Dünya Sağlık Örgütü ve bilim insanları koronavirüs salgınının önlenmesi için atılması gereken en temel adımlardan birinin test sayısını arttırmak olduğunu vurguluyor.
Bu kapsamda salgına karşı aldığı tedbirler çerçevesinde Sağlık Bakanlığı da son dönemde test sayılarında yüzde 25 artışa gitti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Test merkezi sayımız 75'e ulaştı. Pozitif vakaların tespitinde daha hızlı ve avantajlıyız" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bir süredir burun ve boğazdan örnek alınarak gerçekleşen antijen testleri yapılıyordu ancak yeni dönemde antikor testleri daha fazla uygulanmaya başlandı.
Peki antikor testleri ne demek? Ne gibi faydaları olacak?
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Önceki testler, boğaz ve burundan alınan örneklerle yapılıyordu. Bu yeni testlerde kan örnekleri alınıyor. Bu yöntemin birçok yararı var. Test yapılan kişinin hem hasta olup olmadığı ve bağışıklık kazanmışsa eğer onu da bu testte görebiliyoruz. Türkiye'de artık yapılmaya başlandı" dedi.
HASTALAR BAĞIŞIKLIK KAZANIYOR
"Koronvirüs salgını bulaşan kişi bağışıklık kazanır mı?" sorusuna da yanıt veren Özlü şu ifadelere yer verdi:
"Bu hastalığı geçiren kişilerde bağışıklık oluşuyor çünkü biz bu hastalığı geçirip iyileşen kişilerden aldığımız plazmayı hastalığı geçirmekte olan hastalara verip, onları tedavi ediyoruz. Hastalığı geçiren kişiler, virüse karşı antikor oluşturuyorlar. Bu antikorlar ise bu hasta kişilere verildiğinde onu iyileştiriyor. Bunlar yeni bilgiler, zaman içerisinde bağışıklık ne kadar korur, güçlü bir bağışıklık mı? Bunları zamanla göreceğiz. Çin'den gelen veriler, hastalığı geçirenlerin hastalığa bir daha yakalanmadığı yönünde."
SAĞLIK BAKANLIĞI ADIM ATTI
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinden etkilenen hastalardan uygun görülenlerin tedavisinde kullanılmak amacıyla immün plazmanın temininde uyulması gereken kriterlere ilişkin yazı, 81 il valiliklerine gönderildi.
İMMÜN PLAZMA TEDARİKİ İÇİN ARANACAK ŞARTLAR
Bakanlık tarafından Kovid-19 immün plazma tedarikinde belirlenen kriterlere göre, Kovid-19 virüs enfeksiyonuna yakalanmış ve sonrasında iyileşen bireylerin bağışçı olabilmeleri için, bu kişilerin enfeksiyonu geçirmiş olduğuna dair laboratuvar test sonucu gerekli olacak.
Bağıştan 14 gün öncesinde bu kişilerin klinik semptomları tamamıyla ortadan kalkmış olacak. Bir ya da daha fazla kez olmak kaydıyla nazofarengeal sürüntü örneği ile yapılan test sonucunun ya da kan numunesinden çalışılan moleküler test sonucunun "negatif" olması gerekecek.
İyileşen bireylerin, mevcut yasal mevzuata uygun olarak kan bağışçısı olabilmesi için gerekli sorgulama yapılacak. (Kısa Fizik Muayene, Aferez Bağışçısı Bilgilendirmiş Onam Formu'nun Doldurulması, Kan Bağışçısı Sorgulama Formu'nun Doldurulması ve Değerlendirilmesi)
Plazma bağışı yapması uygun olarak değerlendirilen bağışçılardan alınacak serum örneklerine ulusal mevzuata uygun olarak mikrobiyolojik tarama testlerinin çalışılması sağlanacak.
(Serolojik olarak HBsAg, anti-HCV, anti-HIV 1-2 ve anti-sifiliz Ab testleri) Plazma bileşeni aferez yöntemi ile toplanacak.
Aferez yöntemiyle bağışçılardan en az 48 saat ara vermek kaydıyla haftada en çok 2 kez bağış kabul edilecek. Bileşenin izlenebilirliği amacıyla immün plazma için Kızılay'dan ISBT 128 kodu alınacak. İmmün plazma tedarik ve uygulamasında Sosyal Güvenlik Kurumunun belirlediği ücret dışında hiçbir ek ücret alınamayacak.
(Yeni Şafak)