Türkgün Gündem Maden Yasası Meclis'e sunulmaya hazırlanıyor!

Maden Yasası Meclis'e sunulmaya hazırlanıyor!

Maden Yasası, yeni yasama döneminde Meclis'e sunulacak. Öte yandan maden sahalarının rehabilitasyonu, iş güvenliği ve ruhsat alındıktan sonraki izin süreçlerinin tek bir noktadan yürütülmesiyle ilgili altyapı çalışmalarını kapsayacak.

KAYNAK: AA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, 3. Maden Kurtarma Yarışması'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Maden Yasası ile ilgili esas hedefin sektör ve çalışanlarının görüşlerini alarak madenciliğin daha güvenli bir şekilde yapılması olduğunu dile getiren Tancan, yasanın hazırlanması konusunda çalışmaların hızla devam ettiğini, tamamlanmasının uzun sürmeyeceğini bildirdi.

Tancan, maden sahası rehabilitasyonundaki öncelikli hususun, çalışma yapılan sahaların rehabilitasyonunu daha aktif hale getirmek olduğunu ifade ederek, "İstiyoruz ki bir maden faaliyeti yapıldıktan sonra orası çevreye zarar verecek bir mahiyette bırakılmasın. Rehabilite edilsin. Edilmediği takdirde kamunun ilgili kuruluşları tarafından yapılıp, maliyeti ilgili kişiden yasal olarak tahsil edilsin. Bunun gibi rehabilitasyon işini kuvvetlendirecek teklifleri sayın vekillerimizin iradelerine arz edeceğiz" diye konuştu.

Maden Yasası'nda iş güvenliği tedbirlerinin geliştirilmesini de kapsayan konuların titizlikle çalışıldığını vurgulayan Tancan, ruhsat alındıktan sonra birçok kurumdan izin alma süreçleri yerine tek bir noktadan temin edilmesine yönelik çalışmaların da madencilikte izin süreçlerinin kısalmasına katkı sağlayacağını kaydetti.

Maden Zirvesi'nde "iyi madencilik örnekleri" ödüllendirilecek

Tancan, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde bir maden zirvesi yapmak üzere hazırlık yaptıklarını ve Türkiye genelinde iyi madencilik faaliyetlerinin bu zirvede ödüllendirileceğini belirterek, şunları söyledi:

"Dünya Madenciler Günü programında ayrı yarışma kategorileri de sektörümüze önerdik. Madencilik faaliyetlerinde rehabilitasyon faaliyetlerini özendirmek, ödüllendirmek istiyoruz. 'En iyi rehabilitasyon örnekleri' şeklinde ayrı bir yarışma kategorisi dizayn edecekler. Madencilik faaliyetinde bulunan firmalarımız rehabilitasyon örnekleriyle yarışmaya katılacak. İş güvenliği konusunda da ayrı bir yarışma kategorisi düşünüyoruz. En iyi iş güvenliği tedbirini almış olan madencilik firmalarını yine ödüllendireceğiz. 'Madencilikte kadın istihdamı' konusunda bir yarışma kategorimiz daha olacak."

"2024 sonuna kadar 3 bin personelimizin eğitim almasını hedefliyoruz"

Madencilerin, arama-kurtarma faaliyetleri başta olmak üzere birçok alanda daha yetkin olmalarının sağlandığı eğitim parkurları geliştirildiğine işaret eden Tancan, şöyle devam etti:

"6 Şubat depreminde, özel sektör ya da kamudaki madenci arkadaşlarımız arama kurtarma çalışmalarında çok büyük katkı verdiler. Birçok vatandaşımızı göçük altından kurtardılar. Hedefimiz 2024 sonuna kadar yaklaşık 3 bin personelimizin eğitim almasını sağlamak. Ayrıca 6 Şubat depremlerindeki arama-kurtarma faaliyetlerindeki ekipman eksikliklerini tamamlayarak, bir AFAD ekibi gibi, ekipmanıyla birlikte ve tüm eğitimlerini almış olarak elemanlarımızı yetiştirmenin çabası içindeyiz. Eğitimler 2025’te de devam edecek, sayımız artacak. Madencilerimizi bu konuda daha nitelikli, daha kaliteli ve hiçbir eksikleri olmayan bir noktaya taşımak istiyoruz."

Madencilik sektöründe iş güvenliği ve çevrenin öncelikli olduğunu, bu iki konudan sonra katma değeri yüksek madencilik anlayışının geldiğini dile getiren Tancan, "İşçi ve işverenlerimizin farkındalıklarını artırmaya çalışıyoruz. İstiyoruz ki bir işçimizin bile burnu kanamadan evine gitsin. Bu tür organizasyonları yaptıkça kazaların da azalacağını ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Türkiye, enerji güvenliğinde vites yükseltti

Türkiye, enerji güvenliğinde vites yükseltti

Türkiye, son dönemde doğal gazın tedariki, depolaması ve üretiminde yaptığı yatırımlarla enerji arz güvenliğini sağlarken gaz arzının kesintiye uğramasına neden olacak şoklara karşı da direncini artırıyor.

KAYNAK: AA

Türkiye'de konut ve serbest tüketicilerin ısınma ve elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla yıllık yaklaşık 60 milyar metreküp doğal gaz tüketiliyor. Söz konusu tüketimin karşılanabilmesi ve arz güvenliğinin sağlanabilmesi için boru hatlarının yanı sıra sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarik altyapısını güçlendirmek için yatırımlar yapılırken yerli gazda üretimi artırma çalışmaları devam ediyor.

Tedarik ayağında Rusya, İran ve Azerbaycan'dan gelen boru hatlarının yanı sıra doğal gaz altyapısının önemli bileşeni niteliğindeki Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Üniteleri (FSRU) ile LNG terminalleri, farklı kaynak ve ülkelerden doğal gaz temin edilmesini sağlıyor.

Bu tesisler aracılığıyla Cezayir'den ABD'ye kadar çok geniş bir coğrafyadan LNG sağlayabilen Türkiye, spot ve uzun dönemli kontratlarla enerji arz güvenliğini daha da güçlendiriyor. Boru hatlarından tedarik edilen gaz, bu tesislerle sıvılaştırılarak LNG formunda yine tanker gemilerle çeşitli Avrupa ülkelerine gönderiliyor.

Türkiye, ilki 1994'te Tekirdağ'da devreye alınan Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nin ardından son 30 yılda İzmir'de Egegaz LNG Terminali'nin yanı sıra Hatay Dörtyol'daki Ertuğrul Gazi FSRU, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda yer alan Saros FSRU ve İzmir'de Etki Liman FSRU olmak üzere 3 FSRU ve 2 LNG işleme tesisini devreye aldı. Türkiye söz konusu tesislerin kapasiteleri ile bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor.

Doğal gaz altyapısının stratejik unsurları LNG ve FSRU tesisleri

Etki Liman FSRU, Ertuğrul Gazi FSRU ve Saros FSRU şebekeye günlük 28'er milyon metreküp doğal gaz verme kapasitesine sahip. Marmara LNG Terminali günlük 37 milyon metreküp, Egegaz LNG Terminali ise günlük 40 milyon metreküp sisteme doğal gaz verebiliyor.

Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi'nden günlük 75 milyon metreküp, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi'nden de günlük 40 milyon metreküp şebekeye gaz basılabiliyor.

Böylece, Türkiye'deki LNG ve FSRU ve depolama tesislerinden sisteme verilebilen günlük doğal gaz kapasitesi yaklaşık 276 milyon metreküpe ulaşıyor.

Depoların kapasitesi 2028'de 13 milyar metreküpü aşacak

Ayrıca, doğal gazın nihai tüketici olan konutlar ve serbest tüketiciye ulaştırılması noktasında arz güvenliğini destekleyen depolama tesisleri de faaliyete girdi. Türkiye'nin halihazırda 2007'de devreye alınan 4,6 milyar metreküp kapasiteli Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi ile 2017'de faaliyete geçen 1,2 milyar metreküp kapasiteli Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi de bu anlamda önemli rol oynuyor.

Toplam 5,8 milyar metreküplük gaz depolama kapasitesine sahip tesislerden Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi'nin kapasitesinin yapılacak genişletme çalışmalarıyla 2028'e kadar 8,8 milyar metreküpe çıkarılması, böylece toplam kapasitenin 13,4 milyar metreküpe ulaşması hedefleniyor.

Enerji filosu büyümeyi sürdürecek
Doğal gaz ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılamayı hedefleyen Türkiye, denizlerde doğal gaz ve petrol arama çalışmalarına yönelik son yıllarda sismik ve sondaj faaliyetleri için yüksek teknolojiye sahip güçlü bir enerji filosu kurdu.

Türkiye, bu kapsamda geçen yıllarda Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit sondaj gemileri ile Barbaros Hayreddin Paşa ve MTA Oruç Reis sismik arama gemilerini devreye aldı.

Karadeniz gazında üretimi artırmaya yönelik denizde konumlanarak üretim yapabilecek Osman Gazi yüzer üretim platformu Eylül 2024'te Çanakkale'ye ulaştı.

Ay başında Filyos Limanı'na geçen platform, gelecek sene itibarıyla göreve başlayacak. Ayrıca bir yüzer üretim platformu da 2028'de filoya dahil olacak. Arama, sondaj ve üretimde güçlü bir filoyla denizlerde petrol ve gaz aramacılığında büyük bir filoya ev sahipliği yapan Türkiye, filo büyüklüğü bakımından dünyada 6. sırada yer alıyor.

Yerli üretim 2026'da günlük 20 milyon metreküpü geçecek

Türkiye'nin denizlerde petrol ve gaz aramacılığının somut başarısı olarak Ağustos 2020'de Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda doğal gaz keşfedildi. Farklı tarihlerde çeşitli kuyularla yapılan ilave keşifler ve yeniden değerleme çalışmaları sonucunda rezervin miktarı 710 milyar metreküpe yükselirken, 18 Mayıs'ta Karadeniz'de 75 milyar metreküplük yeni keşif yapıldı. Böylelikle Karadeniz gazında keşfedilen toplam rezerv miktarı 785 milyar metreküpe çıktı.

Nisan 2023'te Karadeniz gazının üretimine başlandı ve gelinen süreçte günlük üretim Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının verilerine göre, 9,5 milyon metreküpe çıktı.Türkiye'nin diğer sahalarından Trakya'da ise günlük 1 milyon metreküpe yakın gaz üretiliyor.

Mevcut durumda günlük 10,5 milyon metreküp seviyesinde doğal gaz üretimi gerçekleştiren Türkiye'nin ilk yüzer doğal gaz üretim platformu Osman Gazi'nin devreye girmesiyle üretim 2026'da 20 milyon metreküpü geçecek.

Öte yandan, 2028'de devreye alınacak platformla ilave 20 milyon metreküp doğal gaz üretimi sağlanarak Karadeniz'den toplam üretim 40 milyon metreküpe çıkarılacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *