Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
- Afrika'nın gülümseyen sahili olarak bilinen bu ülkeye ilk ziyaret yapan Türk Cumhurbaşkanı olmaktan gurur duyuyorum.
- 2018 sona ermeden THY ile seferlerini başlattık. TİKA'nın Banjul program kordinatörlüğünde aynı yıl gerçekleştirdik
- Bugün yaptığımız görüşmelerde de karşılıklı ilişkilerimiz ne olacağını konusunu konuştuk.
- FETÖ'nün eğitim kurumu kisvesi altında okullarını ilk durduran ülke Gambiya'dır.
- Gambiyalı evlatlarımızın her hangi bir mağduriyet yaşamasına müsaade etmedik.
- Türkiye bursları ile son 9 sene içerisinde 170 Gambiyalı öğrenciye ülkemizde üniversite imkanı sağladık.
- Mezun öğrencilerimizi kendi ülkelerine doktor mühendis ve siyasetçi olarak hizmet ettiklerini görmek bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır
- Ekonomik ilişkilerimiz ne yazık ki istediğimiz noktada değildir.
- Türkiye ile Gambiya arasında 2019 yılında ticaret hacmi 55 milyon dolar oldu. ikili ticaretimizi daha dengeli bir yapıya sağlamak istiyoruz.
- Anlaşmanın iç onayını ülkemizde tamamladık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hafter'le ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
- Gerek Berlin süreci gerekse Moskova işinde de Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır. Aarrac imzasını atmıştır ama Hafter atmamıştır. Uluslararası toplantılarrn taraflar böyle metinlere imza koymuyorsa burada bir mutabakat sağlanmış denilemez. Berlin süreci geniş katılımlı olmasına rağmen Hafter oteldeki odasından takip etmiştir. Tabi bu 55 maddelik metin BM'ye de gidecek. bir nokta çok önemli Hafter bütün süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır: "Libya'daki süreç namlunun ucundadır." Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok barış diye bir derdi yok.
Hafter'in yanındakiler ise başta kendisi olmak üzere lejyonerdir. Arkasındaki Abu Dabi yönetimidir. Ve şu anda da tabi Hafter bu lejyonerlerin ile beraber Sudan'dan 5 bin asker aracı olarak buraya gelmiştir. Temennimiz odur ki Libya biran önce barışa kavuşur.