Türkgün Gündem İzmir su kaynakları tükeniyor: Gediz ve küçük menderes havzalarındaki tehditler

İzmir su kaynakları tükeniyor: Gediz ve küçük menderes havzalarındaki tehditler

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, İzmir 2024 Su Raporu'nu yayımladı. Raporda, İzmir Körfezi'nin ekolojik durumu, balık ölümleri ve su kaynaklarındaki kirlenme sorunu üzerinde duruluyor. Önlemler alınmadığı takdirde İzmir'in su kaynakları ciddi tehdit altında.

KAYNAK: İHA-AA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir 2024 Su Raporu'nu yayımladı. Raporda, İzmir Körfezi'nin ekolojik durumu ve balık ölümleri gibi çevresel tehditler ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Rapor, İzmir Körfezi'nin ciddi bir ekolojik kriz içinde olduğunu ve su kaynaklarının hızla kirlenmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

İzmir’de Su Kaynakları ve Kirlenme Sorunu

Rapora göre, İzmir su kaynakları açısından zorlu bir dönemde. Kentin kişi başına düşen yıllık su miktarının yalnızca bin metreküpe yakın olması, su kıtlığı riskini artırıyor. İzmir su kaynakları üzerinde yapılan değerlendirmelere göre, Türkiye'nin su stresi sınırında olan bir ülke haline gelmesi bekleniyor. Önlem alınmazsa, Türkiye su fakiri sınıfına geçebilir. Bu da özellikle İzmir içme suyu temini ve su arıtma tesisleri konularında ciddi bir tehdit oluşturuyor.

İzmir Körfezi’nde Ekolojik Felaket: Balık Ölümleri ve Kirlilik

Raporda, İzmir Körfezi'nin durumu üzerine yapılan analizlerde, özellikle son yıllarda artan koku şikayetleri ve balık ölümleri dikkat çekti. 2024 yazında yaşanan balık ölümleri, İzmir Körfezi'nin ekolojik dengesinin ne denli bozulduğunun bir göstergesi oldu. Deniz suyundan alınan numuneler, balık ölümlerinin sudaki sıcaklık artışı, kirlenme ve oksijen seviyesinin yetersizliği nedeniyle meydana geldiğini gösterdi.

İzmir Körfezi'nde, su kalitesinin düşmesiyle birlikte, çeşitli bakterilerin de analiz edildiği bildirildi. Escherichia coli ve intestinal enterokok bakterilerinin, özellikle belirli bölgelerde sınır değerlerin üzerinde olduğu tespit edildi. Bu durum, körfezin ekolojik dengesinin bozulmasının yanı sıra halk sağlığını da tehdit ediyor.

Gediz Havzası ve Küçük Menderes: Su Kıtlığı Tehdidi

Raporda, İzmir'in en önemli su kaynaklarından biri olan Gediz Havzası'nın durumuna da değinildi. Gediz ve Küçük Menderes havzalarındaki yer altı su seviyelerinin hızla düştüğü ve kirlenmenin arttığı bildirildi. 2005 yılında 63 metre olan Ödemiş Yolüstü köyündeki yer altı su seviyesi, 2023’te 111 metreye kadar gerilemiş durumda. Bu, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Havzalarda, tarım ilaçları, endüstriyel atıklar, jeotermal deşarjlar ve hayvancılık faaliyetleri gibi kirletici kaynakların, su kütlelerinin kirlenmesine yol açtığı vurgulandı.

İzmir’deki Su Kaynakları ve Çevresel Sorunlara Yönelik Çözüm Önerileri

Raporda, İzmir'in su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir su kullanımı sağlamak için çeşitli çözüm önerileri sunuluyor. Bunlar arasında su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, yer altı su seviyelerinin korunması ve endüstriyel atıkların düzenli arıtılması gibi önlemler yer alıyor. Bu önlemler, İzmir’in su sorunlarını çözmek ve ekolojik dengenin korunmasına yardımcı olmak için kritik öneme sahip.

İzmir Körfezi’nin ekolojik durumu ve su kaynaklarının korunması için daha fazla bilimsel araştırma ve sürdürülebilir çevre politikalarının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Arap ve İslam dünyasından İsrail’e tepki! Saldırılar kınandı

Arap ve İslam dünyasından İsrail’e tepki! Saldırılar kınandı

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını kınadı ve bölgesel sükunet ve nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı.

KAYNAK: AA

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin farklı ülkelerden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin ardından 21 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

Mısır haber ajansı MENA'ya göre, ortak açıklamaya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır ve Moritanya imza attı.

saygı gösterilmeli

Ortak açıklamada, İsrail'in, 13 Haziran'dan bu yana İran'a düzenlediği saldırılar ile uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletlerin ilke ve amaçlarını ihlal eden her türlü eylem kınananarak, devletlerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, iyi komşuluk ilkelerine ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabilecek bu gerilimden derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının durması gerektiği, gerginliğin azaltılması ve kapsamlı sükunet sağlanması için de çalışılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu inşasının önemine dikkati çekilerek, bölge ülkelerinin tamamının hızlıca Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf olması gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teminat altına alınmış olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, bunun 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İran'ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına geri dönmek olduğunun altı çizildi.

Bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun diplomasi, diyalog ve uluslararası hukuk kuralları olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut krizin de askeri yollarla çözülemeyeceği vurgulandı.

⁠İsrail'in İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran'da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *