1990 yılında tarihçi Prof. Halil İnalcık tarafından keşfedilen Aydos Kalesi kalıntıları üzerinde 2010 yılında kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatıldı. Tamamen kalenin taşlarının kullanıldığı bu çalışmada artık sona gelindi. Aydos Kalesi, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı programla İstanbullulara kapılarını açıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Maziden atiye kurduğu güçlü köprü ile büyüyen Sultanbeyli'ye bu güzel eserleri kazandıran belediye başkanımız ve ekibini tebrik ediyorum. İstanbul asla ihmale gelmeyecek bir şehirdir. İstanbul gayret ister, kendisine tutku ile bağlanılmasını ister. Bu şehre aşkla hizmet edildiğinde aşılamayacak bir engel yoktur.
Kendi halinde devam etse, ulaşımı ile, çöpü ile, kanalizasyonu ile, doğal gazı, elektriği ile ayakta duracak hali kalmazdı. Biz İstanbul'u yeniden ayağa kaldırdık. Biz gelmeden İstanbul'da ne vardı? Çöp, çukur, çamur. CHP bu demek. Bay bay Kemal'e 14 Mayıs'ta ders vermeye hazır mısınız? Yandaşlarına ders vermeye hazır mısınız? Eyvallah! Durmak yok yola devam. Şimdi, boğazın her iki yakasında yaptığımız devasa yatırımları, Marmaray, Avrasya Tüneli ile biz bu ülkede tarih yazdık tarih. Fatih karadan kadırgaları yürüttü. Biz de torunları, Marmara'nın altından raylı sistemi yürüttük. Bay bay Kemal var mı böyle bir eseriniz? Büyükşehirler var elinizde, ne yaptınız? Şunu yaptık deyin! İstanbul'a suyu, 110 km'den biz getirmedik mi? Kardeşlerim, bu bölgeler susuz değil miydi? Ta Sakarya'dan biz su getirmedik mi? Biz laf üretmedik, iş ürettik iş. İşte Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Düşünün, nerelerden nerelere geldik.
Tarihi ve insani güzellikleri ortaya çıkarmak kolay kolay olmuyor. Bu çalışmaları, yaptıklarımızı engellemek, tersine çevirmek için fırsat kaçırmayan bir güruha karşı yürütüyorsanız işiniz daha zor. Kendi köhne düzenlerini sürdürmek için vesayetten, darbeye, terör örgütlerine göz kırpanlar yine kol kola girdiler. Batı ne diyecekmiş? Aferin diyecekmiş. Yazıklar olsun. Bunlar Avrupa'nın Aferin demesine, biz ise milletimizin aferin demesine ihtiyaç duyarız. Bunlar eyvallah ederler.
Biz sadece milletimizden destek bekleriz. Yarın Aydın'dayım. Menderes'in ordayım. Menderes'in 'Yeter söz milletindir' meydan okumasını hala hazmedemediklerini görüyoruz. Bunlara karşı her seçim, kazandığımız her başarı yeni bir meydan okumaydı. Küresel güçleri arkasına alarak tek parti faşizmini hortlatmaya çalışanlara karşı yeni bir meydan okumaya hazırlanıyoruz. Yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir diyerek huzurunuza geliyoruz. Türkiye Yüzyılı için desteğinize talibiz.
Gençlere, gelin size emanet edeceğimiz Türkiye Yüzyılı'nı birlikte kuralım, kodlarını birlikte yazalım diyoruz. 14 Mayıs'ta artık adını Bay Bay Kemal'e çevireceğiz. Bundan şüphe duymuyorum.
"ZAVALLI BUNLAR, YANIMIZDA ADAM GİBİ YÜRÜDÜLER"
Sultanbeyli'den bugüne kadar hep olduğu gibi 14 Mayıs'ta da bu kutlu mücadelede yanımızda olmasını istiyoruz. Doğruya doğru demeye davet ediyorum. Buradan her vatandaşımız ülkemizin kazanımlarına sahip çıkmaya, Türkiye Yüzyılı'na katılmaya davet ediyorum. Bizim mücadelemiz, istiklalin, istikbalin, istikrarın ve huzurun mücadelesidir. Utanmadan şunu söylüyorlar, adalet yok. Suistimaller var falan. Ey Bay Bay Kemal, bu ülkeyi muassır medeniyetler seviyesinin üzerine siz mi çıkardınız? 26 havalimanından 57 havalimanına çıkaran kim? Bütün bu köprüleri yapan kim? Marmaray'ı yapan, Avrasya Tüneli'ni yapan, şehir hastanelerini yapan kim? 6100 KM'den, 30 bin KM'ye bu yolları yapan kim? Bay Bay Kemal sen mi yaptın? Yanındakiler mi yaptı? Ben bunları sayıyorum, o masanın etrafındakiler neyi sayacaklar. Bunlar musluk açarlar musluk. Başka yaptıkları bir şey yok. Bunları yapan biziz. Er meydanında mücadele eden biziz. Eksiklerimiz olabilir, bundan sonrası farklı olacak. Her şeyi tartışmayı varız. Sen git George'den aferin almaya devam et. Zavallı bunlar ya. Bizim yanımızda adam gibi yürüdüler. Ama bizden sonra kayboldular. Rotasını ABD'den aldığı işarete göre çizenlerin bir gayreti olamaz.
"SEN KİMSİN, NEYİ YIKIYORSUN"
Ben Davos'a gideceğim. Ne yapacaksın orada? Davos'ta yanımda. IMF'nin başındaki zatla konuşuyoruz. Adamlarını gönderir taksitlerini alırsın ama Türkiye'ye talimat veremezsin. 23.5 milyar dolar borcumuz vardı. 2013'te sıfırladık. Bir daha da IMF'yi kapıya sokmadık. CHP otel lobilerinde IMF ile görüşmeye devam etti. O zaman Merkez Bankası'nın rezervi 27.5 milyar dolardı, şimdi 128.5 milyar dolar. Ülkenin hayrına bir mücadelesi olmayanların, tuğla üzerine tuğla koymayanların karşısına biz yine eserlerimiz ile çıkacağız. Türkiye'nin buna ihtiyacımız var. 14 Mayıs'a kadar durmak yok, yola devam. Kapı kapı dolaşacağız. Hayatın her alanında daha ileri gitmemize yardımcı olacak yatırımlara devam edeceğiz. Şunu yıkacağız, bunu yıkacağız. Sen kimsin ya, neyi yıkıyorsun ya? Bu milletin kuruşunu yedirmeyiz diyeceksin, nasıl yıkacaksın? Yapılanları yıkacak, tersine çevirecek bir yıkım ekibine değil, daha büyük hizmetler getirecek AK Parti ve Cumhur İttifakı'na ihtiyacımız var. Türkiye 14 Mayıs'ta tercihini buna göre yapacaktır.
Kaynak: Sabah