Türkgün Gündem Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Çocuklar huzurun kucağında uyumalı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Çocuklar huzurun kucağında uyumalı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “TRT 46. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği” programına konuk oldu. Yılmaz konuşmasında, "Çocukların hayatına kast edenlerin hesap vermesi için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz" ifadelerini yer verdi.

KAYNAK: İHA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız liderliğinde, çocukların hayatına kast edenlerin hesap vermesi için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen “TRT 46. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği” programına katıldı. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, sevgilerini ve 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlama dileklerini iletti. Yılmaz, dünyada başka örneği olmayan milli bayramı uluslararası düzeyde bir kardeşlik şölenine dönüştüren TRT’yi tebrik etti.

TRT, 1979 yılından bu yana 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği’ne ev sahipliği yaparak; kardeşlik iklimini dünyaya yayan önemli roller üstlendiğini ifade eden Yılmaz, “Bugüne kadar dünyanın 120 farklı ülkesinden 30 binin üzerinde çocuğu Türkiye’de misafir etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. Türkiye’de ağırladığımız çocuklar, buradan unutulmaz anılarla ülkelerine döndüler, tüm dünyaya barış ve dostluk mesajları götürdüler. Bugün ise 29 farklı ülkeden 500’e yakın evladımızı, ‘Dünya Çocukları Barış İçin El Ele Verdi’ temasıyla Türkiye’de misafir ediyor, kucaklıyoruz. Son iki yıldır Başakşehir Millet Bahçesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’nin coşkusunu, bu sene dünya çocuklarıyla birlikte Ankara’da yaşıyoruz. Çocuğun olduğu yerde neşe var. 29 farklı ülkeden Türkiye’ye getirdiğiniz bu heyecan, neşe ve güzellikler için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu yıl aramızda onur konuğu olarak Filistin’in cesur çocukları var. Tüm çocuklarımızla birlikte, bugün aramızda olan Filistinli evlatlarımıza da hoş geldiniz diyor, her birinin gözlerinden öpüyorum” diye konuştu.

Dünyada savaşlar, çatışmalar, düşmanlıklar, acılar, korkular hep büyükler tarafından çıkartıldığını belirten Yılmaz, “Ama bugüne kadar krizlerin kurbanı ise çoğunlukla çocuklar oldu. Büyüklerin hatalarının bedelini maalesef masum çocuklar ödedi, ödüyor. Bu acı gerçeğe son 200 gündür Filistin’de bir kez daha şahitlik ediyoruz. İşgal altındaki Filistin topraklarında, 7 Ekim’den beri son asrın en acımasız katliamlarından biri yaşanıyor. Ne yazık ki, dünyamızın barış ve huzurunu korumakla görevli kurumlar, 14 binden fazla Filistinli çocuğun hayatını kurtarmayı başaramadı. Gazze’de 200 gündür yaşananlar, açık söylüyorum, insanlık tarihine birer kara leke olarak kazınmıştır. Sizlerin böyle bir vahşete şahit olmanızı asla istemezdik. Altını çizerek ifade etmek isterim ki; savaşları bitirmek için verdiğimiz mücadelenin en önemli motivasyon kaynağı siz çocuklarımızdır. Çocukların kulakları bomba sesleriyle değil, işte bugün burada olduğu gibi, akranlarının neşeli sesleri ile çınlamalıdır” şeklinde konuştu.
Çocukların yüreklerinin tedirginlikle değil sevgiyle, coşkuyla, umutla çarpması gerektiğini belirten Yılmaz, “Çocuklar korkunun pençesinde değil, huzurun kucağında uyumalıdır. Şunu hiçbir zaman unutmayın sevgili çocuklar adalet, er ya da geç mutlaka tecelli eder. Zalimler, zorbalar ve katiller günün sonunda kaybetmeye mahkûmdur” ifadelerine yer verdi.

Çocuklardan Gazze başta olmak üzere bütün o yetim ve öksüz çocuklar için, akşam yatağa girdiklerinde dua etmenizi istediğini söyleyerek Yılmaz, “Sizlerden Gazzeli, Filistinli, Yemenli, Sudanlı, Somalili ve kalbi yaralı diğer tüm kardeşlerinizi dualarınızda unutmamanızı özellikle rica ediyorum. İsrail yönetiminin ve savaş lobilerinin baskılarına rağmen Gazze’deki katliamlara tepkisiz kalmayan herkese buradan teşekkür ediyorum. Biz de Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız liderliğinde, çocukların hayatına kast edenlerin hesap vermesi için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Bunun yanında tüm dünyada barışın ve huzurun hakim olması için var gücümüzle çalışmaktan geri durmayacağız.

Siz çocukların şu an burada sergilediği birlik ve beraberliğin, Türkiye’den tüm dünyaya verdiğiniz mesajların çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Şu muhteşem kardeşlik tablonuz, inşallah Balkanlar’dan Orta Asya’ya; Afrika’dan Avrupa’ya dünyanın her köşesindeki çocuklara umut ve ilham kaynağı olacaktır. Yeryüzündeki tüm çocuklarının barış, huzur ve güvenlik içinde yaşayacağı, oynayacağı, anne ve babasından ayrı kalmayacağı aydınlık bir dünya için mücadelemizi devam ettireceğimizi bilmenizi istiyorum. Rabim sizleri her türlü sıkıntıdan korusun diyorum” açıklamalarında bulundu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Bilim Teknoloji Yapay zeka trafik kaynaklı hava kirliliğini hesaplayacak

Yapay zeka trafik kaynaklı hava kirliliğini hesaplayacak

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu, yapay zeka destekli metot sayesinde taşıtlardan kaynaklanan emisyonları trafik kamerası görüntüleriyle hesaplayabildiklerini söyledi.

