Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akış, bir televizyon programında soruları yanıtladı. Mustafa Akış'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Genelde anayasalar hazırlandıkları yılın adını alır. AK Parti bugün itibarıyla "bir anayasa çalışması var" demekten ziyade bizim 20 yıldır getirdiğimiz bir anayasal birikim var. Söylenenler, çalışmalar, anayasa taslakları var. Taslak konusunda Türkiye’de bir problem yok. Mesele bir masanın etrafına gelip bunu icraata dökmek.
Cumhurbaşkanımız hala "Yeni anayasa yamak için var gücümüzle çalışacağız, asla vazgeçmeyeceğiz" diyor.
HERKES KENDİ DEMOKRASİSİNE BAKMALI
Biz Türkiye olarak ne zaman bu milletler liginde yukarı çıkmaya başladıksa batılılar bize demokrasi üzerinden eleştiri, ders vermeye kalktılar. Bu böyle değil. Herkesin kendi demokratik sonuçlarına bakması lazım. Türkiye bu konuda eksik değil.
82 ANAYASASININ 3’TE 2’Sİ YOK OLDU
Yamalı bohça bir açmak lazım. 1982 Anayasası 172 madde. Bunu 1987’de başlamışız 30 yılda 19 kez değiştirmişiz. 58 maddesine dokunmamışız. 96 maddesini 184 defa değiştirmişiz. 41 yaşındaki bir anayasada 3’te 1’i ayakta kalmış paradigmadan bahsediyoruz. Bu bizi ister istemez yeni bir anayasaya itiyor.
Soruyoruz ve herkes bu anayasa için kötü diyor. Mesela anayasamızda ‘serseri’ diye bir kavram var. Bunun sadece dilini değiştirmek bile yeterli.
Bizde temel hak ve özgürlükler bu anayasa değişiklikleri içerisinde en az girdi-çıkıldı yapılan yerler. Bizde dinle vicdan hürriyeti vardır ama, çevre hakkı vardır. Ama yasa diyoruz ya; din ve özgürlüklerin arkasına ciddi kısıtlamalar getirmişiz. Bizde devlet teşkilatı temel hak ve özgürlüklerden önce düzenlenmiştir. Asıl önce düzenlenmesi gereken temel hak ve özgürlüklerdir.
En kıymetli konulardan biri de şu; Cumhurbaşkanımız 20 yıldır iktidar, millet seçiyor. Son seçimi de kazanmıştır. Cumhurbaşkanımız için de niye böyle devam edersiniz ki. Batılının uyguladığı bir sistem var: dinleme. Bu oturulup tartışılabilir sistem açısından.
HALKIN VEKİLİ GERİ ÇAĞIRMA UYGULAMASI
Yaptığımız çalışmalarda da dile getirildi, 35 ülkede bir uygulama var. Buna geri çağırma deniyor. Seçtiğiniz vekili halk imza ile vekillikten geri alabiliyor.
Vekilin seçildiği ilde halk belli sayıda imza toplayınca vekilliğinin sona ermesi bu. Halk vetosu diye bir kurum var. Usulüne uygun çıkan kararları halk veto edebilir. Türkiye sivil toplum bakımında güçlü bir ülke. Seçimlere katılım oranımız yüksek. Kötüye kullanılmaz bu uygulama.
Bunu bir masaya gelip tartışalım diyoruz. Konuşulması gereken her şey konuşuldu. Bizim anayasamızdaki kanunlar yukarıdan aşağı yapılmıştır. Bizim milletçe yaptığımız bir anayasa olmadı. Biz hep sıradan kanun olarak bakıyoruz. Diğer milletler anayasalarını alıp kütüphanelerinde en üst rafa koyuyor.
İLK 4 MADDENİN DEĞİŞİMİ
Bu bir masa ve herkes görüşünü ifade edecek. Biz ve MHP, egemenlik, cumhuriyet gibi unsurlardan vazgeçmeyiz
Yeni anayasa, aktüel tartışma ne olursa olsun orada varlığını koruyor. İhtiyaç. Hiçbir zaman rafa kalkmıyor. Kılıçdaroğlu bir özür bekliyor ise kendisi Türk milletinden özür dilemeli. Yapıcı muhalefet tarzı ortaya koyamadım diyerek bunun özrünü dilemeli. Yeni anayasa gibi büyük tartışmayı çok aşağıda bir alana sıkıştırmak demek bu.
"YEREL SEÇİM SONRASINA BIRAKALIM" İFADELERİ
Bu yeni anayasa tartışması AK Parti iktidarda değilken de yapılmış. AK Parti dile getirmese de millet de bunu dile getiriyor. Bunun günü yok. Yerel seçim öncesi tartışmaya, görüşmeye başlanılması Meclis tarafından belirlenecektir..
Türk milletinin ortak değerlerini yansıtan özlü bir başlangıç yazılmalı. Bunu sayın cumhurbaşkanımıza bu çalışmaları takdim ettik.
50+1 SİYASİ İSTİKRAR İÇİN GEREKLİ
Hükümet sistemi de tartışmalarda çokça konuşuldu. 50+1'de genel bir kabul var. Bunun siyasi istikrarımız için gerekli bir konu olduğunu düşünüyorum.