Silikon Vadisi'nde çok sayıda yapay zekâ girişimi kurmuş olan Dr. Pratik Desai, sevdiklerinize ait yeterli sayıda videoya sahip olursanız, ‘‘sonsuza kadar birlikte yaşama’’ şansınızın yüzde 100 olduğunu söylüyor.
Kendi ChatGPT benzeri sistemini yaratan Desai, bu teknoloji hakkında Twitter’da yaptığı açıklamada ‘‘Bu yıl sonuna kadar mümkün olabilir’’ ifadelerine yer verdi. Vefat eden yakınlarımız gibi görünen avatarlar tasarlayabileceğiz. Pek çok bilim insanı ChatGPT'nin öncülük ettiği yapay zekâ alanındaki hızlı ilerlemelerin teknoloji için yeni bir altın çağ başlatacağına inanıyor. Ancak dünyanın en büyük beyinleri bu teknoloji konusunda ikiye bölünmüş durumda: Elon Musk ve binden fazla teknoloji lideri yapay zekânın insanlığı yok edebileceği uyarısında bulunarak çalışmaların durdurulmasını istiyor.
Diğer tarafta ise Bill Gates gibi yapay zekânın hayatımızı iyileştireceğine inanan uzmanlar var. Görünen o ki diğer uzmanlar da yapay zekâ teknolojisinin sonsuza kadar yaşamamıza yardımcı olacağı fikrinde. Bu tartışmada Desai de, Gates'in tarafında yer alıyor ve ölmüş sevdiklerimizi bilgisayarda yaşayan avatarlar olarak yeniden yaratabileceğimize inanıyor.
Süreç ölen kişiye ait videoların, ses kayıtlarının, belgelerin ve fotoğrafların dijitalleştirilmesini ve ardından kişi hakkında öğrenebileceği her şeyi öğrenen bir yapay zekâ sistemini beslemek için kullanılmasını içerecek. Sonrasında kullanıcılar tıpkı yaşayan akrabaları gibi görünen ve davranan bir avatar tasarlayabilecek.
“Konuştuğumuz kişinin yapay zekâ olduğunu anlamayabiliriz”
ChatGPT'nin yükselişi, sanal insanlar üzerinde çalışan bir şirketi de geliştirdi. Live Forever adlı proje, taklit etmekle görevlendirildiği kişiyle aynı konuşma ve tavırlara sahip bir VR robotu yaratıyor.
Live Forever'ın kurucusu Artur Sychov Motherboard'a verdiği demeçte, bu teknolojinin beş yıl içinde çıkacağını tahmin ettiğini, ancak yapay zekâdaki son gelişmeler nedeniyle bunun sadece kısa bir süre popüler olacağını ifade ediyor.
Sychov, ‘‘Bu verileri alıp yapay zekâya uygulayabilir ve sizi evinizde ya da NFT dünyanızda bir avatar olarak yeniden yaratabiliriz; böylece insanlar ölümünüzden sonra bile gelip sizinle konuşabilir’’ diyor. ‘‘Biriyle tanışacaksınız ve konuşurken belki de ilk 10 dakika boyunca onun aslında yapay zekâ olduğunu anlamayacaksınız. Amacımız bu.’’
Sanal gerçeklik bir anne ve hayatını kaybeden kızını buluşturdu
Başka bir yapay zekâ şirketi olan DeepBrain AI, sürükleyici bir deneyimle insanların vefat etmiş yakınlarıyla yeniden bir araya gelmesini sağlıyor. Rememory adı verilen hizmette, kişi hayatını kaybetmeden önce elde edilen fotoğrafları, videoları ve yedi saatlik bir röportajı kullanılıyor. Derin öğrenme teknolojileri ile donatılan yapay zekâ destekli sanal kişi de 400 inçlik bir ekranda gösterilen bireyin görünümünü ve sesini kopyalıyor.
2020'de bir Kore televizyon programı, bir anne ile 2016 yılında ölen kızını yeniden bir araya getirmek için sanal gerçeklik kullandı. Meeting You adlı program, bir ailenin yedi yaşındaki kızları Nayeon'u kaybetme hikayesini anlatıyordu.
Sanal gerçeklik ile ‘‘hayata döndürülen’’ kız ve annesi birbirine dokunabiliyor, beraber oynayabiliyor ve sohbet edebiliyordu; küçük kız annesine artık acı çekmediğine dair güvence veriyordu. Nayeon'un annesi Jang Ji-sung, Vive sanal gerçeklik (VR) başlığını taktı ve kendini, kızının parlak mor bir elbise içinde gülümseyerek durduğu bir bahçede buldu. Kızının dijital kopyasını okşarken annenin ‘‘Ah güzelim, seni çok özledim’’ dediği duyuluyordu.
Kurzweil babasıyla konuşabilmek için dijital ölümden sonra yaşam üzerine çalışıyor
Eski Google Mühendisi Ray Kurzweil de insanlar için dijital bir ölümden sonra yaşam üzerinde çalışıyor, özellikle de babasını diriltmek için. 75 yaşındaki Kurzweil, babasının o 22 yaşındayken vefat ettiğini ve bir gün bilgisayar yardımıyla onunla konuşmayı umduğunu söylüyor. 2012 yılında BBC'ye verdiği demeçte ‘‘Bu yeniden yaratım sayesinde babamla konuşabileceğim’’ diyor. ‘‘Nihayetinde o kadar gerçekçi olacak ki aynı babamla konuşmak gibi olacak.’’
Babasına ait belgeleri, kayıtları, filmleri ve fotoğrafları içeren yüzlerce kutusu olduğunu ve bunları dijitalleştirdiğini açıklayan Kurzweil, ‘‘Babam hakkında sahip olduğumuz tüm bu bilgi ve belgeler göz önüne alındığında, bir yapay zekânın babama benzeyecek bir avatar yaratması gayet olası’’ diyor. Bilim adamı, dijital babasının Turing testine (bir makinenin, bir insanınkine eşdeğer ya da ondan ayırt edilemeyen akıllı davranışlar sergileme yeteneğini ölçen bir test) tabi tutulacağını da ekliyor. Kurzweil, ‘‘Eğer bir varlık Turing testini geçerse, kesinlikle bilinçlidir’’ diye belirtiyor.
Yaşlanmayı tersine çeviren nanobot’larla sekiz yıl içinde ölümsüzlüğe ulaşabiliriz
Ölülerin anılarını yapay zekâya yüklemenin yanı sıra, Kurzweil insanların sadece sekiz yıl içinde ölümsüzlüğe ulaşacağını da öngörüyor. Kısa bir süre önce YouTube kanalı Adagio'ya konuşan Kurzweil; genetik, nanoteknoloji ve robotik alanlarındaki gelişmeleri tartıştı ve bunların yaşı tersine çeviren nanobot’lara yol açacağına inandığını söyledi. Bu minik robotlar, vücut yaşlandıkça bozulan hasarlı hücre ve dokuları onaracak ve bizi kanser gibi hastalıklara karşı dirençli hâle getirecek.
Kurzweil 2012 yılında Google tarafından makine öğrenimi ve dil işlemeyi içeren yeni projeler üzerinde çalışmak üzere işe alındı, ancak teknolojik gelişmelerle ilgili tahminleri çok daha eskiye dayanıyor. 1990 yılında Kurzweil, dünyanın en iyi satranç oyuncusunun 2000 yılına kadar bir bilgisayara yenileceğini öngördü ve 1997 yılında Deep Blue'nun Gary Kasparov'u yenmesiyle bu gerçekleşti.
Bilim insanı 1999 yılında şaşırtıcı bir tahminde daha bulundu: 2023 yılına kadar bin dolarlık bir dizüstü bilgisayarın bir insan beyninin hesaplama gücüne ve depolama kapasitesine sahip olacağını söyledi. Kurzweil makinelerin zaten bizi daha zeki hâle getirdiğini düşünüyor ancak onları neokorteksimize bağlamanın daha akıllıca düşünmemize yardımcı olacağını savunuyor. Bazılarının korkularının aksine, Kurzweil beynimize bilgisayar yerleştirmenin bizi geliştireceğine inanıyor
‘‘Daha fazla neokortekse sahip olacağız; bu bizi daha komik, daha seksi ve müzikte daha başarılı kılacak.’’
‘‘İnsanlarda değer verdiğimiz her yetenek ve beceriyi çok daha büyük ölçüde sergileyebileceğiz.’’
Kurzweil, makinelerin insanlığı ele geçirdiği bir gelecek vizyonundan ziyade, bizi daha iyi hâle getirecek bir insan-makine sentezi yaratacağımıza inanıyor. Nanomakinelerin insan vücuduna yerleştirilmesi kavramı onlarca yıldır bilim kurguda yer alıyor.
Kaynak: Mashable Türkiye