Ne yazık ki depremin önceden tahmin edilebilmesi için kanıtlanmış bir yöntemin bulunmamasıyla birlikte, deprem uzmanları fay hatlarındaki hareketleri izleyip depremin büyüklüğü ve zamanı hakkında bir yorumda bulunabiliyorlar. Diğer bir yandan, deprem öncesi doğada bazı tuhaflıkların gözlemlendiği ve hayvanların bu nedenle huzursuz olup sinyal verdikleri düşünülüyor. Peki deprem öncesi doğada gözlemlenen değişiklikler nelerdir, bu değişiklikleri gözlemleyerek depremi önceden tahmin etmek mümkün mü? İşte detaylar...
17 Ağustos 1999 depreminin ardından birçok kişi doğada tuhaf değişiklikler gözlemlediğini belirtmişti.
İnsanların gözüne çarpanlar arasında, yıldızların çok yakın ve parlak olduğu, suyun çok sıcak olduğu, havanın ise bunaltıcı olduğu gibi değişiklikler vardı.
Tabii ki bu değişimler, her deprem öncesi gözlemlenmese de şüphesiz yer altında hareketlenmeler sonucunda yeryüzünde de belirli olaylar meydana geliyor.
Deprem öncesinde doğada ve atmosferde yaşanan tuhaf değişikliklerden bazıları;
HAYVANLARDA HUZURSUZLUK
Hayvanların algıları insanlardan çok daha gelişmiştir. Yer altında meydana gelen titreşimleri hissedebilirler. Bu belirtilerin süresi depremden hemen öncede olabilir, günler öncede. Eğer bir evcil hayvanınızın varsa onun davranışlarında bir huzursuzluk hissettiğinizde bunu ciddiye alın. Deprem öncesinde balıklar, suyun ısınması nedeniyle kıyıya yüzmeye çalışır. Kediler ise, sebepsiz yere hırçınlaşmaya başlayabilirler. Genellikle kapalı ortamlara kaçarak saklanırlar. Köpekler ise korkularını uluyarak ya da havlayarak açığa çıkarır ve bir alana toplanarak gruplaşmaya çalışırlar. 17 Ağustos depreminden önce de köpeklerin aşırı derecede havladığı pek çok kişi tarafından belirtildi. Bunun yanı sıra eşek, inek ya da at gibi ahır hayvanları da ahırlarından kaçmaya çalışabilir.
HAVADAKİ BUNALTICI SICAKLIK
Özellikle yaz aylarında havaların sıcak olması normal. Ancak deprem öncesinde havadaki nem oranının artar ve sıcaklık çok yüksek seviyelerde hissedilebilir. Bunaltıcı sıcaklık deprem belirtileri arasında yer alıyor.
YILDIZLARDAKİ ANORMAL GÖRÜNÜM
Yine 17 Ağustos depremi öncesinde, insanların yıldızların çok fazla parlak ve sanki "elle tutulabilecekmiş kadar yakın" olduğunu söylediği görüldü. Bu durumun sebebi açıklanamasa da, deprem öncesi atmosferde değişiklikler meydana gelebiliyor. Gökyüzünde yanan bir alev topuna benzer görüntüler oluşabiliyor.
AÇIK HAVADA GÖKYÜZÜNDE YAŞANAN DEĞİŞİKLİKLER
Deprem öncesinde açık havada kısa gökkuşakları oluşabiliyor. Ayrıca farklı renkli bulutlar ya da ışık hüzmeleri gözlemleniyor. Bunun yanı sıra hava açıkken depremin olacağı noktada parçalı bulutların olması da deprem belirtileri arasında. Ancak eğer kapalı bir hava varsa, sık sık yıldırım görülebiliyor.
DENİZLERDE DURGUNLUK, DALGALANMA VE ISINMA
Denizlerdeki hareketlilik depremden 2 hafta öncesine kadar sinyal verebilir. Deniz suları yükselip, sularda büyük bir ısınma yaşanabilir. Bunun sonucunda ise toplu balık ölümleri gerçekleşebilir. Bazı denizler çarşaf gibi olurken, bazı denizlerde ise dalgalanma meydana gelebilir.
17 Ağustos depreminden 15 gün önce 2 Ağustos 1999 tarihinde Yalova/Termal Kaymakamı Kasım Esen, Termal Kaplıcaları'ndaki zeminlerin çatlayarak yeni kaynakların ortaya çıktığı, suların 60 dereceden 80 dereceye ulaştığı ve her zaman temiz akan suların çamurlu akmaya başladığı bu durum sonrasında tutanak tutularak Sağlık Bakanlığı ve Turban Genel Müdürlüğü'ne bildirildiğini söyledi.
Esen, İTÜ'den istenilen inceleme talebinin, 17 Ağustos'ta yapılacağının belirtildiği fakat inceleme gerçekleştirilemeden büyük depremin yaşandığını belirtti. Denizlerdeki hareketlilik de deprem belirtileri arasında yer alıyor.
AÇIKLANAMAYAN UĞULTU
1999 depremini yaşayan birçok kişi o gece deprem olduğu esnada duvarlardan ya da yerden bir uğultu geldiğini duydu. Depremden birkaç gün önce de oluşabilen bu uğultunun nedeni henüz açıklanamasa da, dünyada deprem faciasını atlatan pek çok kişi deprem esnasında bu sesin şiddetlendiğini belirtiyor.