Türkgün Gündem Medyada Kadın Temsili Uluslararası Çalıştayı başladı: Etik ilkeler tartışmaya açıldı

Medyada Kadın Temsili Uluslararası Çalıştayı başladı: Etik ilkeler tartışmaya açıldı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) öncülüğünde düzenlenen "Medyada Kadın Temsili Uluslararası Çalıştayı", başladı. Çalıştayda 150 katılımcı, kaygıların üzerindeki etik ilkeleri tartışacak.

MUHABİR: Eylül Şahin

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)’ün himayesinde, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla ‘Medyada Kadın Temsili Uluslararası Çalıştayı: Etik ilkeler, Toplumsal İş Birliği ve Yenilikçi Yaklaşımlar’ ATO Congresium’da başladı. 

150 katılımcıyla gerçekleşecek 

Sekiz farklı masada 150 katılımcıyla gerçekleşecek çalıştayda, akademisyenler, spor ve sanat camiasından temsilciler, medya profesyonelleri, devlet ve uluslararası kurum ve kuruluş yetkilileri, STK yöneticileri, kadın girişimciler ve Arnavutluk, Azerbaycan, Sırbistan ve Yunanistan’dan gelen temsilciler; kadına yönelik şiddetle mücadelede ortak çözümler üretmek amacıyla bir araya geliyor.

“Medya toplumun dilini oluşturur” sloganıyla başlayan çalıştayda, kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadınların medyadaki temsilinin güçlendirilmesi masaya yatırılacak.  

İlk kez düzenlenen Medyada Kadın Temsili Çalıştayı kapsamında, kadına yönelik şiddetle mücadele hakkındaki görüşler rapor hâline getirilerek medyaya yol haritası oluşturması hedefleniyor.

Çalıştay, Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın özel mesajıyla başladı. Erdoğan, kadınların medyada güçlü bir şekilde temsil edilmesinin önemine dikkat çekerek “Medya toplumun değer yargılarını şekillendiren ve bireylerin dünyayı nasıl algıladığını belirleyen güçlü bir araçtır. Kadınların toplumda eşit ve güçlü bir şekilde temsil edilmesi, sadece bizler için değil, tüm toplum için bir kazanımdır” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni bir kapı aralayacak olan çalıştayın açış konuşmalarını RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Arnavutluk Görsel- İşitsel Medya Düzenleyici Otoritesi Başkanı Armela Krasniqi,  TBMM Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Çiğdem Erdoğan,  RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer gerçekleştirdi. 

“Kadını güçlü temsil et”

RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer, düzenlenen çalıştayın iki yıllık bir sürecin ürünü olduğunu belirterek, katılımcılara teşekkür etti. Güçer, "Farklı alanlardan gelen paydaşları bir araya getirerek medya ve kadın temsili arasındaki etkileşimi çok boyutlu bir şekilde ele almayı amaçlıyoruz" dedi. Ayrıca, kadınların medya içindeki ve ekrandaki doğru temsilinin, toplumsal adaletin sağlanmasına önemli katkı sağlayacağını vurguladı: "Etik ve güçlü bir kadın temsili, daha adil bir toplum yapısının inşa edilmesine yardımcı olacaktır.

“Kadına yönelik şiddetle tavizsiz mücadele ediyoruz”

Güçer’in ardından konuşan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin "Aile Yılı" ilan edilen 2025'te medyanın kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı. Başkan Ebubekir Şahin, " aile, çocuk, genç ve kadın bizim hassasiyet gösterdiğimiz kırmızı çizgimiz olan konulardır. Medya, bu hassasiyetlerin korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. RTÜK olarak, artık sadece denetleyen bir kurum olmanın ötesinde bir mahiyeti barındırıyoruz. En önemlisi de yayıncı kuruluşlarımızla sürekli bir istişare, sürekli bir iş birliği içindeyiz. Buradaki amacımız belli; medyanın toplumsal sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmesini sağlamak” dedi. 

“şiddetin normalleştirilmesine asla izin vermeyeceğiz”

Başkan Şahin, kadına yönelik şiddetle tavizsiz mücadele edildiğini, ancak bu mücadelede yalnızca devlet politikalarıyla başarı sağlanamayacağını, topyekün bir mücadelenin gerekliliğini bu bağlamda medyanın kadınları güçlü ve cesur bir şekilde temsil etmesinin kritik olduğunu ifade etti. "Türkiye Yüzyılı" vizyonunda Türkiye'nin bu alanda öncü adımlar atarak dünyaya örnek olmayı hedeflediğini vurgulayan Şahin, "Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler" çerçevesinde şiddeti normalleştiren yayınlara karşı sıfır tolerans politikası güttüklerini söyledi. Ayrıca, medyada kadına yönelik haberlerin verilişinde mağduru değil, faili merkeze koymayı amaçladıklarını ve şiddeti meşrulaştırıcı ifadelere yer vermeyeceklerini belirtti. Gündüz kuşağı programlarına yönelik de etik ilkeler hazırladıklarını ve şiddet içeren, şiddeti teşvik eden içeriklerle şiddetin normalleştirilmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı.

“Yanımızda yer alacağınıza inancımız tam” 

KEFEK Başkanı  Çiğdem Erdoğan konuşmasında “Bu temsilinin görünür kılınması, en az temsilin kendisi kadar önemlidir. Çünkü algıların; olguların önüne geçtiği, gerçeklerin, imajların gerisinde kaldığı zamanlardan geçiyoruz.  Medya profesyonellerine seslenmek istiyorum: Kendilerinin, kadınların her türlü hak ve fırsattan eşit bir biçimde yararlanmak amacıyla, gerçekleştirdikleri büyük yürüyüşte, yanımızda yer alacağına inancımız tamdır” dedi. 

“Kadın ve medya ilişkisinin sürekli tartışılması gerektiğine inanıyorum”

Arnavutluk Görsel-İşitsel Medya Otoritesi (AMA) Başkanı Armela Krasniqi, kadın gazetecilerin medya sektöründeki zorluklarını vurgularken, erkek egemen bir haber merkezinde çalışmanın getirdiği mücadeleleri yakından deneyimlediğini belirtti. Medya ve kadınlar arasındaki ilişkinin sürekli olarak tartışılması gerektiğine inandığını ifade eden Krasniqi, gelişen teknoloji ile içerik üreten ve tüketen kitlenin çoğalmasının ardından, ifade özgürlüğü ile kişisel haklar arasındaki dengeyi korumanın önemine dikkat çekti. Özellikle çevrim içi zorbalık tehdidiyle kadınların savunmasız kaldığını belirterek, bu ilişkinin daha eşitlikçi bir hale getirilmesi gerektiğini savunarak "Medya ve kadınlar arasındaki ilişkinin sürekli olarak tartışılması gerektiğine inanıyor ve bu ilişkinin daha eşitlikçi bir dengeye kavuşması için çalışmalıyız" dedi.

Açış konuşmalarının ardından plaket takdimi yapıldı ve anı fotoğrafı çekildi. Çalıştay, ATO Congresium’da gün boyunca devam edecek. 
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Çelişkili saatler, değişen ifadeler! Eşi ve iki çocuğunun ölümünden sorumlu tutulan İtfaiye erinin nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı

Çelişkili saatler, değişen ifadeler! Eşi ve iki çocuğunun ölümünden sorumlu tutulan İtfaiye erinin nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı

Aydın'ın Nazilli ilçesinde yangında eşi ve çocukları ölen itfaiye eri Turgay Gezgin'in ifadeleri ortaya çıktı. Olay öncesi kötü hissettiğini belirten Gezgin, yangının öncesinde nişanlısıyla boşanma konuştuğunu bildirdi. Otopsi raporuna göre ölüm karbonmonoksit zehirlenmesinden gerçekleşti.

KAYNAK: AA

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, mart ayında evinde çıkan yangında boşanma aşamasındaki eşi ile iki çocuğunun ölümüne ilişkin tutuklanan itfaiye eri ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı.

Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında dün tutuklanan itfaiye eri Turgay Gezgin'in savcılıkta verdiği ifadede, eşiyle daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle tekrar barıştıklarını ve ilişkilerinin yeniden bozulduğunu söyledi.

Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, olay gecesi kendisinin balkonda eşinin de salonda olduğunu anlattı.

Gezgin, "Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03:30 sıralarında doğal gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine doğal gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir koku almadım. 10-15 gün önce tadilat yaptırdıydık ancak tekrar herhangi bir koku almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Bu esnada kendisi mutfaktaydı." ifadesini kullandı.

İtfaiyede bir süre durduktan sonra Uzun Çarşı'dan börek, evden de montunu almak için eve gittiğini aktaran Gezgin, "Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın dış kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Ben genelde dış kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir doğal gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve tekrar itfaiyeye gittim." savunmasında bulundu.

İtfaiyeye ilk geldiğinde eşinin kendisine attığı "Çok geç gelme pazara gidelim, insanlar uyanınca da ev sahibini mi arayacaksın, doğal gazı yapanı mı arayacaksın, birini ara, kokuya baktır" şeklindeki mesajlarını gördüğünü fakat cevap vermediğini anlatan Gezgin, genelde eşinin mesajlarını cevapsız bıraktığını öne sürdü.

Eşini saat 07.45 gibi birkaç kez aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, şunları söyledi:

"Bu esnada saat 08:00 sıralarındaydı. Ben yukarı çıkarken komşumla karşılaştım. O da dairesinden çıkıyordu. Daire kapısına geldiğimde herhangi bir koku almadım. Anahtarımın yanımda olmadığını fark ettim. Kart ile açmaya çalıştım ancak açamadım. Zile bastım, kapıyı çaldım, yaklaşık 3-4 defa çalıp bekledim. İkişer dakika arayla çalmış olsam yaklaşık 8-10 dakika sürmüştür. Yukarıda kapıyı çalarken aşağıda bodrum kattaki daireden komşumun gittiğini duydum. Bir süre sonra ben de çıktım. Başka kimseyi duymadım, görmedim."

Eve gittiği saate yönelik ifadesini değiştirdi

Savcının "Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07:00'da gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz, şu anda ise saat 08.00-08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?" sorusuna Gezgin, "Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim." yanıtını verdi.

Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan dolayı giremediğini belirtti.

Savcı, Gezgin'e nişanlısı şüpheli F.T'nin olaydan önce kendisine "kötü şeyler olacak" şeklinde attığı mesajlar soruldu.

Soruya istinaden Gezgin, "Benim hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya kötü olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda ben kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir." şeklinde cevap verdi.

"Benim içime kötü şeyler doğuyor" demiş

İfadesi alınan F.T ise olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin'in mezarlığa gitmediğini söylediğini, Gezgin'in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini anlattı.

Gezgin'le 11 Mayıs'ta nişanlandığını belirten F.T, şöyle devam etti:

Bu olaydan yaklaşık 10-15 gün önce bana 'Benim içime kötü şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak' dedi. Olaydan 1 gün önce bana 'yarın boşanma davam var, bu iş bitecek' dedi. Ben de ona 'benim boşanmam 8 yıl sürdü o öyle hemen olmaz' dedim. Bana 'Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek' dedi. Ben hem 10-15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine 'senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum' dedim. Kendisini çok kez engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu."

Ağır uyku gerektiren ilaç aramış

Gezgin'in olaydan bir gün önce bir veterinere gidip "ağır uyku gerektiren ilaç" istediği öğrenildi.

Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'ndeki otopsi raporunda anne ve iki çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı, fakat detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi.

Olay

Yeşil Mahalle'de 18 Mart'ta Turgay Gezgin'in evinde yangın çıkmış, eşi Fatma Gezgin ile 4 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu yaşamını yitirmişti. Turgay Gezgin'in olay sırasında evde olmadığı belirtilmişti. Olaya ilişkin gözaltına alınan Turgay Gezgin tutuklanmış, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *