Manavgat’ta 5 yıldızlı bir otelde satış ve pazarlama direktörü olarak çalışan fotoğraf sanatçısı ve Side Fotoğraf Kulübü Başkanı Abdurrahman Altıntaş, 6 Şubat Cumartesi günü Gündoğmuş ilçesi, Güneyyaka köyüne gitti. Gece gökyüzünün çok berrak olması nedeniyle, eniştesinin ısrarıyla, gece yarısına yakın bir zamanda çeşitli açılardan deneme amaçlı yıldız fotoğrafları çekimi yaptı.
Altıntaş, çektiği fotoğrafları bilgisayarına yüklediğinde fotoğraflardan bir tanesinin huni biçiminde ilginç bir obje olduğunu fark etti. Belgesel fotoğrafları çektiği için gökyüzü fotoğrafçılığı konusunda tecrübesiz olduğunu belirten Altıntaş, fotoğrafı hem Side Fotoğraf Kulübü üyeleriyle paylaştı hem de astro fotoğrafçılık konusunda bilgisi olan arkadaşlarına gönderdi. Fotoğrafı gösterdiği ve paylaştığı arkadaşları fotoğraflarda ışık patlaması veya başka bir şey olmadığını belirtirken, nesnenin ne olduğuna karar veremedi. Arkadaşlarının da görüşünü alan Altıntaş fotoğrafı mail yoluyla hem Türk Uzay Ajansı’na hem de NASA’ya gönderdi.
20 yılı aşkın bir süredir fotoğraf çektiğini, bu fotoğrafı bugüne kadar ‘başıma gelen en garip olay’ diye nitelendiren Abdurrahman Altıntaş, “Ben aslen Gündoğmuş ilçesinin Güneyyaka Mahallesi'ndenim. Mahallemde belgesel nitelikli ve arşiv oluşturmak amacıyla yaşlı insanların fotoğraflarını çekmek istiyordum. Eniştemle otururken, gökyüzünde yıldız kümelerini gördük. Eniştem gökyüzünü ve yıldızları çekebileceğimi söyledi. Ben kendisine astro fotoğrafçılıkta belirli ölçüler olduğunu, belirli matematik hesapları yapılması gerektiğini söyledim. Onun dışına çıkarsanız yıldız izlerini kaydetmeye başlarsınız. Ben makinenin sınırlarını zorlarken birkaç kare fotoğraf çektim. Daha sonra yaptığım ayarları kaydetmek ve hatalarımı tespit etmek için yapmış olduğum denemeleri bilgisayara attım. Bilgisayarda fotoğrafları kontrol ederken, enteresan bir olayla karşılaştım. Bilgisayar ekranında fotoğrafı büyüttüğümde tarif edemediğim, doğaüstü varlık, UFO tarzı bir varlık olduğunu düşündüğüm bir nesneyi çektiğimi gördüm” dedi.
Çektiği fotoğrafı kendisinde yanılgıya yol açacağını düşünerek bu işten anlayan kişilere gösterdiğini ve onların fikirlerini aldığını belirten Altıntaş “Bu ilk defa başıma geldiği için bir mercek patlaması veya flame olabilir mi diyerek Side Fotoğrafçılık kulübündeki arkadaşlarımla paylaştım. Daha sonra astro fotoğrafçılıkla ilgilenen birkaç arkadaşıma da gönderdim. Hepimizin ortak fikri, bunun bir flame olmadığı, garip bir nesne olduğu belki bin yılda gerçekleşen bir gökyüzü olayı olabileceği aklımıza geldi. Fotoğrafı yakınlaştırdığımda kuyruk kısmında insan yüzüne benzettiğim bir silüet olduğunu bunun bir gökyüzü olayı olmadığını anladım” diye konuştu.
Fotoğraf hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak amacıyla Türk Uzay Ajansı’na ve NASA’ya e posta gönderdiğini söyleyen Altıntaş, “Böyle bir şey yaşayabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Çok sayıda fotoğraf çekiyoruz ama benim uzmanlık alanım ya da ilgi alanım astro fotoğraf değil. Ben tamamen belgesel kompozisyon çekmeyi seviyorum. Çok nadirdir, makineyi elime alıp yıldızları çektiğim. Astro fotoğrafçılık ayrı bir uzmanlık alanı gerektiriyor. Ben yıldız fotoğrafı çekmeyi bile düşünmezken, böyle bir şey yakalayabileceğim hiç aklıma gelmezdi” şeklinde konuştu.