KAYNAK: AA

Kuzu ve ekibinin İTÜ'de yürüttüğü TÜBİTAK destekli proje, yapay zeka ve hesaplamalı akışkanlar dinamiğini bir araya getirerek, taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğini anlık olarak tahmin edebilmeyi amaçlıyor. Geliştirilen metot, trafik kameraları aracılığıyla araç yoğunluğunu türleriyle birlikte tespit ederek bu verilerle yüksek çözünürlüklü hava kalitesi haritaları oluşturuyor ve şehirlerdeki hava kirliliği seviyeleri hakkında daha doğru öngörülerde bulunulmasını sağlıyor.

Kuzu, şehirlerde trafik, endüstri ve evsel ısınmayı üç büyük kirletici kaynağı olarak saydıklarını ve trafiğin hava kalitesini önemli oranda etkilediğini belirtti.

Kuzu, büyük şehirlerin hepsinde yanma kaynaklı emisyonlar olan karbonmonoksit, partikül madde ve azot oksitler gözlemlendiğine ve kirletici unsurların izlenmesi sırasında çeşitli zorluklarla karşılaşıldığına değindi.

Modelleme ve tahmin çalışmaları için veriye kolay erişimin önemli olduğunu, mevcut verilerin çoğunlukla genel veya ortalama değerlere dayandığını ve her bölgeye özgü detaylı verilere ulaşmanın mümkün olmadığını anlatan Kuzu, "Biz yapay zekayı ve alt sınıf olarak derin öğrenmeyi kullanarak taşıtlardan kaynaklanan emisyonların hava kirliliğine katkısını daha gerçekçi hesaplamak istedik. Gözlemlenen verilerle çok yakın değerlerde tahminde bulunabiliyoruz yani çok net bir şekilde ortam havası konsantrasyonunu tahmin edebiliyoruz." diye konuştu.

Sistem nasıl işliyor?

Metodun sistemsel işleyişinin üç temel aşamadan oluştuğunu aktaran Kuzu, şöyle devam etti:

"İlk olarak, trafik kameralarından elde edilen görüntüler derin öğrenme algoritmalarıyla analiz edilerek araçlar sınıflandırılıyor ve hızları belirleniyor, her aracın türü tespit ediliyor. İkinci aşamada, tespit edilen araç türlerine özgü emisyon faktörleri kullanılarak her araç grubunun oluşturduğu tahmini emisyon miktarı hesaplanıyor. Son aşamada ise hesaplanan bu emisyonların ortam havasına katkısı, hesaplamalı akışkanlar dinamiği modelleriyle meteorolojik veriler de dikkate alınarak hesaplanıyor. Böylece belirli bir noktadaki kirletici konsantrasyonu yüksek doğrulukla tahmin edilebiliyor. Bu yöntem sayesinde sabit ölçüm istasyonlarına ihtiyaç duymadan, sadece kamera görüntüsüyle hava kalitesi tahmini yapılabiliyor."

Herhangi bir yerde, ana cadde ya da ara sokakta emisyon tahmini yapmak istenildiğinde geliştirdikleri metodu kullanarak hesaplama yapabildiklerini bildiren Kuzu, bu sayede çeşitli sebeplerle ihtiyaç duyulan trafik kaynaklı konsantrasyon verilerini elde etmenin mümkün olduğunu dile getirdi.

Sonuçların doğruluğu test edildi

Proje için İstanbul'daki trafik izleme kameralarını kullandıklarını ve farklı meteorolojik şartlarda bu modelin eğitildiğini vurgulayan Kuzu, İstanbul'u izleyen trafik kameralarına bu modeli uygulayabildiklerinden bahsetti.

Pilot çalışmada Beşiktaş Barbaros Bulvarı'nda bulunan trafik kameralarından faydalanıldığını belirten Kuzu, şunları kaydetti:

"Neticesinde araçları yüzde 95'ten daha yüksek oranda tahmin edebiliyoruz. Hesaplama metodolojisiyle emisyonlar ortaya çıkıyor ve video görüntüsü olan herhangi bir noktada konsantrasyonu hesaplayabiliyoruz. Model, çalışma bölgesinde, Yıldız Teknik Üniversitesinin Beşiktaş Kampüsü sınırlarında mevcut olan hava kalitesi ölçüm istasyonu için çalıştırıldı ve sonuçların doğruluğu test edildi."

Geliştirdikleri yazılımda asıl önemli noktanın anlık araç sayısını ve türünü tespit etmek olduğunu, bu amaçla görüntü işlemenin yeterli olduğu bilgisini veren Kuzu, sözlerini şöyle tamamladı:

"En başta zaten şehirlerimizde asıl emisyon kaynağının trafik olduğunu biliyoruz. Global olarak şehirlerde konsantrasyonun limitinin aşıldığı iki ana kirletici var. Bunlar partikül madde ve azot oksittir. Dolayısıyla bizim trafikten çıkan bu emisyonları çok iyi bir şekilde tanımlamamız lazım. Bunu tanımladıktan, hesaplarını yaptıktan sonra nasıl iyileştirme yapılabileceği ya da önleme faaliyetleri yapılacağı belirlenebilir. Bunun çok fazla kullanım alanı var, elinizde görüntü olduktan sonra istediğiniz amaca yönelik işlenebiliyor."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *