21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem Eris ve Pirola varyantlarının belirtileri, riskleri ve bilinmesi gerekenler

Eris ve Pirola varyantlarının belirtileri, riskleri ve bilinmesi gerekenler

Ocak ayında Endonezya'da tespit edilen ve Omicron varyantının bir alt türü olarak kabul edilen Eris (EG.5.1) varyantı, Türkiye'de de görüldü. Eris ve Pirola varyantının belirtileri ve olası riskleri hakkında merak edilenler şunlar...

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Eris ve Pirola varyantlarının belirtileri, riskleri ve bilinmesi gerekenler
KAYNAK: Anadolu Ajansı

Omicron ailesinin son halkası olarak tanımlanan Eris varyantı, şubat ayında Endonezya'da ilk kez tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından "izlenmesi gereken varyant" olarak sınıflandırılan Eris'in küresel düzeyde halk sağlığı riski düşük olsa da diğer COVID-19 varyantları gibi yayılma potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Eris varyantı şu anda dünya genelinde 50'den fazla ülkede görülmüş durumda.

Türkiye'de de 9 kişide tespit edilen Eris varyantıyla ilgili olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, endişe edilecek bir durum olmadığını ifade ederek, mevcut tedbirlerin ve günlük yaşamın sürdürüleceğini vurguladı. Bu varyantın virülansının düşük olduğu bilinse de, dikkatle izlenmesi gerektiği belirtiliyor.

ERİS VE PİROLA VARYANTLARI

Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Kovid-19'un "Pirola" ve "Eris" adlı iki yeni varyantının, yeniden kapanmayı gerektirmediğini belirtti ancak yaşlılar ve kronik rahatsızlığı bulunan risk grubundakilere, aşı ve maske gibi kişisel tedbirler almalarını önerdi.

Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı KKTC Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Kovid-19'un son varyantları Pirola ve Eris'e ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Pirola varyantının bazı çevrelerce Omicron'un ilk ortaya çıkışından bu yana "en endişe verici yeni Kovid-19 türü" olarak tanımlandığını aktaran Serakıncı, resmi olarak "endişe verici bir değişken" olarak sınıflandırılmayan varyantın çok sayıda mutasyon taşıdığını ifade etti.

BA.2.86 koduyla gösterilen Pirola varyantının 2022'nin başlarında hızla artan vaka sayılarından sorumlu Omicron'un BA.2 alt değişkeninden evrimleştiğinin düşünüldüğünü dile getiren Serakıncı, "Artık BA.2.86 tanımlandı ve rutin olarak izlenebiliyor ve incelenebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA) ve uzmanların tümü, varyantla ilgili sonuçlara varılmadan önce daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğunu savunur durumda." diye konuştu.

"ERİS, PİROLA VARYANTINDAN DAHA YAYGIN"

Eris varyantının ise şubat ayında tespit edildiğini, temmuz itibarıyla daha çok konuşulmaya başlandığını belirten Serakıncı, "Elimizdeki veriler, Eris varyantının Pirola varyantından daha yaygın olduğunu gösteriyor. Bu varyant DSÖ tarafından 'takip edilen varyant' olarak sınıflandırıldı." dedi.

Nedime Serakıncı, mevcut verilere göre, bu iki varyantla ilgili, "Ülkelerin son 3 ayda Kovid-19 nedeniyle hastane yatışları yüksek oranlarında seyrediyor ve virüsün daha yaygın hale gelebileceğine dair işaretler var. Ancak rakamları dikkatli incelediğimizde bu yılın başında görülen seviyelerin oldukça altında olduğunu görüyoruz. Bu da Kovid-19 rakamlarında görülen yükselişin sosyal bağlantılı olabileceğini söylüyor." değerlendirmesini yaptı.

PİROLA VARYANTININ SEMPTOMLARI GRİP VE İNFLUENZA İLE ÖRTÜŞÜYOR

Serakıncı, Pirola varyantının belirtilerini boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, balgamlı veya balgamsız öksürük, baş ağrısı, ses kısıklığı, kas ağrısı ve koku duyusunda değişiklikler olarak sıraladı.

Bu semptomların, influenza ve grip ile de örtüştüğünden test yaptırmayan bireyler tarafından daha hızlı bulaşa neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Serakıncı, Pirola varyantına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elimizdeki veriler, Pirola varyantının Omicron'dan daha ağır veya tehlikeli olmadığına işaret ediyor. Mevsim geçişlerinde her zaman olduğu gibi risk gruplarındaki bireylerin kendini koruması gerekiyor. Zaten influenza için de aynı durum geçerlidir. Risk grubunda olan bireyler, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, uzun süreli kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmamaya veya mümkünse havalandırmaya dikkat etmeli ve gerekiyorsa maske kullanarak korunmalı."

ERİS VARYANTININ BELİRTİLERİ NELER?

Eris varyantının semptomlarında diğer belirtilerin yanı sıra boğaz ağrısı ve ishalin öne çıktığına işaret eden Serakıncı, tat ve koku duyu değişikliği, öksürük, kas ve baş ağrısı, burun akıntısı, nefes darlığının görülebildiğini, varyantın kronik rahatsızlığı bulunan ve zayıf bağışıklık halinde alt solunum yolları rahatsızlıklarına yol açabileceğini söyledi.

"AŞILARINI YAPTIRAN VE KOVİD-19 GEÇİRENLERİN GEREKLİ ANTİKORU TAŞIYABİLECEĞİ GÖRÜŞÜNDEYİM"

Nedime Serakıncı, aşıların bu varyantlara etki edip etmediğine ilişkin, "Pirola ve Eris varyantlarının mevcut bağışıklık sistemimizden kaçabilme riski taşıyor. Bu nedenle, koronavirüse yakalanma riski yüksek gruplara, korumalarını artırılmalarını, aşıları yoksa Kovid-19 aşısı olmalarını, sonbahar aylarında influenza aşılarını da ihmal etmemelerini öneriyoruz. Ancak bunun sadece bir tedbir olduğunu belirtmek ve kişisel hijyene de dikkat etmek gerektiğini hatırlatmalıyım." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Serakıncı, Eris varyantının Pirola varyantından daha yaygın olduğuna dikkati çekerek "Genomik araştırmalar, Pirola varyantının hala düşük yaygınlıkta olduğuna işaret ediyor. Virüsteki mutasyonların aşı ve daha önce Kovid-19 geçirenlerin bağışıklık karışımından üretilen antikorların yeterince eşleşmeyeceği ve bu nedenle yeterli koruma sağlamayacağı riskinin bulunduğunu belirten görüşler var. Ancak aşılarını yaptıran ve Kovid-19 geçirenlerin bu varyantlara bağışıklık için gerekli antikoru taşıyabileceği görüşündeyim." dedi.

"DOMUZ GRİBİNİN İKİNCİ YILINDAKİ GİBİ BİR TABLO OLUŞABİLİR"

Prof. Dr. Serakıncı, yeni varyantların kapanmayı ve kapalı alanlarda zorunlu maske kullanımını geri getirip getirmeyeceğine ilişkin, şunları kaydetti:

"Bu iki varyant nedeniyle kapanmayı gerektirecek bir durum bulunmuyor. Ancak bu yıl kış aylarında, domuz gribinin ikinci yılındaki gibi ağır grip vakalarının görüleceğini düşünüyorum. Biraz daha açarsak tek başına influenzanın olduğu kışlardan biraz daha yaygın ve ikili üçlü enfeksiyonların görüleceği bir kış olacağını tahmin ediyorum. Özellikle riskli gruptakilerin aşı ve maske gibi kişisel tedbirlere dikkat etmeleri, yeterli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi takviyelerle bağışıklık sisteminin desteklenmesi yerinde olur. Ek olarak bulunduğumuz ortamlarda hava sirkülasyonuna dikkat edersek genel olarak bu kışı büyük bir sorun yaşamadan atlatacağımızı düşünüyorum. Böylece virüslerin alınacak tedbirlerle virüslerin yayılımını ve şiddetini kontrol etmek bizim elimizde."

Her zaman yeni varyant ihtimali bulunduğunu belirten Serakıncı, "Fakat bu varyantların Kovid-19 ile ilk tanıştığımız kış veya ikinci kış seviyesindeki gibi bir tehdide dönüşmesini beklemiyoruz. Grip ve influenzanın yaygın olduğu dönemlerde gösterdiğimiz azami dikkati göstermemiz durumunda normalden çok daha zorlu bir kış geçirmeyi beklemiyorum." diye konuştu.

Prof. Dr. Nedime Serakıncı, kronik rahatsızlığı bulunan ve bu belirtileri gösterenlerin doktora gitmelerini ve Kovid-19 testi yaptırmalarını önerdi. Serakıncı, sözlerini şöyle bitirdi:

"Kovid-19 yeni varyantları ile influenza ile örtüşen semtompları göz önüne alarak Kovid-19 testinin yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyon testleri de yapılırsa her ağır grip vakasını Kovid-19 olarak nitelendirme durumuna düşmeyiz. Böylece etken ajan tam belirlenmiş olur ve daha sağlıklı veri ile tedaviye ulaşılmış olur."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Eşten habersiz ev satışı boşanma sebebi sayıldı

Eşten habersiz ev satışı boşanma sebebi sayıldı