Türkgün Gündem Herkes merak ediyordu! TOKİ Başkanı Bulut açıkladı

Herkes merak ediyordu! TOKİ Başkanı Bulut açıkladı

TOKİ Başkanı Ömer Bulut "67 ilde 140 projeyle hayata geçirilecek 50 bin yeni sosyal konut projemiz için talep toplama tamamlandı. Projemize 636 bin 787 kişi başvurdu" dedi.

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, 67 ilde 140 projeyle hayata geçirilecek 50 bin yeni sosyal konut projesi için talep toplama işleminin tamamlandığını belirterek, "Projemize 636 bin 787 kişi başvurdu." dedi.

Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 bin yeni sosyal konut projesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 5 Mart'ta müjdelendiğini hatırlattı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda hayata geçirilen projeye 6 Mart itibarıyla talep toplamaya başladıklarını anlatan Bulut, şöyle devam etti: 

"6-25 Mart tarihlerinde normal vatandaşlarımızın, 26 Mart-5 Nisan tarihlerinde emekli vatandaşlarımızın, 8-12 Nisan tarihlerinde en az yüzde 40 engelli vatandaşlarımızın, 15-19 Nisan tarihlerinde şehit aileleri ve vazife malulleri ile dul ve yetimlerinin taleplerini topladık. 50 bin Yeni Sosyal Konut Projemize 636 bin 787 kişi başvurdu. Çok kısa bir süre içerisinde kura takvimini hazırlayarak kamuoyuna açıklayacağız." 

"VATANDAŞLARIMIZ DÜŞÜK BEDELLE KONUT SAHİBİ OLABİLİYOR"

Proje kapsamında inşa edilecek konutların 32 bin 198'inin 2 1, 17 bin 802'sinin ise 3 1 olduğunu aktaran Bulut, alt gelir grubunda yer alan vatandaşların daha rahat konut sahibi olabilmeleri için 2 1 konut sayısını yüzde 64 olarak belirlediklerini söyledi. 

Bulut, başvuruları tamamlanan 50 bin yeni sosyal konutun minimum maliyet ile bütçelendiğini belirterek, "Konutlarımıza yoğun talep geliyor. Sosyal konut ürettiğimiz için vatandaşlarımız kira öder gibi hatta daha düşük bir bedelle konut sahibi olabiliyor. 2 1 konutlar 116 bin 400 liradan başlayıp aylık 388 lira taksitle, 3 1 konutlar 170 bin 720 liradan başlayıp, aylık 759 lira taksitle satışa sunuldu." bilgisini verdi. 

TOKİ olarak dar ve orta gelir grubundaki vatandaşların yanı sıra engelliler, şehit aileleri ve maluller ile emeklilere yönelik konut üretimlerini sürdürdüklerini vurgulayan Bulut, 50 bin yeni sosyal konut projesinde yüzde 10 şehit aileleri ve vazife malullerine, yüzde 5 engellilere, yüzde 25 de emeklilere kontenjan ayırdıklarını dile getirdi. 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Türkiye’nin Suriye hassasiyeti

Türkiye’nin Suriye hassasiyeti

Kaynak: Yıldıray Çiçek

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bölgesel ve küresel gelişmeleri büyük bir titizlikle izlediği gibi, Suriye’deki olayları da anbean yakından takip etmektedir. Suriye’nin yeni yönetimine ilham vermek amacıyla bir anayasa taslağı hazırlatması, Türkmen, Arap, Kürt ve diğer tüm kesimleri “Barış ve Refah İçin Yeni Bir Başlangıç” sloganıyla kucaklamayı hedefleyen Yeni Hayat Partisi’ni kurdurması, bu partinin ismini, logosunu ve programını bizzat şekillendirmesi, ayrıca Suriye’de terörle mücadele eden komutanlarla makamında bir araya gelmesi, Suriye’ye verdiği önemin ve hassasiyetinin açık göstergeleridir.

“Terörsüz Türkiye” hedefini merkeze alan kapsamlı proje, yalnızca ülkemizi değil, bölgemizi ve komşu ülkeleri de terörden arındırmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, Sayın Bahçeli’nin son açıklamasında Suriye özelinde yaptığı değerlendirme şu şekildedir: “27 Şubat’taki İmralı çağrısıyla kabuğunu kıran süreç, 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silahlarını Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim etmeyi ve yeni yönetimin kurumlarına entegre olmayı bir mutabakat zaptıyla kabul etmesiyle devam etmiş, 12 Mayıs’ta ise PKK’nın silah bırakma ve fesih işlemlerini teyit eden zincirleme gelişmeler, Türkiye ve bölge ülkeleri adına hayırlı adımlardır. Ok yaydan çıkmıştır; geri dönüş yoktur.”

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’da Budapeşte dönüşü gazetecilere "PKK’nın silah bırakma ve fesih süreci örgütün Suriye kolunu da kapsamaktadır.” Açıklamasını yapmıştır.

Suriye, bu bağlamda hareketli bir dönemden geçmekte ve yeni yönetimle birlikte taşların yerine oturduğu bir sürece tanıklık etmektedir. Beşar Esad’ın devrildiği bu süreçte, terör örgütü PKK/YPG’nin işgal ettiği birçok bölge kurtarılmış, örgüt köşeye sıkışmış ve yeni yönetime silahlarını teslim ederek düzene entegre olmayı kabul etmiştir. Bu konuda sonuç alınma bekleniyor.

Ne var ki ABD ve İsrail, YPG’yi Suriye’de taşeron olarak kullanmayı sürdürmek için boş durmamaktadır. İsrail’in çeşitli bahanelerle Suriye’yi bombalaması ve ABD Başkanı Trump’ın bir yandan Türkiye eksenli gelişmeleri överken, diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı’nın “Suriye’de yeni bir otorite var, ancak geçmişi tartışmalı isimlerden oluşuyor. Bu otorite çöküşün eşiğinde; eğer çökerse, iç savaş yeniden başlayacak ve ülke IŞİD ile diğer cihatçı gruplar için bir oyun alanına dönüşecek. Ayrıca, İran’ın bölgedeki etkisi artacak” şeklinde aba altından sopa gösteren açıklamaları, IŞİD bahanesini kullanarak YPG kartını ellerinde tutma çabasını yansıtmaktadır.

Trump, bir hafta önce Orta Doğu ziyaretinde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı “Çok iyi, genç, yakışıklı, sert ve güçlü bir adam; tam bir savaşçı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum, kendisiyle iyi bir dostuz. O da Şara’nın iyi işler çıkaracağını düşünüyor” diyerek överken, bir hafta sonra ABD Dışişleri Bakanı’nın yaptığı “Bu otorite çöküşün eşiğinde” açıklaması, klasik bir “iyi polis/kötü polis” taktiğini ortaya koymaktadır. ABD’nin dış politikasında doğru ya da yanlış gibi kavramlar yoktur; yalnızca menfaatler vardır. Her olay, anlık, günlük, aylık ya da yıllık olarak bu menfaatler doğrultusunda şekillenir.

Bu nedenle, ABD’nin ne bugün söylediklerine ne de yarın söyleyeceklerine aldanmadan, adımlarımızı sağlam atmamız gerekmektedir. ABD, menfaat gördüğü anda dost dediklerini kolaylıkla gözden çıkarabilir. Suriye’de taşların yerine oturduğu bu kritik süreçte, her gelişme büyük bir dikkatle takip edilmelidir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve MHP Lideri Sayın Bahçeli, Suriye konusunda çok sağduyulu adımları atmaktadır. Suriye’nin istikrarı, iç cephesinin güçlendirilmesi ve terörden arındırılması hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için büyük bir kazanç olacaktır. Ancak, ABD ve İsrail’in oyunlarına karşı her zaman uyanık olmak elzemdir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *