Doğayla tarihin birbirini tamamladığı, adrenalin doğa sporlarının başkenti, Türkiye’nin etkileyici yerlerinden eski adı ‘Eğin’ olan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi yaz aylarında ilçe nüfusunun neredeyse 10 katı ziyaretçi ağırlıyor.
Tabiat güzelliğiyle Doğu’nun cennete açılan kapısı olarak nitelendirilen Kemaliye, bugünler de Amerikalı turistlerinde ilgi odağı haline geldi.
Kalabalık gruplar halinde Kemaliye’ye gelen Amerikalı turistler ilçenin eşsiz güzelliğine hayran kaldı.
En son sakin şehir anlamına gelen cittaslow ağına alınan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi, birçok medeniyete ev sahipliği yaparak milattan önce 3 binli yıllara dayanan tarihi ile kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzelliğiyle de misafirlerini ağırlıyor. Geçmişi milattan önce (M.Ö) 3 binli yıllara dayanan dünyaca ünlü Karanlık Kanyonun yanı başındaki Kemaliye’de (Eğin) Roma, Bizans, İlhanlı, Akkoyunlu, Selçuklu ve Osmanlı hüküm sürdü.
Tarihte "cennet gibi güzel bahçe" anlamına gelen Eğin ismi, ilçe sakinlerinin Kurtuluş Savaşı’na verdikleri destekten ötürü Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendi isminden esinlenilerek Kemaliye olarak değiştirildi.
Erzincan’a 194 kilometre uzaklıkta; doğusunda Tunceli, batısında Sivas, güneyinde Malatya ve Elazığ bulunan Kemaliye, özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. 4 bin 844 nüfuslu ilçeyi yaz aylarında yerli ve yabancı olmak üzere 50 bine yakın turist ziyaret ediyor.
Yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda, nehir tabanı ile vadi kenarı arasındaki kot farkı bin metreye kadar ulaşan, bu haliyle dünyadaki ilk 5 derin kanyon arasında yer alan Karanlık Kanyonuyla, büyüklü küçüklü 38 tünelden oluşan ve dünyadaki “Tehlikeli Yollar” kategorisinde bulunan, sert kayaların içinden oyularak inşa edilmiş istisnai bir doğal güzelliğe ve estetik öneme sahip 7 kilometre uzunluğundaki Taş Yoluyla, Türk kültür tarihi açısından önemli bilgiler içeren ilçe merkezine 4-5 kilometre uzaklıktaki Dilli Vadisiyle ve daha pek çok doğal güzellikleriyle, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Erzincan’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birisi olarak belirtiliyor.
Adrenalin doğa sporlarının başkenti Kemaliye, son zamanlarda dizi ve reklam filmi çekimlerine de ev sahipliği yapmaya başladı.
Kemaliye’de kapı tokmaklarının yapıldığı dükkanı ziyaret eden Amerikalı turistler uzun süre kapı tokmaklarının gizemini çözmeye çalıştılar. Kemaliye ilçesinde sadece bir demirci ustası tarafından üretilen kapı tokmakları motifleri ve sesleriyle bin yıllık bir tarihin kapısını aralıyor. İlçe sakinleri evlerin kapılarına takılan tokmaklar sayesinde ev sahipleri, kapıyı çalan misafirlerini görmeden kadın ya da erkek olup olmadığını anlayabiliyor.
Derin kanyonlar arasında uzanan bir vadiye yerleştirilmiş küçük ve şirin bir ilçe olan Kemaliye’de asırlardır yaşatılan ve Türklerin Şamanizm’e inandığı dönemdeki geleneklerden olan çeşitli motiflerle kapı süsleme ve demir kapı tokmağı üretimi geleneği, ilçedeki Demirci ailesi tarafından yaşatılıyor. İlçeye dışarıdan gelenlerin gözüne ilk çarpan şey ahşap yapılar ve bu yapıların kapıları üzerindeki tokmaklar oluyor. Kemaliye’nin binlerce yıllık tarihini ve sosyolojik yapısını anlatan kapı tokmakları kentin göze çarpan en belirgin özelliklerinden biri. Geleneklere göre bir eve gelen misafir kapı tokmağını çalışına göre karşılanıyor. Ev sahibi tokmak sesine göre misafirin kim olduğunu anlıyor. Kapı tokmağının sesi gelenin kadın mı yoksa erkek mi olduğunu haber veriyor. Eğer misafir büyük tokmağı kullanır ve ses tok ve gür çıkarsa gelen kişi erkek ama diğerine göre ince daha az sesi olan küçük tokmak kullanılırsa gelen kişi kadındır.
Kapı tokmaklarının mesajları bunlarla sınırlı değil. Tokmaklar üzerindeki motiflerin de bir anlamı var. Örneğin lamba motifli bir kapı tokmağı evin ocağı sönmesin hayat daim olsun anlamını taşıyor. Kuş motifi kullanılmışsa bu da ev sahibinin gurbette bir yakınının olduğu ve haber beklediği anlamına geliyor. Sağa sola ayrılan ve kuş kafasını andıran motifler evin Müslüman bir aileye ait olduğunu vurguluyor. Öküz motifi ise ailenin birlik olduğunu simgeliyor. Kapı tokmaklarında akrep yılan gibi motiflerde var. Bu motifler Şaman kültüründen kalma. Yılan motifleri genellikle anahtar delikleri çevresinde bulunuyor ve bu motifteki kilide anahtar sokulunca şeytanın o eve giremeyeceğine inanılıyor. Akrep motifi olan evlerde ise cinin şeytanın barınamayacağı inancı var. Günümüzde Kemaliye’de kapı tokmakları yapan kişi 6 kuşaktır geleneklere bağlı olarak bu işi yapan Demirci ailesinden Ali Demirci. Yaklaşık 120 yıl aradan sonra tekrar 1996 yılında bu geleneği sürdürme kararı alan Demirci ailesinin bu kararı sadece kaybolmakta olan bir geleneği yaşatmak değil aynı zamanda bu tokmakların işleneceği kapıları yapan marangozları ve buna bağlı olarak da eski taş ustalarını hayata bağlamış. Pek kimsenin rağbet etmediği marangozluk ve taş ustacılığı da kapı tokmakları sayesinde yeniden nefes almaya başlamış.