ABD'li araştırmacılar, felç ve çeşitli hastalıklar nedeniyle konuşamayan insanların çevresiyle iltişim kurmasını sağlama adına büyük bir adım attı.
Çalışmayı yöneten ABD’deki California Üniversitesi'nden beyin cerrahı Dr. Edward Chang, “Çoğumuz konuşma yoluyla ne kadar kolay iletişim kurduğumuzu kabul ediyoruz. Bu yeteneğini kaybetmiş hastaların yıkımını hafifletmek için yeni bir alanın en başında olduğumuzu düşünmek heyecan verici” dedi.
Bununla birlikte, günümüzde felç nedeniyle konuşamayan veya yazamayan insanların iletişim kurma becerisi bir şekilde gerçekleşiyor Örneğin, çalışmada mahremiyetini korumak amacıyla ismin açıklamayan adamın, bir beyzbol şapkasına bağlı bir işaretçi kullandığı açıklandı.Bu işaretçi başını ekrandaki kelimelere veya harflere dokunmak için hareket ettirmesine izin veriyor.
Diğer taraftan, son yıllarda, zihin kontrollü protezlerle yapılan araştırmalarda felçli insanların robotik bir kol kullanarak el sıkışmalarına veya bir şeyler içmelerine olanak tanıdı. Bu çalışmalar, felçli insanların hareket etmeyi hayal etmesinin ardından, beyin sinyallerinin bir bilgisayar aracılığıyla yapay uzuvlar iletilmesinin ardından gerçekleşti.
Chang'ın ekibi, bu çalışmayı bir konuşma nöroprostezi geliştirmek için oluşturdu. Nöroprotez, normalde ses yolunu kontrol eden beyin dalgalarını; dudakların, çenenin, dilin ve gırtlağın her bir ünsüz ve sesli harfini oluşturan küçük kas hareketlerini çözen bir cihaza deniliyor.
Cihazı test etmek için gönüllü olan adam 30'lu yaşlarının sonlarındaydı. On beş yıl önce, yaygın felce neden olan ve konuşmasını engelleyen bir beyin sapı felci geçirdi. Araştırmacılar, adamın beyninde konuşmayı kontrol eden alanın yüzeyine elektrotlar yerleştirdi. Ardından, bir bilgisayar, “su” veya “iyi” gibi yaygın kelimeleri söylemeye çalıştığında kalıpları analiz etti ve sonunda binden fazla cümle oluşturabilecek 50 kelimeyi ayırt etmeyi öğrendi.
New England Journal of Medicine'de yayımlanan çalışmanın yazarlarına göre adam, “Bugün nasılsın?”, “Susadın mı?” “gibi günlük sorulara yanıt olarak, “Çok iyiyim” ve Hayır susamadım” şeklinde yanıtlar verdi.
Chang'in laboratuvarında mühendis olan çalışmanın baş yazarı baş yazar David Moses, Adamın düşünmesinin ardından kelimelerin ekrana düşmesinin yalnızca üç ile dört saniye sürdüğünü söyledi. Moses,“Bu, bu bir insanın ağzıyla olağan yanıt verme süresinden daha hızlı bir süreç” dedi.
Harvard Üniversitesi’nin nörologları Leigh Hochberg ve Sydney Cash, çalışmayı öncü bir adım olarak değerlendirdi.
Öte yandan, Chang ve meslektaşları, konuşmaya yol açan beyin aktivitesinin haritasını çıkarmak için yıllarını harcadı. İlk olarak, araştırmacılar, epilepsi ameliyatı geçiren gönüllülerin beyinlerine geçici olarak elektrotlar yerleştirdi, böylece beyin aktivitelerini konuşulan kelimelerle eşleştirdi.