23 Kasım 2024
weather
16°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası 29 Ekim'de açılıyor

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası 29 Ekim'de açılıyor

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, yeni binasında ilk konuklarını 29 ve 30 Ekim'de vereceği konserlerde ağırlayacak.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası 29 Ekim'de açılıyor

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Şefi Cemi'i Can Deliorman, yeni sezonun konserlerine ve orkestranın yeni binasına ilişkin açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının 25 seneyi aşkın özlemin sonunda uluslararası anlamda değeri olan bir yapıya kavuşacağını dile getiren Deliorman, "Hepimiz çok heyecanlıyız. Sanatçılarından tutun, çalışan her bir işçisine kadar nihayet böyle bir binanın sadece Ankara'ya değil, Türkiye'ye ait olacak olması hepimiz için çok çok önemli" dedi.

Konser salonunun dünyanın büyük metropollerinin bilinen konser salonlarıyla da iş birliği yapabilecek kapasitede olduğuna dikkat çeken Deliorman, Türkiye'nin tanıtımında, sanatçıların ve uluslararası grupların yeni sanat kompleksinde ağırlanmasının önemli yer tutacağına işaret etti.

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]
 

"2023 koltuk kapasiteli, özel bir ana salonu var"

Yeni CSO kampüsünün "kültür sanat adası" olarak düşünülmesi gerektiğini, konser salonundan ziyade dış mekanları ve iç kısımdaki yaşam alanlarıyla insanların vakit geçirmek isteyecekleri özel bir yer olacağını anlatan Deliorman, şu bilgileri verdi:

"Kültür sanat adası içersinde, CSO'nun 2023 koltuk kapasiteli, çok büyük, özel bir ana salonu var. Aynı binanın içinde 500 koltuk kapasiteli Mavi Salon'umuz var. Bu salonda resitaller, oda müziği etkinlikleri yer alacak. Şu anda taşınmakta olduğumuz binaya 'Tarihi CSO Binası' adını verdik. Tarihi CSO Binası'nda da yine geleneksel topluluklar, korolar sürekli etkinlik yapıyor olacak. Üç temel salon içerisinde burası sürekli müzik üreten bir merkez haline gelecek. Bina Anıtkabir, Ankara Kalesi aksında yer alıyor. Hemen yanımızda CerModern var. Dış mekanları da çok iyi ve verimli şekilde değerlendirmeyi planlıyoruz."

Dünyaca ünlü solistler sahnede olacak

Deliorman, 29 Ekim ve 30 Ekim'de iki gala konseriyle sezonun açılışını yapacaklarını, konser salonunun oturması ve akustik denemelerinin zaman alacağını dile getirerek, "Açılış etkinliklerine 'Gala Konserleri' dedik ki, ondan sonra orkestra ile beraber akustik optimizasyonlarını yapıyor olacağız. Bu uzun bir süreç olacak" sözlerini kullandı.

Açılış programı için uluslararası solistlerle iş birliği yaptıklarını, bu özel sanatçıların isimlerini ilerleyen tarihte kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Deliorman, programda CSO'nun seçkin repertuvarından Ferit Tüzün'den Ulvi Cemal Erkin'e Türk bestecilerinin özel eserlerini seslendireceklerini, yeni bir sipariş eserin dünya prömiyerinin açılışla sanatseverlere sunulacağını dile getirdi.

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]
 

"Kapasitesi tarihi salonun 2 katından fazla"

Yeni salonun eskisine göre çok önemli özelliklere sahip olduğunu vurgulayan Deliorman, şunları söyledi:

"Binanın akustik raporları konunun uzmanları tarafından incelendiğinde ders niteliğinde olarak gösteriliyor. Salon 'üzüm bağı' dediğimiz bir oturuş düzenine sahip. Seyirciler, orkestranın etrafında balkonlarda toplanmış. Avrupa'nın büyük ve önemli konser salonunda gördüğümüz örneklerdeki gibi. Tarihi CSO ile yeni CSO arasında dağlar kadar fark var. Bir kere 2023 kişilik bir kapasiteden bahsediyoruz. Bu Tarihi CSO salonunun 2 katından fazla. Biletlerimiz dakikalar içinde tükeniyordu ve dinleyicilerimiz 'Neden bilet bulamıyoruz?' diyorlardı. Şimdi yeni salonumuzda çok daha büyük kitlelere, farklı profillere ulaşabiliyor olacağız."

25 ayrı bireysel çalışma odası

Yeni CSO binasının sanatçı çalışma odaları ve idari ofislerinin yer aldığı C Blok'u ile ilgili de bilgi veren Şef Deliorman, burada idari ofislerin yanı sıra grup, oda müziği çalışma odaları ile 25 ayrı bireysel çalışma odası olduğunu söyledi.

Konuk ve yabancı şefler için de çalışma odalarının bulunduğunu anlatan Deliorman, C Blok'ta sanatçıların yemek yiyecekleri kafeterya ile zaman geçirebilecekleri alanlar olduğunu dile getirdi.

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]
 

CSO Müzesi

Yıllardır sayısız konserde kullanılmış özel enstrümanların tarihi binadan yeni yapıya nakledildiğini, dünyaca ünlü piyanistlerin çaldığı piyanoların ise özel bir şekilde daha sonra taşınacağını aktaran Deliorman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni binanın içinde bir CSO Müzesi kuruyoruz. Çok güzel olacak. CSO tarihini dinleyiciye çok iyi bir şekilde anlatan müze olacak. İçeriği çok iyi bir şekilde planlandı müzenin. Bizim de yine elimizde olan tarihi ve hikayesi olan sazları bu müzede sergileyeceğiz."

"Dinleyicimizin çok sevdiği, çok iyi bildiği eserlerden bir seçki yaptık"

COVID-19 salgını şartlarının kültür sanat sezonunu olumsuz etkilediğini, buna rağmen yıllık programı hazırladıklarını, yeni binada yeni sezona başlayacaklarını belirten Deliorman, yeni sezonda uluslararası şefleri ve solistleri Ankara'da ağırlayacaklarını söyledi. Şef Cemi'i Can Deliorman, şöyle konuştu: 

"Dinleyicimizin çok sevdiği, çok iyi bildiği eserlerden bir seçki yaptık. Genç Türk bestecilerine ağırlık verdiğimiz bir sezon olacak. Haziranda da turnelerle, açık hava etkinlikleriyle umuyoruz ki zenginleşen bir konser sezonu seyirciyi bekliyor olacak. 29 Ekim Gala Konseri'nin içeriği çok özel. Bu enerjiyle yeni sezona başlıyoruz.

Büyük metropoller büyük sanat merkezleriyle anılır. Berlin Filarmoni, Sydney Opera Binası, daha pek çok örnek verebileceğimiz kültür sanat kompleksleri, kendi şehirleriyle özdeşleşir. Artık yeni CSO binası Ankara'yı hatırlatır bir ikonik yapı haline gelecek."

CSO için iyi bir kurumsal kimlik dizaynı ile yeni bir logo da tasarlandığını bildiren Deliorman, yenisinin eski logoya "saygı duruşu" formunu da taşıdığını, orkestranın yeni binasını ortaya koyan güncel bir çalışma olduğunu söyledi. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Görme engellileri edebiyatla buluşturan sistem: Gör-İşit

Görme engellileri edebiyatla buluşturan sistem: Gör-İşit