Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Depremin ardından sabırla iline ilçesine mahallesine köyüne sokağına evine işine sahip çıkan vatandaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum. Depremin ardından aylar boyunca bölgede kalarak depremzede kardeşlerimize destek olan ve yardımları koordine eden kamu personeline de teşekkür ediyorum.
Afetin takip eden haftalarda ve aylarda dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonunu yaptık. Afetzedelerin yanında olduk, destek verdik. Taşınmadan kiraya, enkaz kaldırmadan geçici barınmaya her konuda 115 milyar liralık kaynakla 2 milyon kişiye ulaştık.
Tüm kayıpları telafi edecek güce sahibiz demiştik. Bu sözümüzü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. Yapımı tamamlanan 46 bin konut ve köy evinin kurasını çekerek anahtarlarını teslim etmiştik. Bugün de biraz önce başlattığımız kura ile 30 bin 723 vatandaşımızı daha evlerine kavuşturuyoruz.
Kahramanmaraş'ta 7 bin 858'i konu 445'i köy evi olmak üzere 8 bin 303, Hatay'da 3 bin 614, Adıyaman'da 5 bin 418, Gaziantep'te 4 bin 12, Diyarbakır'da 2 bin 992 konut, Malatya'da bin 700 konut, Osmaniye'de bin 596 konut, Şanlıurfa'da bin 132 konut, Elazığ'da 838 konut, Adana'da 727 konut, Kilis'te 391 konut, toplamda 30 bin 723 ailemize yeni yuvalarının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
1.5 ayda 76 bin konut sayısını aşmış bulunuyoruz. 2 ayda 80 bin konutu teslim etme sözünü yerine getirmeye çok az kaldı. Yıl sonuna kadar 200 bine tamamlayacağız. 390 bin konut, 11 bin 500 ahır, 442 bin hak sahibinin hiçbirini mağdur etmeden yuva ve iş yerlerine kavuşturmaktır. Depremin maliyeti 104 milyar doları buluyor. Bu yılın bütçesinde 1 trilyon liranın üzerinde kaynak ayırdık. Geçtiğimiz yıl da bütçeden aynı meblağda harcama yapmıştık. Bunlar sadece bütçeden yaptığımız harcamaları ifade ediyor.
Sivil toplum kuruluşları, şirketlerin, vatandaşların, belediyelerin katkıları bunun dışındadır. Ülkemizin ve şehirlerimizin üzerindeki deprem yükünü tümüyle kaldırmayı hedefliyoruz. Avrupa'daki pek çok ülkenin nüfusundan ve konut sayısından daha yüksek inşa faaliyetini ifade ediyor. Millet ve devlet olarak canımızdan bir parça olarak gördüğümüz deprem bölgesinin ve depremzedelerimizin yaralarının bir an önce sarılması için gece gündüz çalıştık. Caddeleriyle meydanlarıyla üretim ve istihdam altyapısıyla yeni baştan tasarlıyoruz. Ülkemizin tamamıyla birlikte deprem bölgemizi de Türkiye Yüzyılı'na hazırlıyoruz.
'SEÇİM SONRASI İÇİN FELAKET SENARYOSU ÇALIŞANLAR VAR'
Ülkede ve dünyada ne yaşanırsa yaşansın, hiçbir gündemin bizi deprem bölgesiyle ilgili programımızdan uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Depremin hemen ardından Mayıs ayında Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini belirlediğiniz önemli seçim yaşadık. Yeni bir seçimin arefesindeyiz. Bölgemizde yaşanan insani kriz ve çatışmalar genişliyor. Gazze'deki katliamın insani ve vicdani sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Ekonomi programımızı zor şartlarda uygulamayı sürdürüyoruz. Seçim sonrası için felaket senaryosu çalışanlar var. Onları da yakından takip ediyoruz. Bunların hiçbiri deprem bölgemizi ayağa kaldırmanın önüne geçemiyor. İnşallah bu badireyi de geride bırakacağız.