Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde “26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni”nde konuştu.
"AKINCI BÖLGEYE GİTTİ"
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Değerli hakim ve savcılarımız, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hoş geldiniz. İran'dan üzücü haber aldık. Sayın Reisi ve beraberindekilerin helikopter kazasında vefa ettiklerini öğrendik. Reisi'ye ve diğer yetkililere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şahsım ve milletim adına İran halkına baş sağlığı diliyorum. Tüm imkanlarımızla arama kurtarma çalışmalarına katkı vermeye hazır olduğumuzu belirttik. Akıncı ve helikopterimizi bölgeye sevk ettik. Kurtarma ekiplerimiz de bölgeye intikal etti.
YAKIN DİYALOG İÇİNDE OLMUŞTUK
Merhum Reisi'yi Ocak ayında misafir etmiştik. Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olduk. Bölge barışı için verdiği samimi çabalara bizzat şahitlik ettik. Şahsım, milletim adına İran halkına başsağlığı diliyorum. Kendilerini şükran ve minnetle yad ediyorum. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi dost ve kardeş İran halkının yanında olacağız. Bir kez daha en derin taziyelerimi iletiyorum
1041 ADAYIMIZA BAŞARILAR DİLİYORUM
Bugün farklı dönem adli ve idari yargı adaylarımızın bir kısmının kurasını çekeceğiz. 1041 adayımıza şimdiden başarılar diliyorum. Bu genç kardeşlerimizin gittikleri yerlerde inşallah adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum.
VESAYET ARAÇLARINI TEK TEK ORTADAN KALDIRDIK
İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırarak mahkemelerimin yükünü azalttık. Adalet teşkilatımızın personel sayısı 61 bin iken bugün bu rakam 204 bini buldu. Merdiven altı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirmek için istinaf mahkemelerini kurduk. Adalet kurumlarının modern ve fonksiyonel olmasına hassasiyet gösterdik. Hukuk sistemine sirayet etmiş vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık.
ENSELERİNDE OLACAĞIZ
Tarihi reformlara imza attık. Güven veren adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Mağdur ve masum ile zalim ve mücrimi olması gereken yerlere koymanın adı adalettir. Adalet millet olarak huzurumuzun güvencesidir. Hak yerini buldu anlayışı ne kadar güçlenirse toplum da kendini o derece güvende hisseder. Milli iradeyi güçlendirme mücadelemizde ülkemizdeki darbe geleneğiyle de hesaplaştık. 12 ve 28 Şubat'ta darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından cezasız kalmadı. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız.
DEVLETİ HEDEF ALAN İSYAN GİRİŞİMİ
Burada bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. 6-8 Ekim hadisesi de asla bir protesto gösterisi değildir. 37 insanımızın şehit edildiği bir terör kalkışmasıdır. Bölücü örgüt unsurları devletimizi hedef alan isyan girişiminde bulundu. 37 insanımız şehir eşkiyaları tarafından katledildi. Sokaklar, dükkanlar, okullar ateşe verilmiştir. 6-8 Ekim olaylarını kışkırtanlar bellidir. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorunda. Siyasi dava denilmesi hukuka ve demoktasiye hakarettir. Karar adaletin tecellisine olan inancı göstermiştir. Ortalığı kan gölüne çevirerek siyaset yapılamayacağını artık herkesin anlaması gerekiyor. İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan memnuniyet duyuyoruz.