Biz hem Batı Karadeniz hem Doğu Karadeniz bunların ortalamalarına baktığımız zaman fındığın maliyetlerini 10 liralar civarında görüyoruz. O yüzden fındık gerçekten bereketli bir ürün. Ordu'ya, Giresun'a, Karadeniz'e hakikaten bereket getiren bir ürün. O anlamda da tabii ki üreticimizin daha çok kazanıyor olması bizi çok memnun ediyor."
Bakanlıklarının birkaç önceliği ve görevi olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, "Bir tanesi üreticiyi sonuna kadar güvenliğini sağlamak, diğer tarafta da tüketicinin de çok pahalıya yememesi ancak bu bir ihracat ürünü olduğu için ve fındığın oldukça önemli bir kısmı, yani yüzde 90'a yakın kısmı belki ihraç edildiği için bu nedenle bu fiyatın ne kadar yüksek olursa o kadar iyi olacağını düşündük." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Pakdemirli, nisan ayında gerçekleştirdikleri çalıştayda "Fındığa sahip çıkacağız" dediklerini anımsatarak, bu çalıştaydan çıkan sonuç bildirgesine birebir uyduklarını söyledi.
Çalıştayda, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) olarak hasat zamanından önce fiyat açıklanması ve TMO'nun piyasaya girmesi gerektiğinin söylendiğini hatırlatan Pakdemirli, şu şekilde konuştu:
"Bunu da şükür Sayın Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle gerçekleştirmiş olduk. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa hasattan önce bir ürünün fiyatını açıklıyoruz ve alımıy ile ilgili fiyat yapıcı mekanizmayı ortaya koyuyoruz. Fındık ile ilgili çalışmalarımız da bunlarla sınırlı kalmadı. Uluslararası kabuklu meyveler kongresine ilk defa bakan düzeyinde bir katılım sağladık ve ben gittim. Dünyanın öbür ucu Amerika'ya gittim. Tek şunu ifade ettim, biz Türkiye olarak dünyada üretilen fındığın, kabuklu meyvenin 3'te 2'sini üretiyorsak biz bu işlerin içerisinde olacağız ve fiyatı biz yapacağız ve o mesajı da orada verdik. Sadece o mesajı vermeye gitmiştim. Yani fındık bizim açımızdan oldukça önemli, Türkiye ekonomisi için oldukça önemli. İhracatımızın, dediğim gibi yüzde 10'u tarımsal ihracatımızın yalnızca fındıktan geliyor. Sadece Karadeniz, Ordu, Giresun, Trabzon, Düzce, bu bölgeler için değil, bütün Karadeniz için gerçekten fındık oldukça önemli. Uluslararası beraberliklere inanmamız ve bu hususta da mesafe almamız gerekiyor."
Pakdemirli, fındığın tohumdan çatala kadar olan zincirini hep birlikte uygulamaylama, planlama ve tek vücut olunmasının önemine dikkati çekerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Çünkü Türkiye bu işte en büyük ancak Azerbaycan ve Gürcistan da önemli üreticiler arasında. Dünyada 5 büyük üreticinin 3'ü burada. Diğer üreticiler de gelmek isterse onlara da gönlümüz, kapımız açık. Bölgesel işbirlikleri önemseme anlamında bu bölgeden böyle bir inisiyatife başlamış olmanın anlamlı olduğuna inanıyorum. Teknik ekiplerimiz bir araya geldi, ortak çalışmalar yürüttük ve bugün itibari ile karşınıza 3 bakan olarak hazır, Karadeniz'imizin bu hoş ilinde, Ordu ilinde karşınıza çıktık."