyeleri, Türkiye'deki 18 Bölge Adliye Mahkemesinin İş Hukuku Dairelerinin başkan ve üyeleri, Türkiye Adalet Akademisi temsilcileri, TİSK Yönetim Kurulu üyeleri, üye sendikaların genel sekreterleri ve hukukçuları, işçi konfederasyonlarının başkan ve temsilcileri ile farklı üniversitelerden akademisyenler yer aldı.

"Sempozyum gelenekselleşti"

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, sempozyumun açılışındaki konuşmasında, "Dört yıl önce ilkini düzenlediğimiz İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu artık bir gelenek haline geldi. Sempozyumumuz, hukuk alanında akademik değerlendirmelere imkan tanıyan ve ülkemizde benzeri bulunmayan bir platform olma özelliği taşıyor. Bu yıl da sempozyumumuzun, ülkemiz çalışma hayatına kıymetli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Bölge Adliye Mahkemeleri İş Hukuku Dairelerinin 2024 yılı kararlarının değerlendirilmesi bakımından büyük önem taşıyan Sempozyum, sosyal diyalog ortamı oluşturmak ve iş hukuku alanında ortak akıl geliştirmek amacıyla da önemli bir işlev görüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *