Van Gölü'nün kuzeyinde bulunan Çarpanak Adası, görenleri büyülüyor. Özellikle kamp yapmak isteyenlerin gittiği ada Burak Demir tarafından fotoğraflandı.
Tüm dünyada etkili olan koronavirüs salgını sonrası tatil anlayışının değiştiği, deniz turizminin yerini kamp ve doğa turizminin aldığı şu günlerde bu muhteşem ada, gidilip görülesi yerlerden biri.
Karaya antik bir sul altı yolu ile bağlı olan ada tarihi ile de turistleri cezbediyor.
Çarpanak Adası Van Gölü'nün kuzeydoğu bölgesinde, Van ilinin merkeze bağlı Çitören Köyü mevkiinde bulunan bir adadır. Köyün iskelesinden teknelerle ulaşımın sağlanabildiği ada, üstündeki doğal yaşamın bozulma tehlikesine karşı turizme kapalı tutulmakta.
Adanın üzerinde IX. ya da XI. yüzyılda yapılmış olduğu sanılan, Saint Jean'a adanmış bir de manastır vardır.[1] Ktouts Manastırı adı ile anılan yapının bugün yalnızca kilise bölümü ayaktadır. Adada, Türkiye'nin başka bir yerinde bulunmayan pek çok tür bulunmakta.
100 yıl öncesine kadar aslında bir yarımadanın parçası olduğu sanılan Çarpanak Adasının, Van Gölü'nün suyunun hızlı bir biçimde yükselmesi sonucu kara ile bağlantısının kesilip bir ada hâline geldiği söylenmekte.
Adaya ve üzerindeki manastıra ilişkin ilk yazılı belgeler 1414 yılından kalmıştır. Üzerindeki dinî yapılar nedeniyle savaşlardan pek etkilenmyen adada pek çok kez depremler yaşanmıştır. 1703 yılında gerçekleşen bir depremle büyük ölçüde yıkılan manastır 1712 ve 1720 yılları arasında Bitlisli Kaskaper Usta tarafından yeniden inşa edilmiştir.
Yapı, 1918 yılında boşaltılmıştır. O günden bu yana herhangi bir koruma altında bulunmayan yapı günümüzde yıkılmaya yüz tutmuş durumda.