Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Kurban Bayramı öncesi toplandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca toplantı sonrası 1 saat gecikmeyle basın açıklaması yapıyor. Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu'nda Kurban Bayramı ile ilgili yeni tedbirlerin ve yasakların gündeme gelmediğini açıkladı. İşte Bakan Koca'nın açıklamasından satır başları...
- Covid-19 hastalığına karşı uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması akrabalarımızla, sevdiklerimizle bir araya gelmemize mani oldu. Buruk geçen Ramazan Bayramı, eski bayramları bize özletti.
- O günden bugüne değişen şeyler var. 1 Haziran itibariyle normalleşme sürecine geçtik. Alınan tedbirlerle sonuçları tecrübe ettik.
'Dikkat etmemiz gereken hususlar'
- Kurban Bayramı’nı en uygun bir şekilde yaşamanın ruhunu biliyorum. Yardımlaşma, bayramlaşma ve dayanışmayı esas alan bir bayramdır Kurban Bayramı.
- Bayramın ruhuna uygun olarak sosyal dayanışma içinde geçirmemizdir. Bunun bir anlamı da hastalığa karşı dayanışma içinde olmaktır.
- Bayramda başkaları ve kendimiz için gerekli dikkati göstermezsek bu bize ağır bir vebal yükler. Kurban Bayramı için dikkat etmemiz gereken noktaları 3 grupta toplayacağım.
65 yaş üstü kurban kesim alanlarına gitmesin
1-Kurbanlık alışverişleri belediyeler tarafından belirlenen ve denetlenen yerlerde yapılmalıdır.
2- Hayvan satış alanlarında olabildiğince kısa kalınmalıdır.
3- Müşteriler ve satıcılar arasında el sıkışma yapılmamalıdır.
4- 65 yaş üstü ve kronik hastalar kurban kesim alanlarında bulunmamalıdır.
5- Kurbanlar belediyenin kesim yerlerinde kesilmelidir.
6- Kurban kesimi en az katılımla yapılmalıdır.
7- Maske, mesafe ve sosyal mesafeye dikkat edilmelidir.
Bayramın ilk günü Cuma namazına denk gelmektedir. Bayram ve Cuma namazı cemaatla kılınacaktır.
1- Abdest namazdan hemen öncesine bırakılmamalı evde alınmalıdır.
2- Bayram ve Cuma namazına herkes kendi seccadesi ile gitmelidir, secde sırasında halı veya seccadelere virüs bulaşması kolayca mümkündür.
3- Maske ve sosyal mesafe kuralı bütün bayram boyunca geçerli kritik kuraldır. Saflarda yan yana gelen iki kişi aralarında mutlaka boşluk bırakmalı, saflar sıklaştırılmamalı, seyrek tutulmalıdır.
4- Vaaz ve namaz süreleri Diyanet İşleri Başkanlığımızın belirttiği üzere kısa tutulmalıdır.
5- Namaz sonunda cemaat en arka saftan başlayarak düzenli şekilde dağılmalıdır.
6- Bayram sonu gruplaşma meydana gelmemelidir.
Bayram günleri nasıl geçirilmelidir?
1- 65 yaş üstü büyüklerimiz, kronik hastalığı olanlar lütfen bayram namazına gitmesin.
2- Mezar ziyaretleri arefe ve bayram sonrasında ertelenmelidir.
3- Makbul olan ziyaret yüzyüze değildir, mümkün olduğu kadar bayramlaşmalar telefonla yapılmalıdır.
Yüzyüze gerçekleşecekse ziyaret süresi kısa tutulmalıdır.
4- Kurban yemekleri verilmemelidir.
5- Yoksullara et dağıtılacaksa çok dikkatli olunmalıdır.
El öpmeyi, el öptürmeyi, tokalaşmayı erteleyin
6- Bayram günlerinde biraraya gelmek zaruri ise açık ortamlar tercih edilmelidir.
7- Eve ziyaretçi alınmışsa ev havalandırılmalıdır.
8- Bayram boyunca hasta ziyaretinden uzak durulmalıdır.
9- El öpmeyi, el öptürmeyi, tokalaşmayı, sarılıp öpüşmeyi gelecek bayramlara erteleyeceğiz. Bu kuralı terk edersek karşılaştığımız sonuçlar tahmin edilebilir.
Bu Kurban Bayramı hep birlikte vereceğimiz sınavdır. El öpmediğimiz, birbirimize sarılmadığımız ikinci bayram olacaktır. El, öpme, kucaklaşma, el sıkışma geleneğimizi gelecek bayramlara erteleyelim.
