Olay, 5 Şubat akşamı, Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı'nda yaşandı. Antalya'dan Konya'ya gelip yerleşen Ayşe Dırla ve Özgür Duran çifti arasında birlikte yaşadıkları evde tartışma çıktı. Ayşe Dırla evden çıkıp, parka geldi. Peşinden parka gelen Özgür Duran, iddiaya göre sevgilisini dövmeye başladı. Tesadüfen parktan geçen Kadir Şeker de olaya müdahale etmek istedi. Çıkan arbedede, Şeker'in elindeki bıçak, Duran'ın kalbine isabet etti. Özgür Duran, hayatını kaybederken, tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Şeker, çıkarıldığı mahkemece 'kasten adam öldürme' suçundan tutuklandı.
CUMHURİYET SAVCISI, EN ALT SINIRDAN CEZA TALEP ETTİ
Konya'da, Kadir Şeker'in, sevgilisi Ayşe Dırla'yı dövdüğü öne sürülen Özgür Duran'ı, engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla 12 yıldan 19 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 3'üncü duruşması yapıldı.
Duruşmada olay günü görevli bir polis memuru tanık olarak dinlendi. Duruşmaya katılmayan tanık Suriye uyruklu Beşşar Şaban'ın, dinlenmesine gerek olmadığına karar verildi.
Duruşmaya katılan öldürülen Özgür Duran'ın kardeşi Niyazi Remzi Duran, Kadir Şeker'den şikayetçi olduğunu belirterek, ''Maktul benim ağabeyimdir. Kadına şiddet uygulandığı söyleniyor ancak bunlar gerçeği yansıtmıyor. Mahkemeye ibraz edeceğim fotoğraflı belgelerden de anlaşılacağı üzere kadına şiddet yanlısı biri olmadığı, uyuşturucuya karşı olduğu açıkça görülecektir. Adaletin yerini bulacağını inanıyorum. Sanıktan şikayetçiyim'' dedi.
Özgür Duran'ın ailesinin avukatları, Adli Tıp raporunda Kadir Şeker'in vücudunda kabuk bağlamış 3 santimetrelik yara olduğunu belirterek, Kadir Şeker'e, daha önce bıçaklı bir kavgaya karışıp, karışmadıklarını sordu. Kadir Şeker de daha önce kavgaya karışmadığını belirtti.
Avukatlar, Özgür Duran'ın Kadir Şeker'e yönelik 'Seni bulacağım' ifadesini kullandığı ve bir kişinin, karşısındaki kişiye bunu söylemesi için tartışmanın yaşanması gerektiğini belirterek, sanığa yaşanan olayı tekrar sordu. Kadir Şeker de, ''Ben evime gidiyordum. Kadının sesini duyunca onun iyi olduğunu görmek istedim. Ben ona ağabey diye hitap ettim. Ama o bana ve aileme küfürler etti'' dedi.
Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaasında, iddianameye bağlı kalarak suçun ağır tahrik altında işlendiğini belirterek, 'kasten adam öldürme' cezasının en alt sınırdan, tahrik indiriminde en üst sınırdan verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti Kadir Şeker'in tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 14 Ekim tarihine erledi.
'MÜTALAAYI KABUL ETMİYORUZ'
Duruşma sonrası açıklama yapan Kadir Şeker'in avukatlarından Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ, mütalaayı kabul etmediklerini ve savunma için süre istediklerini belirtti. Aladağ, şunları söyledi:
''3'üncü celseyi bitirdik. Dosyamızda araştırılacak husus kalmamıştır. Tüm tanıklar dinlendi. Sayın savcılık makamı mütalaasını verdi. Mütalaa aynen iddianamede olduğu üzeredir. İlk söz olarak kabul etmediğimizi beyan ettik. Mütalaa 'kasten adam öldürme', ancak ağır haksız tahrik altında işlendiği hususlarda ceza talep edilmiştir. Bizler mütalaayı kabul etmedik ve savunma için süre istedik. Savunmamızı hazırlayacağız. Duruşmamız 14 Ekim tarihine ertelenmiştir. Kadir bir cani değildir, katil değildir. Kadir, asla ve asla birini öldürme gayesiyle hareket edecek evladımız değildir. Kadir'in annesine ve babasına yönelik çok ağır küfürlere rağmen bunu duruşmada ifade edemeyecek kadar yeterli aile terbiyesi almış ahlaklı ve yarınlara umutla bakan çocuğumuzdur. Kadir'in taraflarla bağlantısı yoktur. Kadir, ağlayan bir kadın sesine kulak kabartmıştır. Kadir Şeker, kasten birini öldürecek yapıya sahip değil.''