MECLİS'TE "TEZKERE" TARTIŞMASI
Libya tezkeresinin görüşmeleri öncesi TBMM'de milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı.
Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri öncesinde AK Parti ile CHP ve İP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. TBMM Basın Kulisi'nde karşılaşan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile İP Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, Libya tezkeresine ilişkin düşüncelerini paylaştı. Ağıralioğlu, "hükümetin, kendilerine endişelerini ortadan kaldıracak net bilgi vermediğini" savundu. AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, bir televizyon kanalının canlı yayına konuk olmak için TBMM Basın Kulisi'ne geldiğini anlatarak, "Bu meseleyi hep beraber Mecliste görüşeceğiz" dedi. Bu sırada kuliste bulunan CHP Grup Başkanvekili Altay, Akbaşoğlu ile selamlaşarak, "Biz de sizi bu yanlıştan çevireceğiz" karşılığını verdi. Akbaşoğlu, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresini kastederek, "Münhasır ekonomik bölge konusunda yaptığımız anlaşmanın mütemmim cüzü olan bu anlaşmanın gereğini hep beraber yerine getireceğiz" dedi. CHP'li Engin Altay, "Buna mütemmim cüz olarak bakarsanız, yedi düvele savaş ilan etmeniz lazım. Öyle bakmayın, milleti yanıltmayın. Oraya diplomat gönderin, asker değil. Mehmetçiği lejyoner gibi kullanmak bu Meclise yakışmaz. Çok ayıp" ifadelerini kullandı. Akbaşoğlu, Altay'a "Milleti siz yanıltmayın. Diplomat da gönderiyoruz asker de. Hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa onu görevlendiriyoruz. Mehmetçiğe böyle bir sıfat takmak en büyük ayıp" karşılığını verdi. Altay, "Sıfat takmak değil Mehmetçiği lejyoner gibi kullandırmayın diyoruz. Bu kadar basit. Siz Mehmetçiği, Mehmetçik olmaktan çıkarıyorsunuz" dedi.
"BU ASLA PARTİ PATIRTI MESELESİ DEĞİL"
Kısa süreli tartışmanın ardından açıklamalarını sürdüren AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, tezkereyi, Türkiye'nin hak ve menfaatleri ile Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) aldığı kararlar doğrultusunda, uluslararası hukuktan doğan haklar kapsamında Meclise getirdiklerini söyledi. Tezkerenin hukuki dayanağının uluslararası hukuk olduğunu belirten Akbaşoğlu, Arap Baharı sürecinde Libya'da da bir istikrarsızlık ve iç savaşın söz konusu olduğunu, BM'nin Libya'da tarafları bir araya getirdiğini ve Ulusal Mutabakat Hükümetinin kurulduğunu anımsattı. Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin, BM'nin tanıdığı hükümet olduğunun altını çizen Akbaşoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'nin uluslararası birtakım güçler tarafından dışlanmışlığını ortadan kaldıracak nitelikte kendi hak ve menfaatlerini korumak ve gelecek nesillere aktarma hususunda bir devlet politikası olarak bu hamleyi yapıyoruz. Bu asla parti, patırtı meselesi değildir. Meseleye ideolojik bakılamaz. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 'Lejyoner gibi kullanmayın' şeklinde bir yaklaşımda bulundu. Mehmetçiğe böyle bir isimleme ve sıfatlandırma asla kabul edilemez. Şanlı Mehmetçiğimiz her zaman başımızın tacı, gözümüzün nurudur. Bu sıfatlandırmaları reddettiğimizi belirtmek isterim."
"AKDENİZ'İN, ANTALYA'NIN SAVUNMASI DA LİBYA'DAN BAŞLAR"
Muhammet Emin Akbaşoğlu, Altay'ın, BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni "cihatçı", CIA ile yakınlığı bilinen Hafter güçlerini ise "daha makul" ayrımı yaparak tanımladığını söyledi. Altay'ın meseleye ideolojik yaklaştığını bu sözlerle ifade ettiğinin altını çizen Akbaşoğlu, şöyle devam etti: "Buradan hareketle Türkiye hükümetine eleştiriler getirmeye çalıştı. Tezkere'ye 'hayır' oyu verileceğini ifade etti. Bu, CHP'nin meseleye milli menfaatler noktasında yaklaşmadığını gösteriyor. CHP ideolojik bir yaklaşım içerisinde tutum ve davranış sergiliyor. İYİ Parti sözcüsü de birtakım açıklamalarda bulundu. Kendisinin de kabul ettiği şey şu; Bilge Kral Aliye İzzet Begoviç'in, 'İstanbul'un savunması Bosna'dan başlar' sözleridir. Akdeniz'in, Antalya'nın savunması da Libya'dan başlar. Dolayısıyla bu sözü kendisinin de kabul ettiğini söyledi. Tutum ve davranışı, aklı ve kalbi bunu emrediyor lakin kendilerine gelen birtakım yaklaşımlarla maalesef farklı kararlar veriyorlar. Aslında biraz evvel de bunun itirafında bulundu. Dolayısıyla hem İYİ Parti'ye hem de CHP'ye bu konuda 100 yıl önce Mustafa Kemal Paşa'nın durduğu yerde durmalarını söylüyorum. Bu konuda toplu bir müdafaayı ortaya koymak gerektiğini ifade ediyorum. Bu noktada milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeye davet ediyorum. Ayrıksı otu gibi başkalarının gıdıklayacağı yumuşak karınlar bırakmamalarını kendilerine tavsiye ediyorum. Aklıselimle hareket etmelerini hatırlatmak istiyorum." AA