Kurban Bayramına yönelik kısıtlama gündeme gelmedi
Baştan itibaren yapılan değerlendirmelerde Kurban Bayramı'na yönelik kısıtlama gündeme getirilmemiştir. Kısıtla geçirdiğimiz Ramazan Bayramı konsunda bilgi vermek isterim. 10 gün sonraki sonuç günlük vaka sayılarında yüzde 15 azalma olmuştur. Aynı tarihlerde entübasyona giren günlük hasta sayısında yüzde 21, yoğun bakımda yüzde 19, hastaneye yatırılan hasta sayısında yüzde 8 düşüş gerçekleşmişti, vefatlar azalma göstermişti.
Bunlar kısıtlarla birlikte gönüllü katılıma dayalı sonuçlardı. Şimdi maske mecburiyeti olmakla birlikte sonuç veren kısıtları koyacak olan sizlersiniz. Kurban Bayramı'nda işi öyle ciddiye alalım ki, bayram sonrasında gözümüz vaka tablosunda olmasın.
Yakın günlerdeki tecrübeden şunu öğrenmiş bulunuyoruz, gerilersek toparlaması büyük çaba, dikkat istiyor. 11 Haziran'da olduğu gibi 14 Temmuz'da binin altına çekmemiz 33 günü almıştır. Size tedbirlerde ciddiyet ile ihmalin örneğini verdim. İşin kolay ve çok zor tarafını birlikte görmenizdir. Tedbirlere uymak, tedbirleri terk etmenin sonuçlarından çok daha kolaydır.
Eylül'de ikinci dalga ekonomi için büyük risk
Ülkemizin herhangi bir şehrinde tehdit edici düzeydeki vaka artışı, okulunu özleyen çocuğumuz için endişe kaynağıdır. DSÖ'nün uyardığı yönde Eylül'de ikinci dalga başlangıcı ise ekonomiler açısından büyük risktir. Yatan hasta sayımızın artması arzu edilmeyen sonuçtur. İlk günlerde belirttiğim gibi salgınla mücadele bütün insanların katılımı ile gerçekleşecektir. Halkımız tedbirlere uyarak ekonomiden üretime, hizmet sektörüne tüm alanlarda katkıda bulunduğunu yakınen idrak ediyorum.
İl Hıfzıssıhha Kurulları'nın yetkisi var
Salgınla mücadelede daha istekli, daha kararlı olmalıyız. Mücadele bir süredir, bölgelere göre değişen tedbirlerle yürütülüyor. Şehirler bazında gerekli kararları alan valilerimizin başkanlık ettiği il hıfzısıhha kurullarıdır. Bu kurullar gelişmelere göre radikal önlemler alma yetkisine sahiptir.
Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu'da bazı illerimizde bu kararlardan önemli sonuçlar elde ettik. Bu önlemleri denetleme yetkisine sahip İçişleri'ne teşekkür ediyorum.
Test kitleri iddiasının yarısı bile doğru değil
Son günlerde ilginç görünümle birkaç konu var. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranının yüzde 40 olduğu öne sürülüyor. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranı yüzde 90'ın üstündedir.
Rüşvet iddiası soruşturuluyor
Bir Amerikan ilaç şirketinin ürettiği ilacın daha yaygın kullanılması amacıyla rüşvetten söz ediliyor. Bu iddia ve ithamla ilgili Bakanlığımız tarafından soruşturuluyor.
Bakanlığımızda bazı görev değişimlerinin özel bir anlamı yoktur, rutin işleyiştir.
Korona tablosunda değişiklikler
Bilim Kurulumuz günlük koronavirüs tablosunda bazı veri açıklamaları için başlık ve adlandırma değişikliğine gitme konusunu ele almıştır. Uluslararası karşılaştırmalarda kolaylık sağlanması amacı taşımaktadır. Entübe edilmiş veya henüz entübe edilmemiş de olsa kan oksijen düzeyi belli düzeyin altına düşen hastaları ağır hastalar olarak duyurmayı devam edeceğiz. Zattürre oranlarını da sizlerle paylaşacağız.
Eski Bayramlara dönebilmek için...
Maske, mesafe, temizlik kuralından ödün vermeyelim. Eski bayramlara dönebilmek için özveride bulunalım. Şahsım, arkadaşlarım, sağlık çalışanlarım adına bayramınızı kutluyorum. Bayramdan sonra sizden iyi haberler bekliyoruz.
Türkiye'de ikinci dalga bekleniyor mu?
Dünyada ikinci dalga beklentisinin olduğunu hepimiz görüyoruz. Hem koronayla karıştırılması hem de üst üste gelmesiyle farklı daha etkili ve de yoğun bakım hastane yükü ve vefat edenlerin oranlarının artışıyla sonuçlanabilecek dünyanın beklenti içinde olduğunu, dünyada bazı ülkelerin vaka sayıların daha da arttığını görüyoruz.
Dünyanın beklediği dalgayla birlikte gerçekleşebilecek durumun bizim şu döneme daha iyi bir geçiş yapmamız gerekiyor. Bugünleri bizim çok iyi değerlendirmemiz, olabildiğince bu salgını, yayılımı önleme çalışması içinde olmamız. Her zaman söylediğimiz hayatın devam ettiğini, bu hayatın artık kontrollü sosyal hayat adını verdiğimiz, sadece maske, mesafe, el temizliğiyle orantılı kuralları olan ve sonuç alabileceğimiz tedbirden bahsediyoruz.
Bu dönemin bittiğine inanmayalım
Bütün vatandaşlarımızdan isteğimiz bu dönemin bittiğine inanmayalım. Halen devam ettiğini düşünelim, her geçen gün, her gün açıklanan rakamlarda görüyorsunuz, yoğun bakıma giren, ağır hastaların her geçen gün arttığını görüyoruz. Her ne kadar vefat sayımız düşüyorsa tedavinin etkinliği, sağlık altyapımızın güçlü olmasıyla dünyaya göre düştüğünü biliyoruz. Ama yoğun bakıma giren hastalarımızda da artışı görüyoruz.
İstanbul, İzmir'de korona pikini tamamladı
Riskin geçmediğini, kuralların mutlak uyulması gerektiğini söylemek istiyoruz. Kurban bu anlamda son derece önemli. Önümüzdeki günler Ramazan'da olduğu gibi gönüllü tedbirlerin devreye girdiği bir bayram olmasını diliyoruz. Şu dönemde hazırlıklarımızı ikinci bir dalga içinde olduğumuzu söyleyemeyiz ama birinci dalganın etkisinin halen devam ettiğini bazı illerimizde İstanbul, İzmir gibi pikini tamamladığını ama bazı illerimizde yeni başladığını giderek arttığını görüyoruz. O illerimizde valililerimiz başkanlığında olan kurullarımız gerekli radikal önlemi alma konusunda yetkilidir.
Artış olan illerde radikal tedbirler alınabilir
Sayın İçişleri Bakanımızla dün uzun bir görüşme yaptık. Bugüne kadar alınan tedbirler ve sonuçları. Bundan sonra önümüzde önemli bir bayramın olduğu ve bayram sebebiyle alınabilecek tedbirlerin neler olabileceğini müzakere ettik. Bu anlamda özellikle demin bahsettiğim şekliyle valilerimiz başkanlığında olan il hıfzısıhha kurullarının yer yer bölgesel farklılıkların olduğu, bazı illerimizde artışların olduğu, dolayısıyla bölgesel alınabilecek tedbirlerin farklılık göstereceğini o nedenle kurullarımızın radikal bir takım tedbirleri alma noktasında görüşmelerimiz oldu.
Alınması gereken tedbirlerle ilgili İçişleri Bakanlığımızın bugün veya yarın duyuruları yapılmış olacak. Emniyet tedbirleri bayram için neler olduğu konusunda detaylı görüşmelerimiz oldu.
Okullar 31 Ağustos'ta açılabilecek mi?
Okulların açılmasıyla ilgili geçen toplantıda ifade etmiştim, açılma takvimini Milli Eğitim Bakanımız 31 Ağustos olarak açıkladılar. Bu takvimde eğitim başlamış olacak. Ama bu eğitim uzaktan, hibrit veya karma eğitim tarzında mı olacağı bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte Bilim Kurulumuzun yetkili arkadaşları çalışıyorlar.
İller bazında salgınla ilgili farklılık sözkonusu ise o illere özel farklı yaklaşımlar da devreye girebilir. Burada önemli olan eğitimin 31 Ağustos'ta başlayacak olması. Ama bu eğitimin uzaktan, bölgesel olarak farklı şekilde mi bunu da önümüzdeki bir iki hafta içerisinde açıklaması daha net yapılmış olur.
Bir okulda bir öğrenci pozitif çıkarsa...
Alınabilecek tedbirler de netleştiriliyor. Bir sınıfta bir öğrencinin pozitif olduğunu düşünün. Pozitif olan vaka tespitinde o okulda ne gibi tedbir alınmalı. Temas ettiği çocuklarla ilgili neler yapılmalı? Karantina veya izolasyon kimlere uygulanmalı? Kimlere test yapılmalı? Önceden ateş dahil olmak üzere birtakım tedbirler alınmalı mı, hangi safhada alınmalı, bunlar da detaylandırılıyor, bilgilendirme yapılmış olacak.
Aşı 1-2 ay sonra olacakmış beklentisi içinde olmayın
Herkesin beklentisi olan aşı konusu önemli. Zannediyorum önümüzdeki 4-5-6 ay, Ocak-Şubat-Mart gibi yılın ilk çeyreğinde aşının geliştirilmesi mümkün olabilir gibi görünüyor. İngiltere, Amerika, Çin'de çalışmalar hızla ilerliyor. 1-2 ay sonra olacak beklentisi içinde olmamalıyız.
Önümüzdeki 4-6 ay içinde bir gelişme olabilir. Ülkemizde 6 çalışma devam ediyor. Daha klinik, insan çalışmaları safhasına gelinmedi, o da Eylül ve Ekim ayında üniversitelerimizde, merkezlerimizde olmuş olacak. Çin ve Rusya ile aşıyla ilgili irtibat halindeyiz. Yakınen takip ediyoruz.
10 bin kişiden 26'sı koronalı ama bilinmeden aramızda dolaşıyor
Bu arada geniş yaptığımız saha araştırması bitti. Bu araştırmada, çalışmada pozitiflik oranı yüzde 0.26; yani 10 binde 26. 10 bin kişide 26 kişi pozitif olarak aramızda dolaşıyor demektir. Bu dediğimiz aramızda belirtisi olmayan 10 binde 26 kişinin dolaştığını dolayısıyla maske ve mesafenin ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından çok önemli.
Bağışıklık oranımız çok düşük
Bağışıklık 10 binde 80 şeklinde. Bağışık oranımız son derece düşük. Bir toplumun bağışık olabilirliği yüzde 60-65 oranında mümkün olduğu bilinir. Dolayısıyla 0.8 ise gerisini siz düşünün. Toplum bağışıklığıyla bunun oluşamayacağını görmüş oluyoruz. Toplumda şurası çok önemli 10 bin kişide 26 kişinin belirti göstermeden aramızda dolaştığını bilelim. Maske, mesafe, el hijyenine ne kadar önem vermemizi gösteren önemli bir tablo.
Ayasofya'nın açılışındaki manzaralar
Ayasofya 86 yıllık hayalimizde. Egemenliğin önemli bir işaretiydi. Her Türk vatandaşının bu konudaki beklentisiydi. Doğrusu bizim bu sevinci herkes yaşadı. Bu sevinci yaşarken ortamda disiplinize ederek yaşıyor olmalıydık. Yer yer uyanlar oldu, bu anlamda uymayan görüntüleri de görmüş olduk.
Sevincimizi yaşarken, Ayasofya dahil olmak üzere bizim pandemi tedbirlerini, kurallarını ihmal etmeden, maske, mesafe kuralını sevincimizi paylaşırken de devrede tutmamız kanaatindeyim.
Ankara'da yoğun bakım yatak sıkıntısı var mı?
Yeni normalleşmeyle birlikte özel hastaneler, üniversite hastaneleri, kamunun bazı hastaneleri daha çok Covid'li hastalara bakmamayı, bu hastalara bakan pandemi hastanelerine bu hastaları almamız sözkonusu oldu. Bu nedenle de bazı hastanelerimizdeki doluluk oranımız diğerlerine göre daha da artmış oldu. Ankara'daki doluluk oranlarını söyleyeyim. Yoğun bakımda şu anda doluluk oranlarımız yüzde 67. Standart yataklarımız yüzde 49. Ventilatörlerimizin doluluk oranları yüzde 25. Bahsedildiği gibi olmadığını söylemek istiyorum.
Şehir hastanesindeki doluluk oranları yoğun bakımlar yüzde 69, standart yüzde 32, ventilatör yüzde 16. Bu rakamlardan da bu anlamda sorun olmadığı, her gün açıkladığımız rakamlarla giderek yoğun bakımdaki hasta sayılarımızın arttığını zaten söylüyoruz. Daha önce bütün hastanelerimizde bu hastalar kabul ediliyor iken şimdi bazı hastanelerimizde kabul ediliyor olmasıyla buralarda yer yer oranların arttığını biliyoruz ama bir sorun olmadığını bu rakamlardan da çok rahat görmüş oluyoruz.