Türkiye deprem haritası yenilendi. Yenilenmiş deprem haritası yeni yapılar ve çalışmalar için yol gösterecek. Ana kırıklardan uzak şehirleşme çalışmaları yapılacak. Söz konusu kırıklar ikiye ayrılıyor: ölü ve diri kırıklar. Diri fay haritası üzerindeki kırıklar, günümüzde deprem üretebilecek potansiyele sahip kırıklar. Bu kırıkların konumları çalışmalarda dikkate alınıyor. Yeni yapılar ve çalışmalar için yol gösterecek güncel MTA diri fay haritası, birçok insan tarafından da merak ediliyor. Öte yandan diri fay haritası üzerine yeni kırıklar da eklenebiliyor. Böylece Türkiye'nin deprem haritası bugün de olduğu gibi tekrar güncellenebiliyor. Tüm bunların ışığında merak edilen bir konu daha var.
Yeni deprem haritası yayınlandıktan sonrası akıllara olası İstanbul Depremi tekrar geldi. Ana kırıklardan biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı Marmara Bölgesi'nden geçiyor. Bu hat İstanbul ve çevre iller için risk teşkil ediyor. Peki bu hatta geçmişte neler yaşandı? İstanbul Depremi öncesi kayıtlarda geçen o ilginç olaylar neler? İşte detaylar...
İSTANBUL DEPREMİ
İstanbul depremi denilen depremlerinin çoğu Marmara bölgesi fayları ile ilişkilidir. İstanbul'un farklı bölgeleri depremden farklı etkilenir.
Kuzey Anadolu Fay hattının Marmara Denizi içinden geçen parçalarının kırılması sonucu oluşacağı düşünülen depremin başta İstanbul'un güney kesimleri olmak üzere, geniş bir coğrafyayı etkileyeceği tahmin ediliyor.
BÜYÜK İSTANBUL DEPREMLERİ
En yıkıcı İstanbul depremleri 1509, 1766 ve 1894 yıllarında gerçekleşti. Bizzat İstanbul'da gerçekleşen depremler 1509 ve 1766 depremleridir. 1894 depreminin merkezi Marmara Denizi'nin güneydoğusunda yer alıyordu. Derinliği 8 km olduğu için ve yakınlığından ötürü İstanbul etkilenen iller arasında yer aldı. 1894 depremi, öğle saat 12.24'te 3 kez şiddetli şekilde meydana geldi. Sarsıntılar İstanbul, Yanya, Bükreş, Girit, Yunanistan, Konya ve Anadolu'nun büyük bir kesiminde hissedildi.
İSTANBUL DEPREMİ ÖNCESİ ŞEHİRDEKİ DEĞİŞİM
Atina Rasathanesi Direktörü Mösyö Eserinisti tarafından yazılan 10 Temmuz 1894 deprem raporunda, ilginç olaylara da yer verilmekteydi. Kıyıda bir çok yerde depremden önce deniz suyunun sıcak olduğuna tanık olunduğu yazılan raporda, Yeniköy'de depremden yarım saat önce denize giren iki kadının denizin ılık olduğunu hissettikleri ve aniden iki büyük dalga gördükleri bilgisi aktarılmış. O gün dalga olmasını gerektiren bir durumun olmadığı, havanın sakin olduğu ve herhangi bir vapurun da geçmediği yer alıyor. Kuyulardan da daha önce soğuk su çekilirken, çekilen suların depremden önce ılık olduğu da belirtiliyor. Raporda Büyük Ada'da depremden sonraki gün ve daha sonra depremden önce ve sonra pek çok gaz veya sıcak buhar çıkarak deniz suyunu ısıtmasından kaynaklı iki gün 3 kilometre uzunluğunda denizde dar bulut gibi bir duman görüldüğü bilgisine de yer veriliyor.
1509 İSTANBUL DEPREMİ
10 Eylül 1509'da Marmara Denizi'ndeki (42 km uzunluğundaki) Adalar Fayı üzerinde yaşanan depremde, 160 bin kadar nüfuslu kentte 109 cami ve 1070 ev yıkıldı, 4-5 bin arasında vatandaş vefat ederken 10 binin üzerinde kişi yaralandı. Depremin artçı sarsıntıları iki yıl kadar devam etti. Gelibolu'dan Edirne'ye kadar birçok yerleşim birimindeki yapılar ağır hasar gördü. Topkapı Sarayı, Fatih Cami, Beyazıt Cami, Galata Kulesi, Anadolu Hisarı, Yoros Kalesi, Boğaziçi, Rumeli Hisarı, Kız Kulesi ve Haliç gibi kentin önemli yapıları ağır hasar aldı.
1766 İSTANBUL DEPREMİ
22 Mayıs 1766 depremi, Kurban Bayramı'nın üçüncü günü gün doğuşundan yarım saat sonra perşembe sabahı gerçekleşti. Bu depremin merkez üssü de Adalar Fayı üzerinde yer alıyordu. Depremin bayram gününde meydana gelmesi ölü sayısının fazla olmamasında etkili oldu. Deprem esnasında korkunç gürültüler duyulduğu kaydedilirken, sarsıntılar aralıklarla 1 yıl kadar hissedilmeye devam etti. Rapor edildiği üzere depremden önce hissedilen yeraltı gürültülerinden sonra yaklaşık 2 dakika süren ana depremden 4 dakika sonra daha küçük ölçekli bir deprem oldu. İlk deprem Çorlu ile Büyükçekmece'yi yerle bir etti. Şehir, Mayıs'ta yeniden sallandı ve birçok caminin kubbesi yıkıldı. O yılın sonbaharı hiç bitmeyen sarsıntılarla geçti.
DEPREMİN HASARI İSTANBUL'UN BATISINDA YOĞUNLAŞTI
Depremin hasarı daha çok İstanbul'un batısında yoğunlaştı. Çatalca, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kumburgaz, Burgaz, Lüleburgaz, Çorlu ve Tekirdağ (Rodosto)'da deprem hasarlarının gözlendiği güvenilir kaynaklarda yer almaktadır. Bu deprem Bozcaada, Selanik, İzmir ve güney Balkan'larda, Sırp kaynaklarına göre İstanbul'un 240 km kuzey-kuzeybatısında yer alan Aytos'da dahi hissedildi.
İSTANBUL'DA KIRILMASI BEKLENEN 2 FAY
Yapılan araştırmalara göre İstanbul'da kırılması beklenen 2 tane fay hattı var. Biri Kumburgaz fayı, diğeri Adalar fayı. Ancak Marmara'da risk taşıyan kırılmamış tek fay Kumburgaz fayıdır. İki büyük depremde kırılan faylar ise Adalar Fayı'ydı. Konu ile ilgili Prof. Dr. Naci Görür, "Marmara'da deprem üretecek olan iki tane aktif fay kolu var. Bunlardan biri olan ve yaklaşık 45 kilometre uzunluğundaki Adalar Fayı tamamen kırıldığı zaman 6'lar mertebesinde deprem üretir. Yeşilköy açıklarından Silivri açıklarına kadar uzanan 65 kilometre uzunluğundaki Kumburgaz fayı kırıldığı zaman ise minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretir. İkisi birden kırılırsa 7.5, 7.6'yı bulabilir. Marmara'nın batısında Tekirdağ fayı muhtemelen 1912 Şarköy depreminde kırıldığı için orada büyük bir depremin üretileceğini düşünmüyoruz. Dolayısıyla Marmara'da depremin 7.2 ile 7.6 arasında değişeceğini düşünüyoruz" şeklinde değerlendirmede bulunmuştu.
250 YILDA BİR DEPREM
7 şiddetinin üzerinde büyük depremlerin Orta Marmara fayında İstanbul depremi yaratması yaklaşık 250 yılda bir olması da göze çarpıyor. Uzmanlar ve deprem bilimciler İstanbul'da 7.0 ve üzeri bir deprem bekliyor ancak kesin bir tarih verilmesi söz konusu değil.
MARMARA SİSMİK BOŞLUĞU
Marmara Bölgesi'nin batısında ve doğusunda olmak üzere 1912 Şarköy Depremi ve 1999 Gölcük Depremi yaşandı. İkisinin arasındaki bölümde ise 1766'dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Bu boşluğun dolacağı ve Marmara Depremini oluşturacağı bekleniyor.
KIRILMASI BEKLENEN FAY
Jeolojik olarak Avrupa bölgesindeki kayaçlar daha genç olduğu için beklenen depremde Avrupa Yakası'nın daha çok hasar alması bekleniyor. Anadolu Yakası'ndaki kayaçlar ise daha yaşlı olduğu için depremde daha dayanıklı olacağı bekleniyor. Burada faya yakınlık etkili bir faktördür. Kırılması beklenen fay, Silivri açıklarındaki 1766'daki şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede olan Adalar fayıdır.
1999 DEPREMİ
Marmara depremi öncesinde ve deprem sırasında gökyüzünde anormal ışımalara ilişkin, çoğunluğu İstanbul ve Yalova`da olmak üzere toplam 266 sıra dışı olay bildirildi.
SICAK KUMLAR, DENİZDEN GELEN KÖTÜ KOKU
Ayrıca, deprem tanıkları, depremden bir süre önce aşırı sıcak hava, nem ve basınç artışı hissettiklerini, depremden hemen önce de aniden çıkan soğuk ve çok kuvvetli rüzgara tanık olduklarını kaydettiler.
Ankete katılan bir tanık ise depremden birkaç gün önce Sedef Adası açıklarında yaptığı dalışta, deniz dibindeki kumun elini yakacak derecede sıcak olduğunu belirtirken, birçok tanık da deniz suyu sıcaklığında olağandışı artış hissettiklerini kaydettiler. Tanıklar tarafından ayrıca, denizde oluşan ani dalgalar ve denizden gelen yanmış kablo ya da gaz kokusuna benzer kötü koku da rapor edildi.
BELİRTİLER KOBE DEPREMİYLE AYNI
17 Ağustos Marmara Depremi öncesi ortaya çıkan sıra dışı olayların Kobe depremindekilerle karşılaştırıldığı araştırmada, her iki deprem öncesi yaşanan sıra dışı olayların hemen tamamının aynı olduğu ortaya çıktı.
Buna göre, Kobe depremi öncesinde de sıra dışı olayların yüzde 51`si hayvan davranışlarında, yüzde 29`u gökyüzü ve hava durumunda, yüzde 11`u deniz ve karada, yüzde 9`si elektrikli cihazlarda, yüzde 1`i de bitkilerde kaydedildi.
Araştırmanın sonunda, olaylar tek tek değerlendirilip, olası bir depremi öngörmek yerine, olayların tümünü derleyerek, bir bilgi bankası oluşturulması önerilen araştırmada, daha sonra da itfaiye ile yerel hayvanat bahçeleri, balıkçılar ve halk arasında bilgi alışveriş sistemini kurmak gerektiği bildirildi.
İSTANBUL DEPREMİ İÇİN ZEMİNİ EN SAĞLAM VE RİSKLİ İLÇELER
İstanbul'un zemini en sağlam ve riskli ilçeleri;
EN SAĞLAM İLÇELER: Şile, Çekmeköy, Beykoz, Ümraniye, Kadıköy, Ataşehir, Sultanbeyli (Yüksek kesimleri iyi), Sancaktepe (Yüksek kesimleri iyi)
RİSKLİ İLÇELER: Maltepe, Pendik, Kartal (Bu ilçelerin sahil kesimleri iyi değil, iç kesimleri iyi)
ZEMİNİ KÖTÜ OLAN RİSKLİ İLÇELER: Büyükçekmece, Küçükçekmece, Avcılar, Zeytinburnu, Esenler, Bağcılar, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy, Güngören, Esenyurt