20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Kaplumbağa Terbiyecisi kimin eseridir?

Kaplumbağa Terbiyecisi kimin eseridir?

Yüzbinlerce adayın katılımıyla 6 Eylül Pazar günü gerçekleşen KPSS’de çıkan Kaplumbağa Terbiyecisi resminin hikayesi pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Peki, Kaplumbağa Terbiyecisi kimin eseridir? İşte ünlü tablo hakkında merak edilenler…

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kaplumbağa Terbiyecisi kimin eseridir?

1906 yılında yılında yapılan ünlü tablo Kaplumbağa Terbiyecisi’nin kimin eseri olduğu ve hikayesi bugünün en çok araştırılan konuları arasında geliyor. KPSS Lisans sınavında çıkan soru ile sosyal medyanın gündemine oturan Kaplumbağa Terbiyecisi resmi ile ilgili ayrıntıları haberimizde bir araya getirdik…

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ KİMİN ESERİDİR?

Türk resim sanatının en meşhur ve en pahalı tablosu olarak kabul edilen Kaplumbağa Terbiyecisi 1906 yılında ünlü Türk ressam Osman Hamdi Bey'in eseridir. Osman Hamdi Bey 1907 yılında bu tablonun ikinci versiyonu olan ve farklı ayrıntılar içeren küçük bir tablo daha çizmiş ve akılarda soru işaretlerinin oluşmasına neden olmuştur.

KPSS’DE ÇIKAN KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ RESMİNİN HİKAYESİ

Kaplumbağa Terbiyecisi"Kaplumbağa Terbiyecisi", Osman Hamdi'nin en ilgi çeken ve özgün eserlerinden birisidir. 1906 tarihli eser, özellikle "Lale Devri"ndeki "Sadabad Eğlenceleri"nde geceleri bahçelerin aydınlatılması için kaplumbağaların sırtlarına mumlar dikilerek serbest bırakıldıkları bilgisi bir ipucu olabilir. Yani Osmanlı'nın devlet düzeninde "kaplumbağalar" da "kapıkulları" arasında yer almışlardır.

Bu arada birkaç Osmanlı kurumunun (Sanay-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Duyun-u Umumiye, vb.) en üst düzeyinde yönetici olan Hamdi Bey'in kendi iş yapma alışkanlığı/tarzı ile astlarının yaklaşımlarına ilişkin bir allegori akla gelmektedir. Osman Hamdi'nin kendisi olan "Terbiyeci" elinde neyi, boynunda maşası sırtında "keşkül-ü fıkarası" (dervişane bir tevekkülü akla getirmektedir. Hafif öne eğilmiş olarak yapraklarını yiyen üç kaplumbağaya nezaret etmektedir.

Arkada kalan iki kaplumbağa ise yemeğe yanaşmaya çalışmaktadır. Osman Hamdi Bey'in mesai arkadaşlarına yönelik acımasız, ümitsiz bir hicvi olarak yorumlanabilir bir resim bu... Önemli olan, alçaktaki tek ışık kaynağından gelen ışıkla aydınlanan resmin, öğelerinin ilgiyi konuya odaklayan bir yalınlık ve kurgu ile her tür gereksiz ayrıntının ayıklandığı çok başarılı bir bir başyapıt olmasıdır.

Uzun süre işadamı Erol Aksoy'un koleksiyonunda bulunan tablo Erol Aksoy'un varlıklarına TMSF'nin el koymasıyla geçici süre devlete geçmiştir. Eser Aralık 2004'de açık arttırmaya çıkarıldı. Türk resim sanatının en yüksek bedeline çıkan fiyatla Suna Kıraç-İnan Kıraç Vakfı kuruluşu Pera Sanat Müzesi açık arttırmayı kazandı.

Tablo bugün Suna Kıraç-İnan Kıraç Vakfı Pera Sanat Müzesi'nde sergilenmektedir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Hattat Şeyh Hamdullah Efendi'nin vefatının 500.yıl dönümü

Hattat Şeyh Hamdullah Efendi'nin vefatının 500.yıl dönümü