Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsünde yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı alınan tedbirlerle görülen duruşmada, sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski binbaşı Haydar Aktaş, tanık sıfatıyla dinlendi.
Olay tarihinde Muhafız Alayında görev yaptığını anlatan Aktaş, 15 Temmuz günü alayın nöbetçi amiri olduğunu ve her cuma günü dönemin alay komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya katıldığını bildirdi.
Toplantıda, 18 Temmuz 2016'da yapılması planlanan alayın kuruluş yıl dönümü programına ilişkin konuların konuşulduğunu söyleyen Aktaş, ayrıca bir tatbikat yapılacağından bahsedildiğini ifade etti.
Toplantı öncesinde tatbikattan haberdar olmadığını ileri süren Aktaş, tatbikat için başka birliklerden de gelenlerin olacağının söylendiğini ancak tatbikatın ne zaman ve hangi şartlarda yapılacağı konusunda bilgi sahibi olmadığını aktardı.
15 Temmuz'un akşam saatlerinde eski kurmay albay Barış'ın kendisini arayarak tatbikatın başladığını söylediğini, sonra da kışlaya sözde "sıkıyönetim emirleri"nin geldiğini aktaran Aktaş, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Akşam saatlerine geldiğimizde saat 09.00'dan sonra alay komutanı Muhsin Kutsi Barış beni arayarak tatbikatın başladığını bildirdi. Tatbikat emriyle beraber tatbikata katılacak olan birliklerin komutanlarını bilgilendirdim. Nöbetçi amiri odasındayken 09.30'dan sonra muhabere merkezinden bir er bana Genelkurmay'dan mesaj geldiğini söyledi. Baktım mesajdaki ibarelere, ivedilik derecesi 'harekat yıldırım', gizlilik derecesi 'çok gizli' yazıyordu. Ben bu evraka alay komutanın bakması gerekiyor dedim. Alay komutanı makamına gelmişti. Dosyayı askerin elinden alarak bizzat kendim götürdüm. Ondan sonra aynı şekilde iki evrak daha geldi. Üçüncü mesaj sıkıyönetim ilanıydı.
Alay komutanı Muhsin Kutsi Barış, üçüncü mesajdan sonra sıkıyönetim ilan edildiğini, personelin kışlaya gelmesi konusunda talimat verdi. Herkese ulaşma imkanım olmadığı için ben de harekat merkezine emri ilettim. Alay komutanı, alaya gelen birlik komutanlarına sıkıyönetimle ilgili bilgilendirme yaptı, ayrıca ben telsizden sıkıyönetim ilanının yapıldığı, Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğuyla ilgili çağrı yaptım."
"Alay emir komuta içerisinde faaliyette bulunmuş"
Tanık eski binbaşı Aktaş, darbe girişimi sırasında Muhafız Alayı personelinden bazılarının Genelkurmay'a, bazılarının da TRT'ye gittiğini öğrendiğini anlattı.
İlerleyen saatlerde bazı birlik personelinin çıkan çatışmalarda yaralandığı yönünde kendisine bilgi geldiğini beyan eden Aktaş, sabah saatlerinde kışla dışına çıkan personelden bazılarının alaya dönmeye başladığını aktardı.
Gece boyunca gelişmeleri nöbetçi amirliğinde ve güvenlik harekat merkezinde takip etmeye çalıştığını, sabah saatlerinde gözaltına alındığına işaret eden Aktaş, şu ifadeleri kullandı:
"Sabah saatlerinde alayın komutan yardımcısı olan Ahmet Hatip bana Fahri Kasırga'nın nerede olduğunu sordu. Ben de bilmediğimi, bir albayın gelerek götürdüğünü söyledim. 'Biliyorsan söyle' dedi, 'Bilsem niye söylemeyim komutanım' diye karşılık verdim. Sabah saatlerinde de beni tekrar aradı, 'Tarafını seç' dedi. Sabahın 5'i olmuş, o saate kadar alay emir komuta içerisinde faaliyette bulunmuş. Ben de 'Ne tarafı komutanım? Bir taraf varsa o da Silahlı Kuvvetlerin tarafı.' dedim. Bunu neden bana sorduğunu daha sonra anladım. Sabah saatlerinde de gözaltına alındım."