Türkgün Gündem Kımız nedir, neyden yapılır? Kımız içmenin hükmü nedir?

Kımız nedir, neyden yapılır? Kımız içmenin hükmü nedir?

Televizyon izleyicisi izledikleri dizilerde geçen terimlerinin anlamını internet üzerinden araştırıyor. ATV'deki Destan dizisindeki geçen "kımız"ın ne olduğu merak ediliyor. Çok eski bir içecek olan kımızın Türkler için özel bir yeri olduğu biliniyor. Peki, Kımız nedir, neyden yapılır? Kımız içmenin hükmü nedir? İşte merak edilen sorgular.

Kısrak sütünden elde edilen içecekler, Türk dünyası ve Orta Asya kavimleri için özel bir yere sahiptir. Kımızın ilk olarak Orta Asya’da Türkistan ve Moğolistan taraflarında yaşayan kavimlerce tüketilmiştir. Birçok insan ise Kımız nedir, neyden yapılır? Kımız içmenin hükmü nedir? gibi sorulara yanıt arıyor.

KIMIZ NEDİR, NEYDEN YAPILIR?

Kımız, kısrak sütünün fermante edilmesiyle elde edilen geleneksel bir içecektir. Orta Asya bozkırlarında yaşayan Kırgız, Başkurt, Kazak, Yakut ve Özbek gibi Türk halkları ve Moğollar arasında bugün de önemli bir içecektir. Süt şekerince zengin olan kısrak sütünden îmâl edilen kımız, beyazımsı bir sıvıdır. Çok eski bir târihi vardır. İlk olarak Orta Asya’da Türkistan ve Moğolistan taraflarında yaşayan kavimlerce içilmiştir.

Kımız, benzeri süt ürünleri gibi, belirli bir mikroorganizma topluluğunun faaliyeti sonucunda meydana gelir. Bu topluluk süt asidi bakterileri ve mayalardan ibârettir. Bu mikroorganizmalar aşılandıkları sütte süt şekerine etki yaparak asit, alkol ve CO2 çıkarırlar. Açık kaplarda yapıldığı için îmâl sırasında CO2’nin çoğu uçar. Alkol miktârı kefirden çoktur. Asit ikisinde de aynıdır. Ayrıca insana güç verici bir etkisi vardır.

Kımızda albumin ve kazein parçalanması olur. Pepton miktârı kefirdekinin 10 misli kadardır. Kazein çok ufak parçacıklar hâlindedir. Bunun sebebi iyi ve sık karıştırmadır. Kokusu yayık ayranı veya ekşi peynir suyunu andırır. Çalkalanınca köpürür.

kımız

KIMIZ İÇMENİN HÜKMÜ NEDİR?

Kımız, genel olarak kısrak sütünün mayalanması (fermantasyon) ile elde edilen ekşi bir içecek türüdür. Fermantasyon süresine göre kımızın içindeki alkol oranı değişmekte olup tatlı, orta sert ve sert olmak üzere üç farklı türü bulunmaktadır.

Diyanet'e göre; dinimizde sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin tüketilmesi haramdır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Sarhoşluk veren her şey haramdır. Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır” (İbn Mâce, Eşribe, 10). Buna göre içinde sarhoş edecek düzeyde alkol bulunmaması durumunda kımızın tüketilmesi caiz, aksi takdirde caiz değildir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset AK Parti'de anayasa çalışmaları: 4'üncü Yeni Anayasa Çalıştayı başladı

AK Parti'de anayasa çalışmaları: 4'üncü Yeni Anayasa Çalıştayı başladı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, bugün dördüncüsü düzenlenecek Yeni Anayasa Çalıştayı'na ilişkin, 'Parlamentoda bir anayasa yapmanın gerektirdiği çoğunluğu sağlayabilirsek Türkiye Yüzyılı'nın anayasasını bu Meclis inşa eder diye düşünüyoruz.' dedi.

KAYNAK: AA

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığınca düzenlenen "yeni anayasa çalıştayları"nın dördüncüsü, Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı başkanlığında alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla bugün AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilecek.

Çalıştaya ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yazıcı, AK Parti'nin Türk siyasi hayatında var olduğu günden bu yana gündeminde yer alan konulardan birinin yeni bir anayasa olduğunu söyledi.

Yazıcı, Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili herhangi bir sorunlarının olmadığını vurgulayarak, "Değiştirilemez, teklif dahi edilemez.' denen kısımlar elbette ki mahfuz kalmak kaydıyla yeni bir anayasa yapma hedefimiz var." ifadesini kullandı.

Türkiye'de bütün siyasi partiler, STK'ler, meslek odaları, barolar birliği ve sendikaların da anayasa yapma konusunda çalışmalarının olduğunu hatırlatan Yazıcı, bu çerçevede her siyasi partinin programında yeni anayasa vaadinin bulunduğunu belirtti.

Yeni anayasa hedefini gerçekleştirmek için en önemli çalışmalardan birini 2007 yılında gerçekleştirdiklerini dile getiren Yazıcı, "Çalışmalarımız, daha sonraki yıllarda da periyodik olarak devam etti. Kovid sürecinde de bir taslak çalışmamız yapıldı. Onu da geniş bir şekilde müzakere ettik. Şimdi de bu çalışmalarımızı 2024 yılının Ekim ayından itibaren çalıştaylar yapmak suretiyle sürdürüyoruz." diye konuştu.

Hayati Yazıcı, ilk çalıştayda "Anayasa yapma yöntemi ne olmalı?" sorusunun cevabını akademisyen ve konusunda uzman kişilerin görüşlerini alarak derlediklerini belirtti.

İkinci çalıştayda STK, meslek ve esnaf odaları, sendikalar, Türkiye Barolar Birliği'nin temsilcilerinin katılımıyla "Meslek kuruluşlarının anayasadan beklentileri nelerdir?" sorularına cevap aradıklarını anlatan Yazıcı, üçüncü çalıştayda ise "Temel hak ve özgürlükler, anayasada hangi çerçevede yer almalı?" sorusunu ele aldıklarını söyledi.

Çalıştayların sonuçlarının raporlandığını, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulduğunu dile getiren Yazıcı, bugün yapılacak çalıştayda da "Yeni bir anayasada yasama ve yürütme organlarının şekillenmesi nasıl olmalı? Bunların görev ve yetkileri için düşünceler nelerdir? Bu temel iki organın birbirleriyle olan ilişkileri, birbirini dengeleme ve denetleme mekanizmaları nasıl gerçekleşmeli? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin pratiğine ilişkin görüş ve önerileriniz neler?" sorularına hukuk, kamu yönetimi, siyaset bilimi, sosyoloji ve felsefe alanlarında uzman akademisyenlerle cevap arayacaklarını ifade etti.

Bundan sonra yargı konulu çalıştay yapmayı planladıklarının bilgisini veren Yazıcı, şunları kaydetti:

"Siyasette deneyimi olan, çalışmalar yapmış kişilerin de katıldığı bir çalıştayla bu süreci tamamlayacağız. Böylece bu çalıştaylarımızla oluşacak birikimleri de esas almak suretiyle parlamentoda bir anayasa yapmanın gerektirdiği çoğunluğu sağlayabilirsek Türkiye Yüzyılı'nın anayasasını bu Meclis inşa eder diye düşünüyoruz. Çalıştaylarımızı birkaç ay içerisinde bitireceğiz. Bundan sonra bir veya iki çalıştay daha yapacağız."

“ANAYASA YAPMAK MİLLETİN HAKKI”

Anayasa yapmanın milletin hakkı olduğuna dikkati çeken Yazıcı, "Ama millet, bu hakkını bugüne kadar kullanamamış. Millet, bu hakkını kullanmak suretiyle bir anayasayı inşa eder. Onun için de Mecliste anayasa yapma konusunda konsensüsün oluşması gerekir yoksa 'Biz anayasa yaptık, buyurun gelin, oy verin.' demekle bir anayasa gerçekleştiremeyiz. Bunun farkındayız. İnşallah bu ortaklığı, paydaşlığı da gerçekleştiririz." şeklinde konuştu.

Yazıcı, soru üzerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tıkanması gibi bir durumun söz konusu olmadığına işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ama her sistemin uygulama süreçlerinde gözlemlenen eksiği, fazlalığı olabilir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin de o değerlendirmeleri alacağız. Bakalım bu konuda uzman akademisyenlerin bakışları ne, perspektifleri ne. Biz de kendi görüş ve kanaatlerimizi o çerçevede paylaşacağız. Anayasalar dogma değil. Dokunulmaz, vazgeçilmez değil. Nihayetinde bunları insan yapıyor. İnsanın ihtiyacına göre, zamanın şartlarına göre, uygulamada gözlemlediğiniz durumları dikkate almak suretiyle her zaman revize eder, rasyonaliteyle düzeltirsiniz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *