İstanbul'da 540 bin civarında Suriyeli kardeşimiz var. Bunların hepsinin İstanbul'da oturum belgeleri var.
Başımızın üzerinde. Ama İstanbul'un dışından İstanbul'a gelen, belli bir kural ve kaidenin dışında İstanbul'a gelen, bizim ona Türkiye'nin diğer illerinde oturum belgesi belgesi verdiğimiz, 'Ancak bu ilde oturabilirsin, bu ilden çıkarken bizim verdiğimiz yol belgesi olmadan gidemezsin.' dediklerimizi, şayet İstanbul'da muhafaza etmeye çalışırsak, kimse kusura bakmasın, İstanbul'da hiçbirimizin kontrol edemediği, yönetemediği ve karşı karşıya kalmış olduğumuz bir sorun baş gösterir.
Düzenimiz, kuralımız, açık ve nettir. Herkes, sağladığımız oturum belgesinin tarif ettiği vilayette hayatını devam ettirecektir." diyen Soylu, "Arapça tabelaları niye değiştiriyorsunuz? Siz Arapça düşmanı mısınız?" diyerek, kendilerine kızanlar olduğunu ifade ederek, "Burası bir devlet, buranın kurallar bütünü var. O zaman niye Anayasa, kanun, kurallar var? Kural demiş ki 'Yüzde 75'i Türkçe olur, yüzde 25'i diğer dilde olur. Tam da buna yönelik olarak biz değerlendirme ortaya koyduk." dedi.
Mayısta günde 968 göçmen, haçünkünda 886, temmuzda bin 350 göçmen yakalandığını aktaran Soylu, şu şekilde devam etti:
"Bunu yılın tamamına vurursanız, çok ciddi bir sonuçla karşı karşıya kalırız. Kayıtsız olan, Türkiye'ye kaçak olarak girmiş, hangi uyruktan olursa olsun, bu kurallarca gereğini yapmak bizim sorumluluğumuzdur. İstanbul Valiliğimiz dün gerekli açıklamasını gerçekleştirdi.
Diğer vilayetlerde de bu çaptaki çalışmalar aynı biçimde devam ediyor. Bizim sağlamaya çalıştığımız mesele bir kamu düzeni meselesidir. Dün birisi Amerika'da, Esad'ın adamı bütün paylaşımları öyle, buradaki kardeşlerimizi de tahrik etmek için sosyal medyadan ay yıldızımızı göç meselesiyle ilintilendiren hiç yakışık almayan bir çizim ortaya koymuş. Bu meselelerle gerek Türkiye'yi uluslararası platformda yalnızlaştırmaya, istismar etmeye çalışacaklar gerekse de uzun zamandan beri etrafımızdaki coğrafyada farklı adımlar atmaya çalışacaklar fırsat bulup diğer bir noktaya evirmeye çalışabilirler.
Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Biz düzeni oluşturmakla mükellefiz. Bir taraftan bütün kolluk kuvvetlerimiz Türkiye'nin her tarafında bu işin titiziyetine yönelik olarak, diğerlarına fırsat vermeyecek bu meseleyi düzeni oluşturacak, nizamı ve intizamı oluşturacak bir biçimde Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzle beraber tanzim edip getirmeye çalışacağız."
"Kamuda özel güvenlikte tek tip kıyafet uygulamasına geçilecek"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İnşallah 2020'nin belirleyebileceğimiz bir tarihinden sonra kamuda özel güvenlikte tek tip kıyafet uygulamasına geçiyoruz." dedi.
KAAN projesinin temelde, entegrasyon ve koordinasyon konusuna odaklandığını dile getiren Soylu, ÖGNET'in ise bütün özel güvenlik alanındaki iş ve prosedürleri kapsamına girennı açıkladı.
Programa Özel Güvenlik Denetleme Başkanı Suat Çelik, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da katıldı.