AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Soçi mutabakatına ilişkin "Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik amaçlarına ulaşmasının son merhalesini teşkil etmiştir. Böylece Suriye topraklarında milli güvenliğimize yönelik oluşturulmaya çalışılan tehdit organizasyonu ve ayrılıkçı gündemlerin boşa çıkarılması bu son merhaleyle tamamlanmıştır." dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son 10 günde yaşanan diplomasi trafiğini hatırlatan Çelik, ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik amaçlarına ulaştığının göstergesi olduğunu söyledi.
Çelik, PYD/YPG'nin bir terör örgütü olduğunun, Suriye'nin kuzeyinde herhangi bir şekilde barınmasının doğru olmadığının, bir terör örgütü olarak orada bir terör devletçiği oluşturmaya çalıştığının, halka zulmeden terör örgütünün uzaklaştırılması gerektiğinin hem ABD hem de Rusya tarafından kabul edildiğinin altını çizdi.
"POZİSYONUMUZ HEM ABD HEM RUSYA TARAFINDAN TEYİT EDİLMİŞTİR"
Sahada ve masada gösterilen kararlılığın, Barış Pınarı Harekatı ile başlayan terör örgütünün bu bölgelerden çıkartılma hedefinin stratejik olarak elde edildiğini gösterdiğini ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımızın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yürüttüğü müzakere çerçevesinde varılan mutabakat, Türkiye'nin milli güvenliğinin korunması bakımından başlayan Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik amaçlarına ulaşmasının son merhalesinin teşkil etmiştir. Böylece Suriye topraklarında milli güvenliğimize yönelik oluşturulmaya çalışılan tehdit organizasyonu ve ayrılıkçı gündemlerin boşa çıkarılması bu son merhale ile tamamlanmıştır. Barış Pınarı Harekat alanındaki pozisyonumuz bu şekilde hem ABD hem Rusya tarafından teyit edilmiştir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürüyen bu müzakere sürecinin, bütün dünya tarafından bir başarı olarak kabul edildiğinin altını çizen Çelik, Türkiye'de bunu eleştirenler olsa da dünyanın her tarafında birtakım Türkiye karşıtlarının kendi hükümetlerini, Türkiye'nin başarısı karşısında etkisiz kalmakla suçladığına işaret etti.
Türkiye karşısında PYD/YPG terör örgütünü destekleyenlerin kendi hükümetlerini PYD/YPG terör örgütünün yeterince korumamakla suçladığını anlatan Çelik, yabancı yayın organlarının da "Türkiye'nin diplomatik zaferi olarak" bu işi tanımladıklarını aktardı.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜZERİNE KURULAN BÜTÜN PLANLAR BOŞA ÇIKARILMIŞTIR"
Türkiye sınırında terör örgütlerinin olmayacağını dile getiren Çelik, Münbiç, Tel Rıfat ve Kobani'den tüm PYD/YPG terör unsurlarının çekilmesinin temin edileceğini vurguladı.
Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde ülkelerine dönmeleri konusundaki kolaylaştırıcı çalışmaların, Rusya ile yapılacağının altını çizen Çelik, "Terör örgütü üzerine kurulan bütün planlar boşa çıkarılmıştır. Türkiye, bu bakımdan amaçlarına ulaşmıştır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sadece kendi milli güvenliğini korumakla kalmamış, bölge halklarını da büyük bir beladan kurtardığını kaydeden Çelik, hem ABD hem Rusya ile ayrı ayrı müzakere yürütme başarısının 10 günde yapıldığını söyledi.
"BUNUN AÇIK KAYBEDENİ TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"
Bunun açık bir başarı olduğunun dünyada önemli basın yayın organlarının manşetlerinde görüldüğünü ifade eden Çelik, "Her zaman olduğu gibi bunun açık kaybedeni terör örgütüdür. Terör örgütü kaybedecektir ve kaybetmeye devam edecektir." dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Bu operasyon başladığında Türkiye'ye karşı sözler edenler, bu operasyon başladığında işgal gücü olduğumuzdan bahseden, oralarda katliam gerçekleştireceğimizden bahsedenler, bu kara propagandaya imza atanlar, bu yalan makinesini yeniden çalıştıranlar bir kere daha mahcup olmuşlardır." yorumunu yaptı.
Dünyanın her yerinde PYD/YPG terör örgütüne karşı verilen bu mücadelenin mazlum halkları koruma mücadelesi, milli güvenliğini temin etmek için atılmış bir adım olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığını dile getiren Çelik, "Hiç kimse Türkiye'nin milli güvenlik endişelerinin yanlış ya da eksik endişeler olduğunu ifade edememiş." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin geçmişte yapılmış hataların tekrarlanmasını önleyerek, terörle mücadele konusundaki ilkesel tutumunu sürdürdüğünü belirten Çelik, DEAŞ terör örgütüne karşı sahada en güçlü mücadeleyi veren Türkiye'nin bugün PYD/YPG terör örgütüne karşı da verdiğini söyledi.
Dünyadaki birtakım aşırı sağcı grupların, Türkiye düşmanlarının eleştirilerini ortaya koyarken, Türkiye'nin birlik ve bütünlük içinde duruşunu sürdürdüğüne dikkati çeken Çelik, terörle mücadele konusunda dimdik ayakta durarak, bütün dünyaya karşı Türkiye'nin haklı pozisyonun en büyük enerji ve kuvvet kaynağı olduğunu ifade etti.
CHP'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soçi'de siyasi müzakere yürütürken trajik bir tavır ortaya koyduğunu söyleyen Çelik, Soçi'de Türkiye bir başarıya imza atarken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı grup konuşmasıyla bir siyasi sabotajı gerçekleştirmeye çalıştığını kaydetti.
Çelik, bütün siyasi süreçlerde her başkentin sesinin, sözünün Kılıçdaroğlu'nun dilinde zikredildiğini, bir tek Ankara'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, hükümetin yanında duruşunun olmadığını dile getirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanına karşı yabancı bir devlet başkanının diplomatik teamülleri aşan, saygı sınırlarını zorlayan bir mektubunu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında okuduğunu anımsatan Çelik, şöyle devam etti:
"Bunun geçmişte örneklerini görmüştük. Daha önce aynı kürsüden bu Genel Başkan FETÖ'nün tapelerini okumuştu. FETÖ'nün sözcüsü olan bu tapelerin dünyaya yayılmasına maalesef olanak sağlayan bir duruş sergilemişti. Şimdi de Soçi'de Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik hedeflerine ulaşması için bu kapsamlı siyasi mücadele yürütülürken maalesef aynı şeye bir kere daha imza atmıştır. Bir siyasi sabotajın gerçekleşmesini sağlamaya çalışmıştır."
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamı, devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğünü ifade eder. Devletimizin ve milletimizin temsili Cumhurbaşkanlığı makamında mündemiçtir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı makamına saygı esastır. Cumhurbaşkanlığı makamına dönük olarak, dünyanın neresinden ve kimden gelirse gelsin saygı sınırlarını aşan her mesaj yok hükmündedir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Mektubu unutmadık, gereken karşılık verilecektir." sözüne atıfta bulunan Çelik, Kılıçdaroğlu'nun bu mektubu dillendirmesinin trajedinin aynen devam ettiğini gösterdiğini söyledi.